Erbakan Hoca'nın Çiçekleri Baharı Getirdi... Cihannüma Kongre Notları
KamuAjans.Com-Merhum ERBAKAN Hocanın " Bir Çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar " sözünün vücut bulmuş hali olan Cihannüma olağan genel kurulu hafta sonu Ankara'da yapıldı.
Rahmetli ERBAKAN Hocanın yıllarca yanında ve Milli Gençlik vakıflarında görev almış kişiler, Ülkenin dört bir yanından hem kongreye katılmak hemde hasret gidermek üzere Ankara'da buluştu...
Kongreye tebrik mesajı gönderen Cumhurbaşkanı ERDOĞAN'ın Mesajı salonda coşkuyla okundu ve alkışlandı...
Kongrenin açılış konuşmasını yıllarca ERBAKAN Hocanın hizmetinde bulunmuş Cihannüma Genel Başkanı Mustafa ŞEN yaptı .
ŞEN'in yapmış olduğu konulmada en can alıcı nokta ise 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı verilen mesaj oldu .
ŞEN: ‘15 Temmuz Gecesi Darbe kalkışması olunca sokağa abdest alıp çıktık. Eğer hainler bir darbe daha düşünürlerse bu kez sadece abdestimizi almayız" diye darbecilere meydan okudu...
Memur-Sen Genel Başkanı Ali YALÇIN'da kongrede yapmış olduğu konuşmada , 12 Mart'lara , 12 Eylül'lere , 28 Şubat'lara ve 15 Temmuz'lara meydan okuyarak , hiç bir vesayeti kabul etmiyoruz dedi.
Milli Görüş Hareketinin sembol isimlerinden Milli Eğitim Müsteşarı Yusuf TEKİN , yapmış olduğu konuşmada Milli Görüş Hareketinin bu ülkenin içerisinden çıkmış yerli ve milli hareket olduğuna değindi .
Milli Eğitim Müsteşarı Doç.Dr. Yusuf TEKİN'in zengin içeriğe sahip hikmet dolu konuşması şu şekilde ;
Sayın Başkan,
Değerli Arkadaşlarım,
Öncelikle Cihannüma Derneği’nin 2. olağan genel kurulunun hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi hasretle, muhabbetle selamlıyorum.
Ülkemizin içinden geçmekte olduğu bu hassas ve çalkantılı dönemde, dostlarla bir arada olmamıza ve hasbihal etmemize imkân sağlayan genel kurul toplantısının hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
Tüm Cihannüma ailesini, 15 Temmuz menfur darbe girişimi karşısında gösterdiği onurlu ve dik duruş dolayısıyla kutluyor, bu ailenin her bir ferdine tek tek şükranlarımı sunuyorum.
Ülkemize, vatanımıza, milletimize ve tüm insani değerlere ihanet eden FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen bu kanlı ve hain girişime canı pahasına karşı koyan bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum.
Değerli Kardeşlerim,
FETÖ terör örgütü nezdinde tecessüm eden bu kötülük kaynağını, müntesibi oldukları medeniyet değerleri ve inanç dünyasından aldıkları güçle bertaraf eden şehit ve gazilerimizin manevi miraslarına sahip çıkmak için ne ile sınırlı ve neye karşı sorumlu olduğumuzu bilmek zorundayız.
Evet, hepimiz içine doğduğumuz zamanın ve bu zamana verili gerçekliğin çocuklarıyız şüphesiz. Onun tarafından biçimleniyor, onun tarafından yönetiliyor, onun tarafından yönlendiriliyoruz. Hiçbir erdemini sahiplenecek kadar müdahil, hiçbir günahını üstlenecek kadar mücrim değiliz henüz. Ama yine de, içine doğduğumuz zamanın erdemli ya da günahkâr karakterinden payımıza düşeni alacak denli pasif ve edilgeniz. Bu, bir tarafımız…
Çünkü biz insanız, eşref-i mahlûkatız, yani yaratılmışların en şereflisi, tüm varlıklar âleminin en değerli üyesiyiz. Bizi sınırlayanı aşabilme, bizi biçimlendireni değiştirebilme kudret ve istidadına sahibiz. Yöneldiğimiz ‘şeyi’ yönetebilir, eşyanın hakikatine nüfuz edebilir, çoğaltarak erdemleri kendimizi daha soylu bir yaşamın sahibi kılabiliriz. Bu, diğer tarafımız…
Bu iki taraf arasındaki serüvenden ibarettir kısa yaşamımız. Verili halde bulduğumuz gerçekliği günahı ve sevabıyla birlikte kabul eden pasif bir var olmayı mı, yoksa onu değiştirme arzu ve iddiasını taşıyan aktif bir var oluşu mu tercih edeceğiz? İşte, yazarın dediği gibi, bütün meselemiz: Olmak ya da olmamak…
Biz, burada, tercihimizi olmak’tan yana kullanıyor, pasif bir var olmayı değil, kendimizi ve muhatap olduğumuz gerçekliği değiştirme arzu ve iddiasını taşıyan aktif bir var oluşu seçiyoruz. Bu seçimle ilga ediyor, bu seçimle ihya ediyor, bu seçimle inşa ediyoruz.
Evet, bizler, “iyiliği emreden, kötülüğü nehyeden” o mutlak ve kadim emre muhatap olduğumuz andan itibaren hep bunu yaptık, yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü bizler, dünyevi yolculuğumuzun başlangıcından beri, pasif bir var olmaya değil, hep aktif bir var oluşa talip olduk.
Geçmişten tevarüs ettiğimiz yanlışları ilga ve doğruları ihya ederek, geleceğimizi inşa etmenin inancını taşıdık.
Kökleri mazinin derinliklerine ulaşan bu inançla, emrolunduğumuz gibi olmaya ve ahde vefa göstermeye çalıştık.
Korkmadık!
Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytanlardan olup zulme rıza göstermedik.
Hesap yapmadık!
Kişisel ya da zümrevi çıkarlarımızın ardına düşüp davamıza ihanet etmedik.
Cehd ettik!
Bize ait olan ama bizde olmayan hakikatlerin peşine düştük.
Unutmadık!
İnsanların ya yaratılışta eşimiz ya dinde kardeşimiz olduğu gerçeğine iman ettik.
Hatırladık!
Kimsesizlerin kimsesi olmanın hikmetini kavradık.
Bir olduk!
Birlikte ve bir arada yaşamanın erdemiyle kuşandık.
Millet olduk!
Ve amenna dedik!
Yokluğa da varlığa da amenna dedik.
Değerli Kardeşlerim,
İşte bizim dünyadaki ezeli ve ebedi serencamımız.
İşte bizim dünya durdukça duracak olan davamız.
İşte 15 Temmuz şanlı direnişine hayat veren düşünce ve duygularımız.
Kardeşlerim,
Bizler, tıpkı şehit ve gazilerimiz gibi, ebedi sadakatimizi sürekli bir itaat bilinciyle devam ettirmek, bu kadim davanın yaşadığımız çağdaki neferleri olarak, üstlendiğimiz sorumluluğu hakkıyla yerine getirmek zorundayız.
Tefekküre olanak sağlayan her şeyde olduğu gibi, bu vesileyle de, bir kez daha ve güçlü bir biçimde, kendimizi hem bireysel hem de toplumsal olarak bütün sorgulamalarımızın merkezine koymalı, başta İslam coğrafyası ve Müslümanlar olmak üzere dünya üzerinde sürüp giden haksızlıkların üstesinden nasıl gelinebileceği üzerine düşünmeliyiz.
Şükür ki, bugün burada bu motivasyonla hareket eden ve bu saiklerle bir araya gelen Cihannüma ailesinin bir parçası olarak bulunuyoruz.
Kardeşlerim,
Unutmayınız ki, varlığınız sayesinde yarınlarımıza dair umut ve hedeflerimizi daha güçlü şekilde sahipleniyor, bir ve birlikte olmanın bereketiyle feyizleniyor, karşılıklı güven ve dayanışmanın hikmetiyle öğreniyor, ortak gayret ve yardımlaşmanın bilinciyle güçleniyoruz. Rabbim, bu birlik ve beraberliğimizi daim ve yolumuzu açık etsin.
Ben bu duygu ve düşüncelerle sözlerimi burada tamamlarken, bir kez daha genel kurulumuzun hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
www.kamudanhaber.net
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.