Türüt, İdlib'de rejim unsurları tarafından yapılan yoğun topçu atışı neticesinde 4 askerimizin şehit olduğunu, 1'i ağır 9 askerin de yaralandığını belirterek, “millet olarak bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve asil milletimize başsağlığı ve sabır, yaralı askerlerimize de Allah’tan acil şifalar diliyorum” dedi. 

Hasan Türüt, bayrak konusuna da değinerek; televizyonlarda, gazetelerde, sosyal medya da Türk Bayrağına yapılan saygısızlıkların görüldüğünü, terör örgütlerinin Türk Bayrağını yaktıklarına, yırttıklarına ve çiğnediklerine şahit olunduğunu, özel günlerde; milli bayramlarda olduğu gibi evlerin pencerelerinden sarkıtılan bayrakların Bayrak Kanunu’na aykırı olduğunu, maçlardan sonra ve özellikle siyasi partilerin mitinglerinde bayrakların üzerine oturulduğunu, bayrakların yere ve çöpe atıldığının görüldüğünü, vatandaşların bayrağın maneviyatıyla ilgili bilgi sahibi olmadıklarını belirterek şunları söyledi: 

BAYRAK KANUNU NE DİYOR?

“Türk Bayrağının şekli, yapımı ve korunması ile ilgili esas ve usulleri belirlemek amacıyla 22/09/1983 tarihinde kabul edilen 2893 Sayılı Kanun, 24.09.1983 tarih ve 18171 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun Yasakları kapsayan 7. Maddesi şöyledir: “Madde 7 – Türk Bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk veya layık olduğu manevi değeri zedeleyecek herhangi bir şekilde kullanılamaz. Resmi yemin törenleri dışında her ne maksatla olursa olsun, masalara kürsülere, örtü olarak serilemez. Oturulan veya ayakla basılan yerlere konulamaz. Bu yerlere ve benzeri eşyaya Bayrağın şekli yapılamaz. Elbise veya uniforma şeklinde giyilemez. Hiçbir siyasi parti, teşekkül, dernek, vakıf ve yönetmelikte belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları dışında kalan kurum ve kuruluşun amblem, flama, sembol ve benzerlerinin ön veya arka yüzünde esas veya fon teşkil edecek şekilde kullanılamaz. (2) Türk Bayrağına sözle, yazı veya hareketle veya herhangi bir şekilde hakaret edilemez, saygısızlıkta bulunulamaz. Bayrak yırtılamaz, yakılamaz, yere atılamaz, gerekli özen gösterilmeden kullanılamaz. Bu Kanuna ve yönetmeliğe aykırı fiiller yetkililerce derhal önlenir ve gerekli soruşturma yapılır.” 8. Madde cezai hükümleri kapsar: “Madde 8 – (Değişik: 23/1/2008-5728/421 md.) Bu Kanuna ve çıkarılacak yönetmeliğe aykırı olarak Bayrak yapmak, satmak ve kullanmak yasaktır. Bu yasağa aykırı olarak yapılan Bayraklar o mahallin yetkili amirlerince toplatılır. (3) Bu Kanun hükümlerine aykırı davranışta bulunanlara, fiilleri suç oluşturmadığı takdirde mahalli mülki amir tarafından Kabahatler Kanununun 32’nci maddesi uyarınca idarî para ceza verilir.”

BAYRAĞA SAYGISIZLIK, MİLLETİN MANEVİYATINA SAYGISIZLIKTIR

Bayrak Kanunu böyle diyor ama özellikle düğünlerde bayrağın kurşunların hedefi haline geldiğini görüyoruz. Bayrağa sıkılan kurşun milletin maneviyatına sıkılmış demektir! Bayrak milletin vatanı demektir. Şerefinin ve maneviyatının simgesidir. Bayrak bağımsızlığımızı temsil eder.  Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, milletinin sembolüdür. Bayrak, birliğimizi ve beraberliğimizi temsil eder. Türk Bayrağı rastgele oluşmamıştır. Bayrağın üzerindeki al renk şehitlerimizin kanını, üzerindeki hilal ve yıldız ise, bir efsaneye göre cephede şehit düşen askerlerin kanının birikimi üzerine gökyüzündeki hilal ve yıldızın yansımasıdır. İşte Türk Bayrağı bu şekilde meydana gelmiştir. 

BAYRAK, MİLLETİMİZİN NAMUSUDUR

Arif Nihat Asya’nın “Bayrak” şiirindeki "Bayrakları bayrak yapan üstünde ki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır." Dizelerinde bayrağın anlam ve önemine vurgu yapılır. Bu şiir, Türk bayrağının tarihine hitaben yazılmıştır. Her millet için bayrak özel ve kutsaldır.  Bayrak için şiirler, hikâyeler, tiyatro eserleri yazılmış, sinema filmleri çekilmiştir. Bu millet bayrak için binlerce şehit verdi.  Mehmet Akif Ersoy'un "Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor / Bir hilal uğruna ne güneşler batıyor..." dizelerinde buna atıfta bulunulur. 

Türk  Bayrağının kurşunlanması, ayaklar altına alınarak çiğnenmesi, üzerine oturulması, amacına uygun olmayan şekil de yapımı ve asılması, aynı zamanda bu milletin namusuna sürülen lekedir! Bayrağın kutsiyetini bilenler, aynı zamanda bayrağın ibadet etme özgürlüğünü ve hakkını verdiğini de bilirler. Çünkü bayrak özgürlüğü temsil eder, eğer bayrak dalgalanmıyorsa ibadet etme özgürlüğünüz olamaz. O bayrak milletin onurudur, şerefidir, namusudur. Şehitlerimizin al kanlarıyla sulanmış olan bu topraklarda yine şehit kanlarıyla oluşmuş bir bayrağa bez parçası gözüyle bakılıp muamele edilemez. O bayrak uğruna şehitler vermişiz, uğrunda ölümü göze aldığımız bir sembole hakaret etmek tüm kutsal değerlerimize ve şehitlerimize hakaret etmekle eş anlamlıdır. Bu itibarla mülki idare amirleri bayrağa yapılan saygısızlıklara bakıp geçmesinler, Kanun’da belirtilen cezaları uygulatsınlar. 

Sendikalar ve diğer STK’lar bayrağa saygı konusunda duyarlı olmalıdırlar. Üyelerini bilgilendirmeli ve bayrağa yapılacak saygısızlıklara karşı tepki göstermeleri, gerektiğinde suç duyurusunda bulunmalarının önemi hatırlatılmalıdır. Zira al bayrak göklerde özgürce dalgalandığı için sendikacılık yapabiliyoruz. Haktan, hukuktan, kutsiyetten, bağımsızlıktan söz edebiliyoruz. Bayrağın dalgalanmadığı gökyüzünde bunların hiçbirinden söz etmemiz mümkün değildir.” dedi.