Memur Sendikaları'nın Toplu Sözleşme Görüşmelerinde Hükümetten Talepleri

Memur Sendikaları'nın Toplu Sözleşme Görüşmelerinde Hükümetten Talepleri

Memur Sendikaları'nın Toplu Sözleşme Görüşmelerinde Hükümetten Talepleri

Milyonlarca kamu çalışanı ve emeklisini ilgilendiren Temmuz maaş zammı yaklaşıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim öncesinde dile getirdiği “En düşük memur maaşı 22 bin lirayı bulacak” vaadi nasıl gerçekleşecek, memur sendikalarının yeni hükümetten talepleri neler?

Fundanur Öztürk / BBC Türkçe

TÜİK verilerine göre Ocak-Mayıs dönemini kapsaya beş aylık enflasyon %15,26 olarak gerçekleşti; memurlar ve memur emeklileri için %7,26’lık enflasyon farkı oluştu.

Toplu İş Sözleşmesi kapsamında %6’lık zam oranına enflasyon farkı da eklendiğinde; memur ve emeklilerin Temmuz ayında alacağı zam oranı yüzde 13,26 oldu. Asıl zam oranı, TÜİK’in Haziran ayında 6 aylık enflasyon rakamını açıklamasıyla kesinleşecek.

Öte yandan 11 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan, en düşük emekli maaşının 22 bin lirayı bulacağını ve bundan emekli maaşlarının da etkileneceğini söylemişti.

Erdoğan, “Kamu işçilerinde olduğu gibi, en düşük maaşı yine 15 bin liraya çıkartarak, üzerine de enflasyon ve refah payı olarak benzer bir artış yapacağız. Böylece en düşük memur maaşı da 22 bin lirayı bulacak. Memur maaşlarındaki bu artışlar, otomatik olarak emekliliklerine de yansıyacak” dedi.

Bu açıklamanın ardından dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin de en düşük memur maaşının “net 22 bin TL” olacağını söyledi.

Şu anda en düşük kamu çalışanı maaşı 11.800 TL civarında seyrediyor. Düzenleme ile en düşük memur maaşına önce seyyanen zam yapılacağı, bunun üzerine toplu sözleşme zammı ve enflasyon farkının ekleneceği değerlendiriliyor.

Fakat düzenlemenin detayları henüz netlik kazanmış değil. En düşük memur maaşının hangi kalemlerdeki artışla 22 bin liraya tamamlanacağı, diğer kademelerdeki memur ve emeklilerin de aynı oranda zam alıp alamayacağı belirsizliğini koruyor.

8 Haziran’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'la görüşen Memur-Sen Konfederasyonu Başkanı Ali Yalçın, düzenlemenin detaylarının kamuoyu ve yetkili konfederasyon ile paylaşılması gerektiğini vurguladı:

“Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personeller arasında ücret adaletsizliği oluşmuş, çalışma barışı sarsılmış ve toplu sözleşme masası dışında yapılan unvan bazlı düzenlemelerle kamudaki ücret dengesi bozulmuştur.”

“Yapılacak düzenlemenin; hangi maaş kalemlerine yapılacağı, unvanlara hangi oranda yansıyacağı ve yüzdelik mi ve seyyanen mi olacağına ilişkin bir çalışma tarafımızla ve kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Dolayısıyla bu hassasiyet gözetilerek düzenlemenin başka mağduriyetlere yol açmaması için yetkili konfederasyonla ortak çalışma yapılmalıdır.”

Yetkili sendikalar, memur ve emekli maaşlarına ilişkin yeni hükümetten beklentilerini BBC Türkçe’ye anlattı.

'Yoksulluk sınırı 34 bin TL'

TÜRK-İŞ Mayıs ayı verilerine göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı 10 bin 362 TL oldu.

Dört kişilik bir ailenin kira, fatura, eğitim, giyim, ulaşım gibi tüm giderlerini kapsayan yoksulluk sınırı ise 33 bin 752 TL'ye yükseldi.

BBC Türkçe’ye konuşan memur sendikaları, en düşük kamu çalışanı maaşının yoksulluk sınırına çekilmesi gerektiğini söylüyor.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Uzmanı Özgür Yılmaz, son birkaç gündeki kur hareketlerinden sonra, "22 bin liranın şimdiden eridiğini" söylüyor:

"22 bin lira vaadi, 28 Mayıs secimlerinden bugüne geçen 10 gün içinde 188 dolar eridi. 28 Mayıs'ta 1 dolar 19,5 TL iken dolar kuru 8 Haziran itibari ile 23,4 TL'ye çıktı."

“Yoksulluk sınırı şimdiden 34 bin TL ve önümüzdeki aylarda ne olacağını bilmiyoruz. 22 bin lira her koşulda yine yoksulluk sınırının altında kalacak” diyor.

Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen) Genel Sekreteri Talip Geylan da “Bu gerçekler ortadayken, en düşük maaş yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır” diyor.

Peki, en düşük memur maaşı 22 bine çıkarıldıktan sonra, diğer kademelerdeki memurların maaşları nasıl değişecek?

Bu konu henüz belirsizliğini koruyor. İhtimaller arasında, “maaşa göre kademeli zam” seçeneği de bulunuyor.

Buna göre, en düşük maaşın üzerinde bir maaşı olanlar için kademeli bir artış söz konusu olacak; maaşlara ve görevlere göre farklı zam oranları ortaya çıkacak.

Örneğin Mart ayında yapılan düzenleme ile en düşük emekli aylığı 5.500 liradan 7.500 liraya yükseltildi ancak 7.500 liranın üzerinde maaş alan üst kademe emekliler bu zamdan yararlanamadı.

Geylan, yüksek prim ödeyenle düşük prim ödeyen arasında bir adaletsizliğin ortaya çıktığını söylüyor:

“En düşük derece devlet memuru maaşı 22 bin liraya yükseltilirken, aynı oransal artışın bütün kademelere yansıtılması gerekir. Aksi takdirde emekli maaşına yapılan zamda ortaya çıkan adaletsizliği memur maaşlarında da yaşayacağız.”

Aynı prensibin emekli maaşları için de geçerli olması gerektiğini söyleyen Geylan, “Refah payı hangi oranda en düşük dereceli devlet memuru maaşına yansıtılıyorsa, aynı oransal artışın emekli maaşlarına da yansıtılması gerekir” diyor.

“Refah payı kalıcı hale getirilmelidir”

2022 yılının Ocak ayında memura ve emekliye toplu sözleşme ve enflasyon farkına ek olarak %2,5 refah payı verildi.

Fakat bir sonraki dönemde bu pay 6 aylık enflasyon farkından düşüldü, memur ve emeklinin cebine giren maaş totalde değişmedi.

Beraberinde birçok tartışmayı getiren bu uygulamadan vazgeçildi ve Ocak ayında %13 olarak yansıtılan refah payı bu kez resmî gazetede, altı aylık enflasyon farkından düşülmeyecek şekilde belirlendi.

Geylan, Ağustos ayındaki yeni toplu sözleşme döneminde Kamu-Sen’in masaya getireceği temel taleplerden birinin refah payını belli standartlar dahilinde kalıcı hale getirmek olduğunu söylüyor.

“Her yıl büyüme oranında bir artış, refah payı olarak kamu çalışanlarının maaşına yansıtılmalıdır. Kamu çalışanlarının büyüyen ekonomiden, artan milli gelirden hak ettiği pay almasının yolu budur.”

“Enflasyon farkı, sadece enflasyon oranında zam almak demektir ki bu da aslında gerçek anlamda bir zam değildir. Enflasyon oranında zam, sıfır zam demektir.”

“Büyükşehirlerde yaşayan memurlara kira yardımı yapılmalı”

Merkez Bankası'nın verilerine göre konut fiyat endeksi (KFE), ocak ayında yıllık bazda yüzde 153,1 arttı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe’nin ortaya koyduğu verilere göre, 2019-2023 arasında büyükşehirlerdeki kiraların ortalama artış oranı %697 oldu.

KESK’in talepleri arasında özellikle büyükşehirlerde görev yapan kamu çalışanlarına kira yardımı yapılması da bulunuyor.

Yılmaz, “Artık bekar kamu emekçileri birkaç kişi beraber ev tutarak, öğrenci hayatı yaşamak zorunda kalıyorlar” diyor.

Memur-Sen ne talep ediyor?

Kamuda en yüksek üyeye sahip Memur-Sen Konfederasyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile dün gerçekleştirilen görüşmede şu talepleri dile getirdi:

1. Dereceye gelmiş bütün kamu görevlilerine 3600 Ek Gösterge,

Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun evrensel ilkelere uyumlu hale getirilmesi ve sendikal örgütlenmenin kapsamının genişletilmesi,

Temmuz ayındaki düzenlemenin detaylarının kamuoyu ve yetkili konfederasyon ile paylaşılması,

Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantılarının kanunda belirtildiği gibi yılda iki kez yapılması,

Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavlarının periyodik olarak en fazla 3 yılda bir yapılması ve bu sınavlarda da mülakatın kaldırılması.

Enflasyonda doğalgaz etkisi

Mayıs ayında konutlarda kullanılan doğalgazdan bir ay süresince ücret alınmadı.

TÜİK, Mayıs ayı TÜFE hesaplamaları kapsamında doğalgaz için 'sıfır fiyat' yöntemi uygulanacağını bildirdi; enflasyon sepeti içindeki payı %2,9 olan doğal gaz fiyatı, enflasyon hesaplamasına dahil edilmedi.

Bu sayede Mayıs ayı enflasyonu yüzde 0,04 olarak gerçekleşti ve yıllık enflasyon 2021 sonlarından bu yana ilk kez yüzde 40’ın altına geriledi.

Memur ve emekli zamlarından önce enflasyonu düşüren bu uygulama, milyonlarca çalışanın alacağı zammı azaltmakla eleştirildi.

Yılmaz, TÜİK’in enflasyon hesaplamasındaki doğalgaz kararından sonra Cumhurbaşkanının “22 bin TL” vaadine de kuşkuyla yaklaştıklarını belirtiyor:

“İktidar ara ara çalışanları memnun etmek için, tepki yükseldiği dönemlerde artışlar yapıyor ama arkasından vergi oyunları ve TUİK hesaplamalarıyla verdiklerini tekrar geri alıyor.”

Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri Talip Geylan ise, enflasyon hesaplamaları üzerinden yapılan tartışmaları ‘gereksiz’ buluyor:

“Sayın Cumhurbaşkanı’nın en düşük derece devlet memuru maaşı 22 bin TL olacak sözü neyi, hangi oranda zammı gerektiriyorsa yapılacaktır. Düşük çıkan enflasyon farkı üzerinden bir tartışma yapmayı gereksiz görüyoruz.”

“Yıllık enflasyon 10-11 puan düşük çıkacak”

İlgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesine göre, konutların doğalgaz kullanımında 25 metreküpe denk gelen bedel de 1 yıl boyunca ücretsiz olacak.

2023 Haziran-2024 Mayıs dönemini kapsayan 11 aylık enflasyon hesabında, doğalgaz fiyatının 25 metreküplük kısmı sıfır kabul edilecek.

Yılmaz, düşürülen enflasyon sebebiyle kamu çalışanlarının zararının yıl boyuna yayılacağını değerlendiriyor:

“Önümüzdeki 11 ay boyunca doğalgazın 25 metreküplük kısmı TÜİK hesabında dikkate alınmayacak. Bu aylık enflasyonu aşağı yukarı 1 puan düşürecek, yıllık enflasyon, nereden bakarsanız 10-11 puan enflasyon düşük çıkacak. Ücretler enflasyona endekslendiği için, emekçilere bugün verdiğiniz parayı bir yönüyle geri almış olacaksınız.”

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.