Namaz Kılarken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Ayaktayken secde yerine, rükûda ayakların üzerine, secdede burun ucuna, tahiyyatta otururken kucağına, selam verirken de omuzlarına bakmalıdır.
Normal bir şekilde öksürük geldiğinde, kişinin elinden geldiği kadar öksürüğünü tutması gerekir. Çünkü mecbur kalmadan öksürmek namazı bozar. Namazın bozulmaması için elinden geldiğince öksürüğü gidermek lâzımdır. Öksürüğünü tutamayacak kadar şiddetli şekilde öksürüğü gelenin öksürmesinde bir mahzur yoktur. Gelen öksürük, insanı öksürmeye zorlamayacak hafif bir öksürükse, bu öksürüğü tutmak vâcibtir. Sesi boğuk çıktığından sesini güzelleştirmek veya namazda olduğunu bildirmek gibi bir mazeretten dolayı öksürmekle namaz bozulmaz.
Geğirme ve esneme geldiğinde -mümkün oldukça- geğirmemek ve esnememek gerekir. Esnemeye engel olunamazsa, ağız el ile veya elbisenin yeniyle kapatılır.
Müezzin ikâmette “Hayye alel felah” derken, hem imâmın hem cemaatin ayağa kalkması. İmâm öndeyse, onun kalktığını görünce herkes kalkar. Fakat imâm mihraba yakın değil de arkadan geliyorsa, imâmın geçtiği her saf ayağa kalkar. Eğer imâm, cemaatin içinde olup ikâmeti de kendisi okuyorsa, ikâmet bitmeden cemaat ayağa kalkmaz. İmâmın, “Kad kâmetis salâh” denildiğinde namaza başlaması namazın edeblerindendir.
Rükû ve secde tesbihlerini üçten fazla okumak da adabdandır. İkâmet okunurken camiye giren kimsenin -oturmayıp- ayakta beklemesi ise mekruhtur.
(Muhammed Alaaddin b. İbni Âbidin, Üç Boyutuyla İslâm, s. 180-181)
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz