Kiracılar için emsal olay: Ev sahibini haklı çıkaran karar!

Günümüzde en çok şikayet edilen konulardan ikisi otomobil ve konut sektörü oldu. İnsanların kanayan yarısı olan olaylarla ilgili yeterince çözüm olmadı. Ev sahibi - kiracı anlaşmazlıkları ise artık farklı boyutlara taşındı. Ev sahibine hak veren de var, kiracılara uygulanan zorbalığa karşı çıkan da…

Mahkemeler ise yüzlerce dosyalarla doldu taştı. Son olarak yaşanan olayda bu sefer ev sahibi için haklı karar çıktı. Tüm kiracılara emsal olacak kararın detayı da paylaşıldı.

Ev sahibi, açtığı davayı kazandı

Kira ücretlerini yükseltmek isteyen ev sahipleri, farklı bahanelerle kiracıyı evden çıkarmak istiyor. Fakat konu çözüme kavuşmayacak mahkemeye taşınıyor. Mahkeme öncesinde mala ve cana zarar verme gibi olaylarla da karşı karşıya kalıyoruz.

Bir mülk sahibi ise, kiracısını çıkarmak istedi. Ancak kiracı itiraz ederek çıkmak istemedi. Bunun üzerine olay mahkemeye taşındı. Red cevabını alan mülk sahibi, süreci Yargıtay’a taşıdı. Dava, Yargıtay’a taşınmasının ardından ev sahibini haklı buldu.

İşsiz kalan mülk sahibi, kendi evine taşınmak istedi

Çalıştığı işten çıkarılan bir vatandaş, kendi evine taşınmak için kiracının çıkmasını istedi. Kendisi de kiracı durumunda bulunan vatandaş, işsiz kaldıktan sonra evine yerleşmek için müracaat etti.

Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından görülen davada öncelikle davalı kiracı haklı bulundu. Fakat süreç sonrasında Yargıtay’a taşındı. Emsal karar niteliğinde yaşanan olayda Yargıtay şu kararı verdi;

İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye sebebi yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez.

"Dinlenilen davacı tanıklarının da ihtiyaç iddiasını doğruladıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda ihtiyacın samimi, gerçek ve zorunlu olduğunun kabulü icab eder. Mahkemece ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.