Sayın Ziya Selçuk istifa etti. Ve yerine Bakan Yardımcısı Mahmut Özer Bey geldi. Kendisine yeni görevinde başarılar dilerim.

Ziya Selçuk hepimiz için bir ümit bir umut idi. Yeni bir soluktu. Özellikle ilk zamanlar...

Öğretmene bakışı, eğitim anlayışı ve kafa yapısı ile bizlere çok farklı bir vizyona sahip bir milli eğitim bakanı izlenimi verdi. Eğitime dair sözleri hoşumuza gitti. Ve her birine ayrı ayrı şapka çıkarıp her birini alkış tufanına tuttuk. Bakan Ziya Selçuk’u da Ziya Öğretmen diye göklere çıkardık. Gerçi bu sözlerin çoğu, bakan olmadan evvel edilmiş idi. Lakin bu sözler "Beklenen!" bir bakanın işaret fişekleri oluyordu. Bu bakımdan bizler de ilk zamanlar oluşan bu hava ile büyük beklenti içine girdik. "Beklenen!" gelmişti ama ondan bir şeyler yapmasını da bekliyorduk. Yani sözün icrası gerekiyordu.

Ziya Öğretmen ya da Ziya Hoca namı ile icra yoluna arkasında güzel sözler bırakarak çıktı. Ve yol almaya başladı. Bu sözler, kafasındakiler, bakışı, anlayışı, kafa yapısı yani bilgi birikimi, deneyimi bu yolda azığı idi.

Bana göre ilk zamanlar öğretmen ve öğrenci ile de iyi ilişkiler kurdu. Ta ki pandemi ile fiili ya da yüz yüze bağ kopana dek... Görev süresi içindeki 1,5 yıl, pandemi dönemi uzak eğitime uyum ile harcandı... Bana göre bu durum onun şanssızlığı idi. Öğrenci ve veliden çok tepki aldı bu dönemde. İstifa tivitleri havada uçuştu. Bu tivitler, milyonu buluyordu. İşte sözlerinin de komediye, şakaya ve eğlenciye evrildiği dönemdir pandemi süreci. Artık başlangıçtaki etkisi yitip gitmişti. Ziya Hoca, Bakan Ziya Bey moduna geçti. Ziya Hoca değil, Bakan Ziya Bey mesabesindeydi. Yolundan da pandemi nedeniyle çoktan dönmüştü.

Halbuki pandemi dönemi fırsattı bence. İcra gücü zayıf ve fiili yetki alanı dar olunca hem yolundan döndü, rutine bağladı, mevcudun yolunu izledi hem bütün hevesi ve motivasyonu tükendi hem de sözünü bürokrasiye dinletemedi. Eli kolu bağlanınca ağzıyla kuş tutsa olmuyordu. Bu ortam ve şartlar altında gülünç durumunu fark edince de bence sonlara doğru -mış gibi yaptı. Böylece öğretmenlerin arzu ettiği bir bakan profili de MEB'te tutmadı.

Demek ki ağzınla laf yapsan da lafının kararlı ve cesur adımı, icra yapma etkisi ve gücü olmadıktan sonra tüm lafların havada kalıyor. Günün sonunda da eğlenceye alınıyor. Ve bir yerden sonra da "Ağamız bizimle eğleniyo..." tatavası başlıyor.

Sonuç olarak Ziya Hoca doğru olanı yaptı. Ben de olsam sözlerimin tesiri kalmadığı an istifa ederdim. Ziya Hoca, yalnızca farklı bir bakan profili olduğunu gösterdi, o kadar... Bu yönetim sisteminde de daha ilerisi beklenemezdi zaten. Ama bizler bir umut, bir beklenti içine girdik. Ziya Hoca, umut besletti ve hayal kurdurdu. Teşekkürler, yolunuz açık olsun. Biliyorum, şimdi daha rahat ve özgürsünüz. Oh be dünya varmış, diyorsunuz belki de...

Sizi anlıyorum...

Saygılarımla...

Yusuf SEVİNGEN