Yusuf Sevingen

Yusuf Sevingen

Yusuf Tekinlerle Değil, Ziya Hocalarla İdeolojisiz Eğitime Doğru...

Yusuf Tekinlerle Değil, Ziya Hocalarla İdeolojisiz Eğitime Doğru...

Evet, değerli okuyucular. Malum köy enstitülerinin kuruluş yıl dönümde her kesimden birçok insan - bu kimseler ideolojik yönden farklılar- köy enstitülerinin ülkeye ve halkın çocuklarına değer ve nitelik katan kurumlar olduğunu ifade etti ve enstitüleri övücü paylaşımlarda bulundu. Buna Sayın Bakan Ziya Hoca da katıldı. İyi etti mi? Bence çok iyi etti. Ziya Hoca, bu makama oturdu oturalı halkın değerlerine saygılı... Bir kere bu cihette hakkını verelim. MEB koridorlarında bir dönem soğuk rüzgarlar estiren bazı kimseler bilsinler ki sıcak kişilik yapısı ile Ziya Hoca’nın yanından geçemezsiniz. O öncelikle bürokrasinin soğukluğuna rağmen eğitim paydaşlarıyla sıcak ilişkiler kurmak isteyen, asla suratı mahkeme duvarı olmayan, yüzü sirke satmayan bir eğitimci... Bizler bir dönem MEB’in koridorlarında Ziya Hoca’nın naif kişilik yapısına tezat, eğitimin havasını ve ortamını gerilimli hale getiren makam mansıp sahiplerini görmedik mi? Onun için Ziya Hoca’nın kıymetini bilelim. Ve onu eleştirme hakkımızı saklı tutarak kendisinin diğerlerinden farklı ve eğitim paydaşları için bir şans ve fırsat olduğu hakkını teslim edelim. Tüm paydaşlar, Sayın Cumhurbaşkanının şans verdiği bu insanı bir şans ve fırsat olarak değerlendirmelidir.

Ziya Hoca’nın köy enstitüleri ile ilgili paylaşımı ise şöyle:

‘‘Yaparak, yaşayarak güçlüklerle başa çıkmayı öğreten bir eğitim anlayışı sunan Köy Enstitüsü modeli her türlü siyasi tartışmanın dışında, ortaya koyduğu pedagojik yaklaşımla iz bırakmıştır. Kuruluşunun 80. yılında emeği geçenlere rahmet ve minnetle…’’

Ziya Hoca, bu paylaşımı ile vefasını gösteriyor ve kendisini o makama getiren siyasi iradenin etkisinde olmadığını gösterircesine bir bilim insanı hüviyeti ile köy enstitüleri hakkında objektif bir değerlendirmede bulunuyor. Köy enstitüleri goygoyculuğu falan yapmıyor haşa. Altı üstü köy enstitülerinin hakkını teslim ediyor. O dönem taş üstüne taş koyanların hakkını... Bu kadar yani. Cellallenmeye, alevlenmeye, hışımla Ziya Hoca’ya saldırıya geçişe gerek yok. İdeolojik bakışınızı içinizde büyütün beyler, dışa yansıtmayın. Bir kere de eğitimi ideolojiye boğmayın, yiğidi öldürün ama hakkını teslim edin. Ziya Hoca bu konuda örnek olabilir sizlere.

Ziya Hoca’nın vefasını gösteren ve köy enstitülerine hakkını teslim eden bu yaklaşımına karşı altı üstü, hepi topu bir paylaşımına adeta kafa tutarcasına paylaşımlar dizisi geldi. Kimden mi? Eski Müsteşar Sayın Yusuf TEKİN’den - şimdilerde Ankara’da bir üniversitenin rektörü kendisi – Ziya Hoca’nın tek paylaşımına karşı paylaşımlar dizisi... Sayın Tekin böyle yaparak iyi etti mi? Bence hiç iyi etmedi. İçindeki ideolojinin boyutunu gösterdi. Siyasi tribünlere mi oynadı? Ama profesör de oldu, rektör de... Ne kaldı ki geriye?

Sayın Yusuf TEKİN’İn paylaşımlar dizisi ise şöyle:

1. Her yıl 17 Nisan geldiğinde, tepeden inmeci modernleştiricilerde Köy Enstitüsü sevdasını dillendirme modası ortaya çıkıyor. Bu sevdada olanlara sadece iki cümle, biri Köy Estitülerinin kurucusu İ. H. Tonguç’un oğlu++
2. Engin Tonguç’un cümlesi: “Köy Enstitüleri sistemi, başlı başına ne bir okuma-yazma kampanyası, ne de köy kalkınması problemi, ne de bir öğretmen yetiştirme çabası, ne bir okul yapma girişimi idi. Temel amacı bakımından, tarih şartlarının hazırladığı bir imkândan yararlanarak+
3. ...iktidara katılıp elde edilen yürütme gücü ile emekçi sınıfları bilinçlendirmek ve devrimsel süreci hızlandırmak için girişilmiş bir devrim stratejisi ve taktiği idi.”
4. Diğer örnek İnönü’nün Demokrat Parti kurulurken Bayar’a izin verme şartı olarak koyduğu “Köy Enstitüleri ile uğraşmayacaksın” şartı.
5. Bu iki cümle Köy Enstitülerinin ideolojik kaygılarla kurulduğunu ve 17 Nisan’da aşklarını dile getirme zorunluluğu hissedenlerin de “ideolojik eğitim” özentisi içinde olduklarını göstermeye yetiyor sanırım.
6. Amerikalılar kapattı iddiası için de bu kurumların fikir babası John Dewey Erzurum’lu mu idi diye sorasım geliyor.

Yukarıdaki paylaşımlar ışığında şimdi gelelim sadede.

Sayın TEKİN, Ziya Hoca’mıza haksızlık ediyorsunuz. Ziya Hoca, köy enstitülerinin ideolojik ya da siyasi yanına değil, eğitimle ilgili tarafına temas ederek olumlu modelliğine dikkat çekmiş. Ne yazık ki ‘ideolojik eğitim özentisi’ diyerek de bir çelişkinin içindesiniz. Bence bu olaya siz ideolojik bakıyorsunuz, Ziya Hoca hiç de ideolojik bakmıyor. Köy enstitüleri, bu ülkenin çocuklarının gelişmesi ve aydınlanması için bir tuğla koymak isteyenlerin hamlesidir. Hem de eğitim satrancındaki şahlara, vezirlere karşı... Ama bu hamle, siyasi iradeler tarafından çökertilmiştir. CHP, DP gibi siyasi iradeler bu projenin kafa olarak gerisinde kalmışlardır. Buradan çıkan kafaların, kendilerine kafa tutacaklarını düşünerek tedirginliğe ve endişeye kapılıp geri adım atmışlardır. Zaten Hasan Ali YÜCEL’i, İsmail Hakkı TONGUÇ’u görevden alan dönemin CHP’si değil midir? O siyasi iradenin bu kimseler ile başlayan tasfiye sürecini bence iyi okuyun. Bir de aşağıdaki belgeseli izleyiniz. Bu belgeselin başından ve sonundan olmak üzere iki sözü de sizinle paylaşmak isterim:

https://www.youtube.com/watch?v=_TQdr8dp6aY

‘’Benim öğretmenlerim Köy Enstitülüydü, ben Cumhuriyet eğitim devriminin bir eseriyim.’’
(Aziz SANCAR)

Demek ki köy enstitüleri, ideolojik hezeyanları olan kimseler değil, bilim insanları üretmiş.

“Vatanın dağlarında, bayırlarında, kırlarında hatta en ücra yerlerinde kendi başına açıp solan çiçek bırakmayacağız.” (Hasan Ali YÜCEL)

‘’Elimden gelse, bütün dünya okullarının programlarına insanın insanı sömürmemesi adlı bir ders koyardım.’’ (İsmail Hakkı TONGUÇ)

Bu insanlar jakoben mi Sayın TEKİN?

Bu insanlar ideolojik mi? Lütfen ideolojisiz bakın ve yaklaşın.

Öte yandan Sayın TEKİN, siz MEB koridorlarında soğuk rüzgarlar estirirken bir Yüksek Disiplin Kurulunda sosyal medya paylaşımlarından dolayı bir ilimizden ihraç talepli gelen bir öğretmene karşı Ensar Vakfını devletin bir kurumu gibi koruyucu yaklaşımınız ve öğretmenin Ensar Vakfı-Köy Enstitüsü kıyaslaması paylaşımından dolayı özürü sizi ideolojik cihette hazlandırdı mı? İdeolojik yaklaşımınızla nasıl ezmiştiniz o öğretmeni? Hatırladınız mı? Kim ki bir öğretmen, dersine girsin çıksın, o kadar değil mi? İşte köy enstitüsünde bir öğretmen, derse gir çık, o kadar değildi Sayın Tekin?

Sayın TEKİN, biz kimin ya da kimlerin ideolojik özentisi olduğunu çok iyi biliyoruz. Merak etmeyin, ideolojik özentililer her kesimde bolca var. Ulusalcı, Atatürkçü, İslamcı, Solcu, Sağcı, Irkçı her türlü kılıfa girebiliyor. Siz lütfen MEB’in Ziya Hoca havasını bozmayınız. Ziya Hoca’yı dolaylı yoldan farklı bir yere koyarak bir yerlere mesaj verip oralarda olumsuz Ziya Hoca algısının yaratılmasına zemin hazırlamayın.

Gülerek Bakan Ziya Hoca’yı, soğuk Bakan kimselere tercih ederiz.


Saygılarımla...


Yusuf SEVİNGEN

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yusuf Sevingen Arşivi
SON YAZILAR