Yaşam Hakkı ile Ölümüne Nöbet Özgürlüğü Arasında
Yer: Batman Otogarı.
Bir otobüs firmasına ait yazıhanenin hemen önünde yerde kıvranan bir insan var. Kanlar içinde... Can çekişiyor, yardım ister vaziyetinde... Askerden yeni gelmiş bir genç. Yaşı: 20.
Bu gencin hemen yanı başında eli sopalı bir kişi var. Yerde kıvranan o gencin yanına kimseyi yaklaştırmıyor. Etraftakilerin de zaten öyle bir niyeti yok. Orada, bir insanın ölümünü kurban ediliyormuş gibi izliyorlar. Yani seyirci kalıyorlar yürek sızlatan bu sahneye. Ve yaptıkları ise ölümüne tanıklık sadece... Tıpkı Emine BULUT hadisesinde de görmüş olduğumuz üzere...
Bu sefer tuhaf olan bir şey daha var. Gencin ölümüne seyirci kalanlar arasında polisler de var. Canımızı, malımızı emanet ettiğimiz polisler... Can ve mal güvenliğimizi sağlayacak olan güvenlik güçleri... Onlar da gencin başında dikilen eli sopalı adama müdahale edemiyorlar. Polis, gencecik bir insanı defalarca bıçaklamış bir kişiye adeta ölüm nöbeti özgürlüğü tanıyor. Öyle ki etraftakileri ikaz edip kenara çekilmelerini telkin ederek de bunun güvenlik tedbirini alıyor izlenimi veriyor. Tekrarlıyorum, yineliyorum. Bunun adı:
Ölüm nöbeti özgürlüğü...
Bir insanı defalarca bıçaklamış eli sopalı birisine bu özgürlük tanındığı için 20 yaşında bir insanın en temel hakkı olan yaşam hakkı herkesin gözü önünde gasp ediliyor. Yasalarda böyle bir özgürlük yok. Ama fiiliyatta böyle bir özgürlüğün sopa zoruyla kullanıldığı aşikar. İşte polisler, bu zor kullanmaya karşı gerekli müdahale araçlarını kademeli bir şekilde vaktinde kullanmadıkları için bir insanın yaşam hakkını koruyamamış oluyorlar. Bir insanı göz göre göre ölüme terk ediyorlar. Anlaşılması için heceleyerek yineliyorum: Ö-LÜ-ME TERK E-Dİ-YOR-LAR. Ve yerde kıvranan o genç, kimsecikler onu kurtarmaya girişmediği için kurtarılamıyor. Hayata gözlerini yumuyor. Ruhu şad, mekanı sonsuzluk olsun.
Şimdi şu soruyu sormak istiyorum sizlere.
Pekala defalarca bıçakladığı bir insanın başında ölüm nöbeti tutan eli sopalı bir katile tanınan özgürlüğün ve müsamahanın zerresi; hak aramak için basın açıklaması ve gösteri yapmak, insan hakları anıtı önünde adalet ve hak nöbeti tutmak, özgürlük için pankart açmak, duyarlılığı gereği iktidarı protesto etmek isteyenlere tanınır mı? Yoksa orantısız bir güç kullanma pahasına bu eylemlerin bertarafına mı girişilir?
BİR ÜLKEDE KİŞİLERE TANINAN ÖZGÜRLÜK, YOLUNU ŞAŞIRMIŞSA BİLİNİZ Kİ O ÜLKEDE ADALET DE YOLUNU ŞAŞIRIR. ORTAYA DENGE DEĞİL, DENGESİZLİK ÇIKAR. TUTARLILIK DEĞİL, TUTARSIZLIK ÇIKAR. ORANTILI DEĞİL, ORANTISIZLIK ÇIKAR. ADALET DEĞİL, ADALETSİZLİK ÇIKAR.
BİR İNSANIN YAŞAM HAKKI İÇİN KİMİ ZAMAN ADALET İSTEYENLERE KİMİ ZAMAN HAK ARAYANLARA KİMİ ZAMAN DA ÖZGÜRLÜK İSTEYENLERE GÖSTERDİĞİNİZ ORANTISIZ GÜCÜ KULLANSAYDINIZ KEŞKE POLİS KARDEŞLERİM! BELKİ BİR İNSANI, BİR YAŞAMI KURTARIRDINIZ.
SONUÇ OLARAK YİNE SORMAK İSTERİM.
BU ACI SAHNEDEN SONRA POLİSİN GÜÇ KULLANMADA ORANTI SORUNUNDAN SONRA DENGE SORUNU DA VAR DİYEBİLİR MİYİZ? MESELA BİR İNSANIN YAŞAM HAKKINI GÖZETİRKEN KATİLE NAİF, PROTESTO HAKKINI GÖZETİRKEN PROTESTOCULARA SERT... SANKİ BİR KAFA KARIŞIKLIĞI VAR, BOCALAMA VAR, BU DA HUKUKUN GÖZETİLMESİNDE DİKİŞ VE DENGELİ BİR TUTARLI YOL TUTTURULAMADIĞI ANLAMINA GELİYOR.
Saygılarımla...
Yusuf SEVİNGEN
Bir otobüs firmasına ait yazıhanenin hemen önünde yerde kıvranan bir insan var. Kanlar içinde... Can çekişiyor, yardım ister vaziyetinde... Askerden yeni gelmiş bir genç. Yaşı: 20.
Bu gencin hemen yanı başında eli sopalı bir kişi var. Yerde kıvranan o gencin yanına kimseyi yaklaştırmıyor. Etraftakilerin de zaten öyle bir niyeti yok. Orada, bir insanın ölümünü kurban ediliyormuş gibi izliyorlar. Yani seyirci kalıyorlar yürek sızlatan bu sahneye. Ve yaptıkları ise ölümüne tanıklık sadece... Tıpkı Emine BULUT hadisesinde de görmüş olduğumuz üzere...
Bu sefer tuhaf olan bir şey daha var. Gencin ölümüne seyirci kalanlar arasında polisler de var. Canımızı, malımızı emanet ettiğimiz polisler... Can ve mal güvenliğimizi sağlayacak olan güvenlik güçleri... Onlar da gencin başında dikilen eli sopalı adama müdahale edemiyorlar. Polis, gencecik bir insanı defalarca bıçaklamış bir kişiye adeta ölüm nöbeti özgürlüğü tanıyor. Öyle ki etraftakileri ikaz edip kenara çekilmelerini telkin ederek de bunun güvenlik tedbirini alıyor izlenimi veriyor. Tekrarlıyorum, yineliyorum. Bunun adı:
Ölüm nöbeti özgürlüğü...
Bir insanı defalarca bıçaklamış eli sopalı birisine bu özgürlük tanındığı için 20 yaşında bir insanın en temel hakkı olan yaşam hakkı herkesin gözü önünde gasp ediliyor. Yasalarda böyle bir özgürlük yok. Ama fiiliyatta böyle bir özgürlüğün sopa zoruyla kullanıldığı aşikar. İşte polisler, bu zor kullanmaya karşı gerekli müdahale araçlarını kademeli bir şekilde vaktinde kullanmadıkları için bir insanın yaşam hakkını koruyamamış oluyorlar. Bir insanı göz göre göre ölüme terk ediyorlar. Anlaşılması için heceleyerek yineliyorum: Ö-LÜ-ME TERK E-Dİ-YOR-LAR. Ve yerde kıvranan o genç, kimsecikler onu kurtarmaya girişmediği için kurtarılamıyor. Hayata gözlerini yumuyor. Ruhu şad, mekanı sonsuzluk olsun.
Şimdi şu soruyu sormak istiyorum sizlere.
Pekala defalarca bıçakladığı bir insanın başında ölüm nöbeti tutan eli sopalı bir katile tanınan özgürlüğün ve müsamahanın zerresi; hak aramak için basın açıklaması ve gösteri yapmak, insan hakları anıtı önünde adalet ve hak nöbeti tutmak, özgürlük için pankart açmak, duyarlılığı gereği iktidarı protesto etmek isteyenlere tanınır mı? Yoksa orantısız bir güç kullanma pahasına bu eylemlerin bertarafına mı girişilir?
BİR ÜLKEDE KİŞİLERE TANINAN ÖZGÜRLÜK, YOLUNU ŞAŞIRMIŞSA BİLİNİZ Kİ O ÜLKEDE ADALET DE YOLUNU ŞAŞIRIR. ORTAYA DENGE DEĞİL, DENGESİZLİK ÇIKAR. TUTARLILIK DEĞİL, TUTARSIZLIK ÇIKAR. ORANTILI DEĞİL, ORANTISIZLIK ÇIKAR. ADALET DEĞİL, ADALETSİZLİK ÇIKAR.
BİR İNSANIN YAŞAM HAKKI İÇİN KİMİ ZAMAN ADALET İSTEYENLERE KİMİ ZAMAN HAK ARAYANLARA KİMİ ZAMAN DA ÖZGÜRLÜK İSTEYENLERE GÖSTERDİĞİNİZ ORANTISIZ GÜCÜ KULLANSAYDINIZ KEŞKE POLİS KARDEŞLERİM! BELKİ BİR İNSANI, BİR YAŞAMI KURTARIRDINIZ.
SONUÇ OLARAK YİNE SORMAK İSTERİM.
BU ACI SAHNEDEN SONRA POLİSİN GÜÇ KULLANMADA ORANTI SORUNUNDAN SONRA DENGE SORUNU DA VAR DİYEBİLİR MİYİZ? MESELA BİR İNSANIN YAŞAM HAKKINI GÖZETİRKEN KATİLE NAİF, PROTESTO HAKKINI GÖZETİRKEN PROTESTOCULARA SERT... SANKİ BİR KAFA KARIŞIKLIĞI VAR, BOCALAMA VAR, BU DA HUKUKUN GÖZETİLMESİNDE DİKİŞ VE DENGELİ BİR TUTARLI YOL TUTTURULAMADIĞI ANLAMINA GELİYOR.
Saygılarımla...
Yusuf SEVİNGEN
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.