Yusuf Sevingen

Yusuf Sevingen

Yasaklı Harfler Köyü

Yasaklı Harfler Köyü

Bir varmış bir yokmuş köyün birinde, köyün ağalığını, bilgeliğini yapan ‘Cemil’ adında birisi varmış. Bu Cemil Ağa, bakmış ki sözcükler, cümleler kullanılarak kendisine millet açıyor ağzını yumuyor gözünü, o da çareyi bu sözcüklerin ve cümlelerin kökünü kazımakta bulmuş. Bunun için de harflerin kullanılmasını yasaklamış. Bunu da şöyle gerekçelendirmiş:

İşte her birine kulp takılmış harfler:
A: V’yi tepetaklak etmiş ve ortasına izinsiz köprü kurmuş.
B: Diklenen I’yı 3 ile kamufle ederek yardım yataklık etmiş.
C: O’nun ağzını carttt diye yırtmış.
Ç: Yarım ağızlı O’ya çengel atan çingene.
D: O’nun ortasına incir ağacı dikerek O’yu bölmüş.
E: Tepeden tırnağa paralel.
F: Baştan aşağı koşut.
G: C’nin içine sızmaya yeltenen bir truva atı.
Ğ: Yumuşak truva atı. Eee yumuşak truva atının çiftesi pek olur.
H: J’nin kuyruğuna basarak, İ’nin de tepesindeki noktayı attırarak bunları önce birbirine düşman edip sonra bunlar arasında arabuluculuğa soyunmuş bir casus.
I: Diklenen bir hain.
İ: Diklenirken tepesi atan bir hain.
J: Harici bedhahlara kuyruk sallayan bir melun.
K: I’ya sırtını yaslayan V’yi yan çevirip barikat kuran bir vandal.
L: U’nun bir duvarını yıkarak özel mülke girmiş bir eşkıya.
M: V ile işi bitince onu öldürüp I’lar ile V’nin naaşını kaldırmış bir sanık.
N: Soldan sağa zikzak çizen bir riyakar.
O: Şeffaf olmayan bir kapalı kutu.
Ö: Şeffaf olmayan kapalı kutunun başındaki bir gözcü.
P: Sicili bozuk I’yı istismar ve kamufle eden bir azmettirici.
R:P’ye merdiven dayamış bir hırlı hırsız.
S: Kuyruğunu sallayan dansöz.
Ş: Kuyruğunu sallayan topuklu dansöz.
T: Sağa sola tepesi atan sicili bozuk I.
U: Kazan kaldırabilecek bir yeniçeri.
Ü: Kazan kaldırabilecek bir yeniçerinin gözcüsü.
V: Ağzı açık ayran delisi.
Y: Ayağı yerden kesilmiş ağzı açık ayran delisi.
Z: Baştan aşağı zikzakları olan bir münafık.

Millet, böylece harflerin iç yüzünü görmüş ve onları bir daha ağzına almamış. Millet, harfleri ağzına alamayınca Cemil Ağa’ya yönelen sözcük ve cümle okları da bıçak gibi kesilmiş. Bir müddet sonra millet konuşamadığının, yazamadığının farkına varmış. Ama iş işten geçmiş. Çünkü sessizlik, suskunluk artık yeni kuşaklara bırakılan bir mirasmış. Yani sessizlik ve suskunluk adettenmiş. Bir müddet sonra da yeni doğan bebeklerin bir cin gibi dillerine harflerin kaçmaması için dillerinin kesilmesine karar verilmiş. Bu karar kutsi bir vecibe olmuş. Cemil Ağa, oğulları ve torunları gürültüsüz, sessiz bir ortamda keyifleri hep gıcır gıcır, işler de tıkırında yaşamlarını sürdürmüşler. Millet, yalnızca ölünce ağzını açıp gözünü yumuyormuş artık.

Not: Bu yazı bir hayal ürünüdür.

Yusuf SEVİNGEN 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yusuf Sevingen Arşivi
SON YAZILAR