Yusuf Sevingen

Yusuf Sevingen

Taburenin Evrimi: Katlanılmaz Tabureden Katlanılır Tabureye

Taburenin Evrimi: Katlanılmaz Tabureden Katlanılır Tabureye

Diyanet’in gündeminde çocukların ve gençlerin ruh dünyasına dönük, benliklerini bulmalarına yardımcı olacak konular yok. Pratik zaten yok. Diyanet’in gündeminde yetişkinlerin, yaşlıların benliklerindeki iyilikleri sulayıp yeşertecek bir mevzu yok. Pratik zaten yok.
Diyanet’in gündeminde insanların yaşamında hasıl olan darboğazlardan kurtulmaları için sunulan samimi bir reçete yok. Pratik hak getire... Diyanet’in gündeminde dünya meşgaleleri içinde yaralanan ve öldürülen insani değerler yok. Pratiğin yerinde yeller esiyor.
Diyanet’in gündeminde zulüm, haksızlık, adaletsizlik gibi insan yaşamında insanların arasını açan ve insanların hayatını zindana çeviren olumsuzluklar yok. Pratikte zaten esamesi okunmuyor.
Diyanet’in gündeminde baş tacı edilmesi gereken evrensel değerler yok. Yok yok yani... Diyanet’in gündeminde baş kaldırılması gereken haksızlıklar yok. İntifada zinhar, katiyen...
Diyanet’in gündeminde fakirliğe neden olan lüküs ve şatafatlı hayatlar yok. Aaaa, ayıp oluyor ama zengin fakirlere yardım eden Allah’ın iyilik ya da yardımsever meleği (!) değil mi?
Diyanet’in gündeminde gösteriş abideleri yok. Pratikte o abideler, kafir dünya karşısında boynumuzun bükülmemesini sağlıyor. Diyanet’in gündeminde zevküsefa yalılar, yatlar, katlar, arabalar, paralar paralar yok. Fakire ise şu nasihat kalıyor: Çoğu zarar, azı karar..
Diyanet’in gündeminde komşusu aç iken tok yatan yat, kat sahipleri ve sahibeleri yok. Fakire kalan ise burada: Aç yatan sahabeler ve sahibeler ya da ashap... Açlıktan dolayı karnına taş bağlayan bir nebi ve resul... Diyanet’in gündeminde haksızlığa karşı susan dilsiz şeytanlık da yok. Haksızlığı aklayan şeytanlıklar gırla zaten...
Sadede gelirsek Diyanet’in katlanılmaz hal alan, bundan dolayı da kendine mevzu ettiği için mevzuata bağladığı konu: CAMİLERDE TESPİH BONCUKLARI GİBİ SIRA SIRA DİZİLMİŞ TABURELERDİR. Camiyi kiliseye çevirmek isteyen katlanılmaz tabureleri, kutsalımız olan tespihe benzettiğim için inşallah bana da cephe alınmaz. Sakın, bu benzetmeden yola çıkılarak camilerdeki tespihlere tabure muamelesi yaptığım anlaşılmasın!
Diyanet’in katlanılmaz tabureye karşı mesajı açık aslında: Bundan böyle her camide, mescitte, zinhar tabure olmayacak. Olursa kim ki tabureyi camiye, mescide sokmuş; o şahsa anında müdahale edilecek ve mevzuat gereği işlem yapılacak. Bunun da  ‘Camiler kiliseye dönüyor ey müslüman cemaat!’ diye propagandasını yapan bazı din alimlerimiz, takipçisi ve denetleyicisi olacak. TV’lerden de zaten cami imamlarına uyarılar gönderiliyor.
Evet, ey ahali!
Diyanet, öyle bir boşluğa düşmüş ki oyalanmak için kendine bir mevzu bulmuş. Bula bula da camilerdeki katlanılmaz tabureleri bulmuş. Öyle ki tabure, resmen CÜZZAMLI muamelesi görüyor. Şimdi düşünün ki cami cemaatinden yaşlı bir amca, evden getirdiği tabure ile camiye sağ adımla girse dahi bir grubun ‘yakalayın!’  bakışlarına ve fiiline maruz kalabilir. Cami cemaatinden o amca bu muameleye maruz kalırsa o zaman görün Diyanet’in ne işler açtığını başımıza:
Şüpheli: Cami cemaatinden bir amca. Suç aleti: Katlanılmaz tabure. Suçu: Camiye tabure sokarak camiyi kiliseye çevirmek.
Valla cami cemattinden o amcaya PAPAZ muamelesi yapılırsa hiç şaşırmam. Ne günlere kaldık ya rabbi! Eski zamanlarda çocuklara katlanamayan bir güruh vardı. Şimdilerde ise fiziksel ağrı yaşayan amcanın namazlarda imdadına yetişen altı üstü bir tabureye katlanamayan bir güruh var. İşte bu güruh, müslümanRUHa  hasret yaşıyor dini. Hal böyle olunca da gündemlerinde asıl mevzular olmuyor. Dinin teferruatına takılıp kalmışlar. Teferruat üzerinden insanlara bir plak gibi hükmediyorlar. Allah bile dinini anlatırken bu denli teferruata girmiyor ve zaten Kuran’ın özünde teferruata takılmadan idame edilecek bir yaşam telkini söz konusudur. Ama gelin görün ki Diyanet’imizin takıldığı nokta: Camidelerdeki katlanılmaz (hem gereçek hem mecaz anlamında) tabureler. Sizce bu, teferruatın teferruatı olmuyor mu? Teferruatın teferruatında yüzen bir Diyanet, sadede gelir mi? Bence çok zor gibi görünüyor.
Zaten sadede gelmediğinden dolayı çocuklar, gençler, yetişkinler dinden soğumuş, camilerden uzaklamışmış durumda. Şimdi de camilere yapılan katlanılmayan tabure operasyonu ile fiziksel ağrı yaşayan cami cemaatinden amcalar, cami cemaatinden tasfiye edilmek mi isteniyor? Unutmayınız, en saf cemaat cami cemaatidir. Ve amaç, bu cemaati her bakımdan heterojen hale getirip nicel ve nitel olarak yükseltmek olmalıdır. O zaman bu tasfiye de neyin nesi?
Diyanet:
- Yok, yok, hiç öyle olur mu! Çözüm var: Katlanılamayan tabure yerine katlanılır tabure icat edildi ya!
Ne diyelim o zaman:
Cami cemaatinden amcalar! Eğer oturarak namaz kılacaksanız yanınızda Diyanet’in katlanamadığı tabure yerine katlanılabilir tabureyi almayı unutmayınız! Valla sonra tabureniz, suç aleti olur. Siz de şüpheli. Ne şüphelisi? Camiyi kiliseye çevirmek isteyen cüzzamlı şüphelisi... Demedi demeyin... Olur, olur...

Not: Diyanet katlanılır tabure icat etti ise katlanılır her bir şeyi de icat edebilir mi? Diyanet’i mi TÜBİTAK’a bağlasak, TÜBİTAK’ı mı Diyanet’e? Aklımda deli sorular...
Sonra bunun üzerine bir de kitap yazarız. Adı da şu olur:
MüslümanRUHtan güRUHA giden süreçte taburenin evrimi: Katlanılmazdan Tabureden Katlanılır Tabureye ...
Son söz: İŞTE MÜSLÜMAN DÜNYANIN EVRENİ... Tabureden tabureye...
Saygılar...

Yusuf SEVİNGEN

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yusuf Sevingen Arşivi
SON YAZILAR