Romantik Muhafazakarlığa Doğru Mu?
Önceki yazımda ideolojilerin kafalarımızın arasını açtığından söz ettim, sonra kafalarımızın arasını açan ideolojilerin vicdanlarımıza laf anlatamayan olaylara, durumlara ve ağır sonuçlara yol açabileceğini ifade ettim.
Son 100-150 yıllık tarihimize bakıldığında hangi niteliğe sahip ideolojilerin ülkeyi karanlığa ve bataklığa gömdüğünü görebiliriz.Bu yolda, ideolojilerin üzerinde ekilen, biten, yetişen ve yeşeren romantiklik illetinin hangi yöntemleri ve enstrümanları kullandığını da açık bir şekilde müşahede edebiliriz.
Bu tip ve tür ideolojilerin kabalığı, yakıcılığı, acımazsızlığı, saldırganlığı, dışlayıcılığı, kendisini yücelticiliği, diğerlerini yok sayan tutumu, romantikliğinden kaynaklıdır.
Romantik ideoloji dolduruşa geldiği için istismara ve tahriklere açıktır. Kendinden olmayana her şeyi reva görmeye hazır ve nazır bekler.
TDK’nin sitesine girdiğinizde romantik şöyle tanımlanmış, aslında çok anlamlı:
romantik -ği
sıfat Fransızca romantique
1. sıfat Davranışlarında duygu ve coşkunun aşırı ölçüde etkisi bulunan
Evet, ne zaman ve nerede olursa olsun, bu tip ve tür bir ideolojinin topluma ve devlet aygıtlarına egemenliği ülkeyi felakete götürür, feci sonuçlar doğurur, acılara ve yıkımlara neden olur. Telafisi güç acılar ve yıkımlar... Onun için miras kalır gelecek kuşaklara bu acılar ve yıkımlar...
Ve şu bu ideoloji demeksizin romantik ideolojilerin yayılmacı yanlarını da göz ardı edemeyiz. Her yere sirayet etme ihtirasını...
Zira fetih, ele geçirme, kurtarılmış bölge gibi ifadelerle sempatizanlarını ve militanlarını motive eder.
Türlü dinsel, ırksal, mezhepsel, ideolojik vs. kaynaklar, öğretilerinde önemli yere sahiptir ve bu öğretiler birer motivasyon kaynağıdır. Adeta birer azmettirici ve tetikleyici.
Bu bağlamda Alman yapımı DIE WELLE (TEHLİKELİ OYUN) filmini herkesin izlemesini öneriyorum.
Her neyse gelelim bize...
Biz, ideolojilerimizi romantikleştirdiğimiz müddetçe bu tehlike altındayız. Bu risk ihimali her dönem vardır.
Hele hele ideolojiler romantik yanlarını devlet aygıtlarında gösterirse işte o zaman tehlike çanları çalıyor ve tehlike kapıdadır demektir.
Böyle bir durumda önlenemez bir darboğazın içinde insanların birbirine nasıl acımasızca saldırdığını ve davrandığını hatta birbirini nasıl asıp kestiğini görürüz.
Biz, tarihte ideolojilerin romantikleştiğinde nelere yol açacağını gördük. Kafalarımız kaldırmış olabilir bunları ama vicdanlarımız asla hiçbirisini kaldırmadı. Çünkü vicdanlar, kafa yapan dolduruşlara gelmezler.Vicdan, gözyaşı ile dolduğunda ona hiçbir romantik ideolojinin haklılığını anlatamazsınız.
Evet, bu konuda tecrübeliyiz.
Ama ders alıyor muyuz?
İşte burası tartışmalı.
Bakınız hiç eğip bükmeyeceğim.
Dosdoğru olacağım.
Ve sizlerin önüne son 100-150 yıllık tarihimizden kesitler getireceğim.
Takdiri en sonunda size bırakacağım:
1- Romantik Türkçüler-Tevfik FİKRET’e Doksan Beşe Doğru şiirini yazdıranlar, Sarıkamış felaketine yol açanlar, insanlara ‘Bir Abdulhamit gitti, bin Abdulhamit geldi.’ dedirterek Abdulhamit’e rahmet okutanlar.
2- Romantik Kemalistler (Cemal MADANOĞLU’dan Kenan EVREN’e, Doğan AVCIOĞLU’dan diğerlerine sağcı solcu gruplar)- Atatürk ile ilgisi olmayan gruplar zira Atatürk asla romantik olmadı, o bunu reddetti ve gerçekçiliği ile kazandı. O, romantik ideoloji sahipleri gibi Alman zırhlısı ile yurt dışına gitmedi, Bandırma Vapuru ile sömürülen halkların kurtuluşu için bir reçete sunup vatana karşı yapılan saldırganlığa örgütlü şekilde halkları etrafında toplayarak tepki koydu. Bu kimseler ise güç odağı olmak için darbelere kafa yordu. Başbakan astı. Bir parmak özgürlüğü göstererek ülkenin ülkücüleri ile solcu gençlerini kapıştırdı. Ülkede kan gövdeyi götürürken kana ve gözyaşlarına aldırış etmedi.
3- Romantik Solcular/Devrimciler- Düşünceleriyle duygularını çaldılar. Duyguları üzerinde oynadılar. Marşlarla ve sloganlarla ölüme götürüldüler. Çok can yandı.Çok can gitti.
4- Romantik Ülkücüler- Düşünceleriyle duygularını çaldılar. Duyguları üzerinde oynadılar. Marşlarla ve sloganlarla ölüme götürüldüler. Çok can yandı. Çok can gitti.
5- Romantik Kürtçüler-Ölüm kusan makinaların kuyruğu oldular. Kürtleri yediler bitirdiler. Ve doymadılar.
Velhasıl, İslam romantikliği asla kabul etmez. Çünkü İslami terminolojide İFRATTIR.
Yoksa marşların ve sloganların yerine ilahiler, ilahiler eşliğinde anlatılan menkıbeler vs. ve haşa Kur’an-ın güzel sese indirgenmesi ikame edilir.
O ZAMAN SORUYORUM:
ROMANTİKLİK, MUHAFAZAKARLIĞA SIĞAR MI HİÇ?
ROMANTİK MUHAFAZAKAR OLUR MU?
Olursa diğerlerinden farksız olur, felaket olur, pişmanlıklar olur.
Tercih cüz-i iradelerinizin...
Saygılar...
Yusuf SEVİNGEN
Kamuajans.com - özel haber
Son 100-150 yıllık tarihimize bakıldığında hangi niteliğe sahip ideolojilerin ülkeyi karanlığa ve bataklığa gömdüğünü görebiliriz.Bu yolda, ideolojilerin üzerinde ekilen, biten, yetişen ve yeşeren romantiklik illetinin hangi yöntemleri ve enstrümanları kullandığını da açık bir şekilde müşahede edebiliriz.
Bu tip ve tür ideolojilerin kabalığı, yakıcılığı, acımazsızlığı, saldırganlığı, dışlayıcılığı, kendisini yücelticiliği, diğerlerini yok sayan tutumu, romantikliğinden kaynaklıdır.
Romantik ideoloji dolduruşa geldiği için istismara ve tahriklere açıktır. Kendinden olmayana her şeyi reva görmeye hazır ve nazır bekler.
TDK’nin sitesine girdiğinizde romantik şöyle tanımlanmış, aslında çok anlamlı:
romantik -ği
sıfat Fransızca romantique
1. sıfat Davranışlarında duygu ve coşkunun aşırı ölçüde etkisi bulunan
Evet, ne zaman ve nerede olursa olsun, bu tip ve tür bir ideolojinin topluma ve devlet aygıtlarına egemenliği ülkeyi felakete götürür, feci sonuçlar doğurur, acılara ve yıkımlara neden olur. Telafisi güç acılar ve yıkımlar... Onun için miras kalır gelecek kuşaklara bu acılar ve yıkımlar...
Ve şu bu ideoloji demeksizin romantik ideolojilerin yayılmacı yanlarını da göz ardı edemeyiz. Her yere sirayet etme ihtirasını...
Zira fetih, ele geçirme, kurtarılmış bölge gibi ifadelerle sempatizanlarını ve militanlarını motive eder.
Türlü dinsel, ırksal, mezhepsel, ideolojik vs. kaynaklar, öğretilerinde önemli yere sahiptir ve bu öğretiler birer motivasyon kaynağıdır. Adeta birer azmettirici ve tetikleyici.
Bu bağlamda Alman yapımı DIE WELLE (TEHLİKELİ OYUN) filmini herkesin izlemesini öneriyorum.
Her neyse gelelim bize...
Biz, ideolojilerimizi romantikleştirdiğimiz müddetçe bu tehlike altındayız. Bu risk ihimali her dönem vardır.
Hele hele ideolojiler romantik yanlarını devlet aygıtlarında gösterirse işte o zaman tehlike çanları çalıyor ve tehlike kapıdadır demektir.
Böyle bir durumda önlenemez bir darboğazın içinde insanların birbirine nasıl acımasızca saldırdığını ve davrandığını hatta birbirini nasıl asıp kestiğini görürüz.
Biz, tarihte ideolojilerin romantikleştiğinde nelere yol açacağını gördük. Kafalarımız kaldırmış olabilir bunları ama vicdanlarımız asla hiçbirisini kaldırmadı. Çünkü vicdanlar, kafa yapan dolduruşlara gelmezler.Vicdan, gözyaşı ile dolduğunda ona hiçbir romantik ideolojinin haklılığını anlatamazsınız.
Evet, bu konuda tecrübeliyiz.
Ama ders alıyor muyuz?
İşte burası tartışmalı.
Bakınız hiç eğip bükmeyeceğim.
Dosdoğru olacağım.
Ve sizlerin önüne son 100-150 yıllık tarihimizden kesitler getireceğim.
Takdiri en sonunda size bırakacağım:
1- Romantik Türkçüler-Tevfik FİKRET’e Doksan Beşe Doğru şiirini yazdıranlar, Sarıkamış felaketine yol açanlar, insanlara ‘Bir Abdulhamit gitti, bin Abdulhamit geldi.’ dedirterek Abdulhamit’e rahmet okutanlar.
2- Romantik Kemalistler (Cemal MADANOĞLU’dan Kenan EVREN’e, Doğan AVCIOĞLU’dan diğerlerine sağcı solcu gruplar)- Atatürk ile ilgisi olmayan gruplar zira Atatürk asla romantik olmadı, o bunu reddetti ve gerçekçiliği ile kazandı. O, romantik ideoloji sahipleri gibi Alman zırhlısı ile yurt dışına gitmedi, Bandırma Vapuru ile sömürülen halkların kurtuluşu için bir reçete sunup vatana karşı yapılan saldırganlığa örgütlü şekilde halkları etrafında toplayarak tepki koydu. Bu kimseler ise güç odağı olmak için darbelere kafa yordu. Başbakan astı. Bir parmak özgürlüğü göstererek ülkenin ülkücüleri ile solcu gençlerini kapıştırdı. Ülkede kan gövdeyi götürürken kana ve gözyaşlarına aldırış etmedi.
3- Romantik Solcular/Devrimciler- Düşünceleriyle duygularını çaldılar. Duyguları üzerinde oynadılar. Marşlarla ve sloganlarla ölüme götürüldüler. Çok can yandı.Çok can gitti.
4- Romantik Ülkücüler- Düşünceleriyle duygularını çaldılar. Duyguları üzerinde oynadılar. Marşlarla ve sloganlarla ölüme götürüldüler. Çok can yandı. Çok can gitti.
5- Romantik Kürtçüler-Ölüm kusan makinaların kuyruğu oldular. Kürtleri yediler bitirdiler. Ve doymadılar.
Velhasıl, İslam romantikliği asla kabul etmez. Çünkü İslami terminolojide İFRATTIR.
Yoksa marşların ve sloganların yerine ilahiler, ilahiler eşliğinde anlatılan menkıbeler vs. ve haşa Kur’an-ın güzel sese indirgenmesi ikame edilir.
O ZAMAN SORUYORUM:
ROMANTİKLİK, MUHAFAZAKARLIĞA SIĞAR MI HİÇ?
ROMANTİK MUHAFAZAKAR OLUR MU?
Olursa diğerlerinden farksız olur, felaket olur, pişmanlıklar olur.
Tercih cüz-i iradelerinizin...
Saygılar...
Yusuf SEVİNGEN
Kamuajans.com - özel haber
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.