Rehber Öğretmenler Oyuncak Değildir
Son günlerde, milli eğitim camiasında özellikle sendikaların genel merkezleri düzeyinde en çok konuşulan ve üzerinde tartışılan konulardan birisi, MEB’e bağlı okullarda görevli rehber öğretmenlerin iş ve görev yüklerinin artırılacağı yönünde hızla yayılan iddialar idi. Bu iddiaların dayanağı olarak, MEB’in kapalı kapılar ardında, sendikaların ve ilgili diğer paydaşların görüşleri alınmadan rehber öğretmenlerle ilgili bir mevzuat çalışması yaptığı ifade ediliyordu. Neyse ki, sendikalar zamanında ve yerinde reaksiyonları ile bir kamuoyu oluşturuldu ve MEB müsteşarı Sayın Yusuf TEKİN, sosyal medya hesabı üzerinden konuya açıklık getirdi. Sayın Yusuf TEKİN’in konuya dair açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
‘Rehber öğretmenlerimiz ile ilgili yönetmeliğimiz bütün paydaşlarımızın ve öğretmenlerimizin görüşü alınarak hazırlandı. Son halini önümüzdeki günlerde yine öğretmenlerimiz ve paydaşlarımızla tartıştıktan sonra onaya sunacağız. Amacımız öğrencilerimizin ihtiyaçlarına cevap veren etkin ve çağdaş bir rehberlik sistemi oluşturmak.’
Sayın TEKİN’in bu açıklamalarından anlaşılan şudur ki, yukarıdaki iddiaları doğrular nitelikte, MEB bünyesinde hazırlanarak taslak halini aldığı düşünülen ve rehber öğretmenleri ilgilendiren bir mevzuat çalışması var, iddiaların aksi yönünde olan ise iç-dış paydaşların bu çalışmadan bihaber olduklarıdır, özellikle sendikaların bu çalışmadan bihaber oldukları için demokratik ilkeler gereği yönetmelik çalışmasında katılım göstermek amacıyla kamuoyuna bu olayı duyurarak tepki verdiklerini biliyoruz, ayrıca rehber öğretmenlerden ya da diğer ilgili iç-dış paydaşlardan bu çalışma evveliyatında bir görüş alındığına dair bir bilgiye ya da duyuma sahip değiliz. Neyse ki, Sayın TEKİN’in, paydaşları dahil ederek, öğrenci ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde taslak halini almış olan yönetmelik üzerinde tartışmaya dayalı bir çalışma içerisinde olunacağını ifade etmesi olumlu bir gelişmedir. Tüm rehber öğretmenlerin, sendikaların ve diğer ilgili-yetkili paydaşların görüşleri doğrultusunda, rehber öğretmenleri okullarımızda daha anlamlı ve amaçlı kılacak bir yönetmelik değişikliği olur temennisi içerisindeyiz. Dilerim, bu doğrultuda ve anlayışta hazırlanacak yeni yönetmelik, öğrencilerin ihtiyaçlarını, okulların-rehber öğretmenlerin beklentilerini karşılayabilir. Elbette, bizlerin de birtakım beklentileri var. Şöyle ki;
Rehber öğretmenlere, özellikle nöbet-ders görevi gibi başka işler yüklemek, rehber öğretmenlerimizi aslolan işlerinden uzaklaştıracağı gibi onları daha da meşgul edecektir. Rehber öğretmenlerin, aslolan işleri öğrencilerin iç dünyaları ile ilgilidir, bu nedenle öğrenciler onlar nazarında salt etten kemikten varlıklar değillerdir ve meşgaleleri öğrencileri toplumsal hayata-iş hayatına hazırlamaktır. Bu bakımdan, öğrencinin iç dünyasını çözümlemek, yerinde zamanında müdahalelerde ve yönlendirmelerde bulunmak, rehber öğretmenlerin aslolan görevi kapsamında değerlendirilmelidir. Bilinmelidir ki, rehber öğretmenlerinin üzerindeki bu işlerin ihmalinin sonuçları bazı zamanlar ağır ve telafisi güç olabiliyor. Mesela, bazen bir öğrencinin hayatına mal olabiliyor. Onun için rehber öğretmenin aslolan işine odaklanması ve yoğunlaşması büyük önem arz ediyor. Bu bağlamda, rehber öğretmeni, okulun idari-yönetimsel işleyişi ile ilgili işlere dahil etmek, onların kendi işlerine adapte olmasına, yoğunlaşmasına ve dikkat kesilmesine engel teşkil edebilir. Bu nedenle söz konusu yönetmelik üzerinde çalışılırken, bu engellerin meydana gelmesinden özellikle kaçınılması gerekmektedir.
Okullarımızda meydana gelen nahoş ve skandal niteliğinde birçok olay, öğrencinin kişilik ve ahlaki gelişimi ile doğrudan ilgilidir. Bu bakımdan, Sayın TEKİN’in açıklamalarındaki ‘öğrenci ihtiyaçları’ belirlenirken, bu kriterler dikkate alınmaya değerdir. Bu olayları, cinsel istismardan tutun, okul içinde işlenen arkadaş cinayetlerine, ondan da tutun sokaklara-caddelere taşan uyuşturucu bağımlısı gençlere ve okul sınırlarında görülen ve giderek kullanım yaşı düşen sigara bağımlısı gençlerimize kadar sıralayabiliriz. Bu bakımdan MEB’in, rehber öğretmenlerimizin öğrencilerimizin özellikle kişilik ve ahlaki gelişimleri üzerinde daha da yoğunlaşabilecekleri bir yönetmelik düzenlemesi içinde olması şarttır. Onun için rehber öğretmenliği, asla ama asla bir branş öğretmeni ya da sınıf öğretmeni gibi görülmemelidir. Bu alan, apayrı bir ihtisastır, apayrı düşünce-duygu perspektifine ve iklimine sahiptir. Kesinlikle okuldaki diğer alanlar ile birlikte değerlendirilmemeli, onlarla karıştırılmamalıdır. Ve ona göre iş-görev kapsamının sınırları net-kesin-açık bir şekilde, muammaya mahal vermeden çizilmelidir. Yoksa, rehber öğretmenliği amacından uzaklaşır, zaten anlaşılmayan anlamını giderek yitirir, bir oyuncak öğretmenliğe dönüşür. Ve anlaşılması daha da güç, karışık bir öğretmenlik alanı halini alır. Dileriz, ilgili yönetmelik çalışması ile REHBER ÖĞRETMENİNE ADININ HAKKINI TESLİM EDER. Dileriz, REHBER ÖĞRETMENLERE HAKSIZLIK EDİLMEZ. REHBER ÖĞRETMENLER BİR GİRDABIN İÇİNE SOKULMAZ.
Sonuç olarak, Sayın TEKİN’in dediği gibi ‘öğrenci ihtiyaçları’ paydaşlarla oturularak belirlenmelidir. Bize göre, ihtiyaç, ahlak ve kişilik yoksunu insan niceliğine ve niteliğine bakılarak belirlenebilir. Bize göre, ihtiyaç, değersizleşen maneviyata, değerine değer katan maddiyata bakılarak belirlenebilir. Bize göre, ihtiyaç, hülasa hayata bakılarak belirlenebilir. Bize göre, ihtiyaç, caddelere-ana yollara kadar taşan uyuşturucu bağımlısı gençlere bakılarak belirlenebilir. Bize göre, ihtiyaç, sınıf arkadaşını sınıfta boğazından bıçaklayarak ya da sınıf arkadaşına kurşun yağdırarak öldüren öğrencilere bakılarak belirlenebilir.
REHBER ÖĞRETMENLERİ, GÖREV YAPTIKLARI OKULLARDA ANLAM KAZANMAK, DEĞER-ÖNEM GÖRMEK, EN ÖNEMLİSİ ANLAŞILMAK İSTİYOR. MESELA, REHBER ÖĞRETMENLERİNİ DEĞERSİZLEŞTİREN, İŞLEVSİZLEŞTİREN, BİR KENARDA JOKER ÖĞRETMEN GİBİ DEĞERLENDİREN, GÖREV TANIMI NET OLMADIĞI İÇİN ONLARA ANGARYA İŞ YÜKLEYEREK HER İŞTE TEPE TEPE KULLANMAYA YELTENEN, ELLERİNDE OYUNCAK EDEN, BU BAKIMDAN KENDİ İŞ YÜKLERİNİ ONLARA YIKARAK HAFİFLETME GAYESİNDE OLAN, TURİST REHBERİ MUAMELESİ GÖSTEREN, EN ÖNEMLİSİ ONLARA ÖĞRETMEN OLDUKLARINI HİSSETTİRMEYEN OKUL YÖNETİCİLERİNİN ANLAYABİLECEĞİ VE REHBER ÖĞRETMENLERİNİN HAKKINI TESLİM EDEN BİR YÖNETMELİK TALEP VE ARZ EDİYOR.
ONLAR AÇISINDAN DÜŞÜNÜRSEK SON SÖZÜMÜZ ŞU OLUR; ANLAMAK İÇİN ANLAŞILMAK ÖNŞARTTIR SANIRIM.
Saygı ile...
Yusuf SEVİNGEN
‘Rehber öğretmenlerimiz ile ilgili yönetmeliğimiz bütün paydaşlarımızın ve öğretmenlerimizin görüşü alınarak hazırlandı. Son halini önümüzdeki günlerde yine öğretmenlerimiz ve paydaşlarımızla tartıştıktan sonra onaya sunacağız. Amacımız öğrencilerimizin ihtiyaçlarına cevap veren etkin ve çağdaş bir rehberlik sistemi oluşturmak.’
Sayın TEKİN’in bu açıklamalarından anlaşılan şudur ki, yukarıdaki iddiaları doğrular nitelikte, MEB bünyesinde hazırlanarak taslak halini aldığı düşünülen ve rehber öğretmenleri ilgilendiren bir mevzuat çalışması var, iddiaların aksi yönünde olan ise iç-dış paydaşların bu çalışmadan bihaber olduklarıdır, özellikle sendikaların bu çalışmadan bihaber oldukları için demokratik ilkeler gereği yönetmelik çalışmasında katılım göstermek amacıyla kamuoyuna bu olayı duyurarak tepki verdiklerini biliyoruz, ayrıca rehber öğretmenlerden ya da diğer ilgili iç-dış paydaşlardan bu çalışma evveliyatında bir görüş alındığına dair bir bilgiye ya da duyuma sahip değiliz. Neyse ki, Sayın TEKİN’in, paydaşları dahil ederek, öğrenci ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde taslak halini almış olan yönetmelik üzerinde tartışmaya dayalı bir çalışma içerisinde olunacağını ifade etmesi olumlu bir gelişmedir. Tüm rehber öğretmenlerin, sendikaların ve diğer ilgili-yetkili paydaşların görüşleri doğrultusunda, rehber öğretmenleri okullarımızda daha anlamlı ve amaçlı kılacak bir yönetmelik değişikliği olur temennisi içerisindeyiz. Dilerim, bu doğrultuda ve anlayışta hazırlanacak yeni yönetmelik, öğrencilerin ihtiyaçlarını, okulların-rehber öğretmenlerin beklentilerini karşılayabilir. Elbette, bizlerin de birtakım beklentileri var. Şöyle ki;
Rehber öğretmenlere, özellikle nöbet-ders görevi gibi başka işler yüklemek, rehber öğretmenlerimizi aslolan işlerinden uzaklaştıracağı gibi onları daha da meşgul edecektir. Rehber öğretmenlerin, aslolan işleri öğrencilerin iç dünyaları ile ilgilidir, bu nedenle öğrenciler onlar nazarında salt etten kemikten varlıklar değillerdir ve meşgaleleri öğrencileri toplumsal hayata-iş hayatına hazırlamaktır. Bu bakımdan, öğrencinin iç dünyasını çözümlemek, yerinde zamanında müdahalelerde ve yönlendirmelerde bulunmak, rehber öğretmenlerin aslolan görevi kapsamında değerlendirilmelidir. Bilinmelidir ki, rehber öğretmenlerinin üzerindeki bu işlerin ihmalinin sonuçları bazı zamanlar ağır ve telafisi güç olabiliyor. Mesela, bazen bir öğrencinin hayatına mal olabiliyor. Onun için rehber öğretmenin aslolan işine odaklanması ve yoğunlaşması büyük önem arz ediyor. Bu bağlamda, rehber öğretmeni, okulun idari-yönetimsel işleyişi ile ilgili işlere dahil etmek, onların kendi işlerine adapte olmasına, yoğunlaşmasına ve dikkat kesilmesine engel teşkil edebilir. Bu nedenle söz konusu yönetmelik üzerinde çalışılırken, bu engellerin meydana gelmesinden özellikle kaçınılması gerekmektedir.
Okullarımızda meydana gelen nahoş ve skandal niteliğinde birçok olay, öğrencinin kişilik ve ahlaki gelişimi ile doğrudan ilgilidir. Bu bakımdan, Sayın TEKİN’in açıklamalarındaki ‘öğrenci ihtiyaçları’ belirlenirken, bu kriterler dikkate alınmaya değerdir. Bu olayları, cinsel istismardan tutun, okul içinde işlenen arkadaş cinayetlerine, ondan da tutun sokaklara-caddelere taşan uyuşturucu bağımlısı gençlere ve okul sınırlarında görülen ve giderek kullanım yaşı düşen sigara bağımlısı gençlerimize kadar sıralayabiliriz. Bu bakımdan MEB’in, rehber öğretmenlerimizin öğrencilerimizin özellikle kişilik ve ahlaki gelişimleri üzerinde daha da yoğunlaşabilecekleri bir yönetmelik düzenlemesi içinde olması şarttır. Onun için rehber öğretmenliği, asla ama asla bir branş öğretmeni ya da sınıf öğretmeni gibi görülmemelidir. Bu alan, apayrı bir ihtisastır, apayrı düşünce-duygu perspektifine ve iklimine sahiptir. Kesinlikle okuldaki diğer alanlar ile birlikte değerlendirilmemeli, onlarla karıştırılmamalıdır. Ve ona göre iş-görev kapsamının sınırları net-kesin-açık bir şekilde, muammaya mahal vermeden çizilmelidir. Yoksa, rehber öğretmenliği amacından uzaklaşır, zaten anlaşılmayan anlamını giderek yitirir, bir oyuncak öğretmenliğe dönüşür. Ve anlaşılması daha da güç, karışık bir öğretmenlik alanı halini alır. Dileriz, ilgili yönetmelik çalışması ile REHBER ÖĞRETMENİNE ADININ HAKKINI TESLİM EDER. Dileriz, REHBER ÖĞRETMENLERE HAKSIZLIK EDİLMEZ. REHBER ÖĞRETMENLER BİR GİRDABIN İÇİNE SOKULMAZ.
Sonuç olarak, Sayın TEKİN’in dediği gibi ‘öğrenci ihtiyaçları’ paydaşlarla oturularak belirlenmelidir. Bize göre, ihtiyaç, ahlak ve kişilik yoksunu insan niceliğine ve niteliğine bakılarak belirlenebilir. Bize göre, ihtiyaç, değersizleşen maneviyata, değerine değer katan maddiyata bakılarak belirlenebilir. Bize göre, ihtiyaç, hülasa hayata bakılarak belirlenebilir. Bize göre, ihtiyaç, caddelere-ana yollara kadar taşan uyuşturucu bağımlısı gençlere bakılarak belirlenebilir. Bize göre, ihtiyaç, sınıf arkadaşını sınıfta boğazından bıçaklayarak ya da sınıf arkadaşına kurşun yağdırarak öldüren öğrencilere bakılarak belirlenebilir.
REHBER ÖĞRETMENLERİ, GÖREV YAPTIKLARI OKULLARDA ANLAM KAZANMAK, DEĞER-ÖNEM GÖRMEK, EN ÖNEMLİSİ ANLAŞILMAK İSTİYOR. MESELA, REHBER ÖĞRETMENLERİNİ DEĞERSİZLEŞTİREN, İŞLEVSİZLEŞTİREN, BİR KENARDA JOKER ÖĞRETMEN GİBİ DEĞERLENDİREN, GÖREV TANIMI NET OLMADIĞI İÇİN ONLARA ANGARYA İŞ YÜKLEYEREK HER İŞTE TEPE TEPE KULLANMAYA YELTENEN, ELLERİNDE OYUNCAK EDEN, BU BAKIMDAN KENDİ İŞ YÜKLERİNİ ONLARA YIKARAK HAFİFLETME GAYESİNDE OLAN, TURİST REHBERİ MUAMELESİ GÖSTEREN, EN ÖNEMLİSİ ONLARA ÖĞRETMEN OLDUKLARINI HİSSETTİRMEYEN OKUL YÖNETİCİLERİNİN ANLAYABİLECEĞİ VE REHBER ÖĞRETMENLERİNİN HAKKINI TESLİM EDEN BİR YÖNETMELİK TALEP VE ARZ EDİYOR.
ONLAR AÇISINDAN DÜŞÜNÜRSEK SON SÖZÜMÜZ ŞU OLUR; ANLAMAK İÇİN ANLAŞILMAK ÖNŞARTTIR SANIRIM.
Saygı ile...
Yusuf SEVİNGEN
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.