Ramazan'da Kendimize Sorulacak Sorular
Ramazan geldi.
23 Nisan’ın 100.yılı kutlandı.
Hem dini hem de milli yönden inanılmaz bir doluluk var üzerimizde. Hızımız da hazzımız da tavan...
Yani 23 Nisan günü milli ve dini cihette resmen pik yaptık.
Bir de Ramazan ayı içinde paklandık mı bu iş tamamdır.
Senden ve benden iyisi yok. Milli ve dini cihette bizi tutana aşk olsun. Ahkam bile keseriz ondan sonra. Hatta insanlar üzerinde tahakküm de kurarız.
O kadarına da hakkın var değil mi? Vatanseverlikte ve dindarlıkta hızın ve hazzın zirvesini görmüşsün. En güzel bayrağı dalgalandıran sensin, en güzel ‘Allahuekber!’ diyen sensin, en güzel vatan ve din nutukları çeken de sensin, eee o zaman sen dominant olmayacaksın da kim olacak? Öyle değil mi?
Bu bağlamda bir grup genç Ramazan ayı içinde güya insanlar paklansın diye - Ama asıl amaç hazzı ve hızı koşullanmışlık ve otomatlık içinde yaşamaktır.- kendi cemaat ritüellerini de araya sıkıştırarak bir program yapmışlar. Ve Instagram üzerinden de bunları paylaşmışlar. Şöyle ki:
1 program: 5 vakit namaza başla, 100 Lailaheillah, 30 dakika kuran, 5 sayfa Risale, 100 Estağfirüullah.
2. program: 20 sayfa Risale, 20 sayfa Kuran, 20 bap Cevşen, 300 Estağfirüllah, en az 5 vaktin kaza namazı.
3.program: Yasin, Fetih ve Mülk okumak, 10 sayfa Risale, 300 salavat, 25 bap Cevşen, evvabin namazı kılmak.
4.program: 10 sayfa Kuran, 10 sayfa Risale, 250 Estağfirüllah ya Gaffar çekmek, 25 bap cevşen, 2 rekat tövbe namazı.
Program, bu şekilde... Görüldüğü üzere bol sayısal veri içeriyor.
Bu genç grup, gençlere Ramazan’dan karlı yani kazançlı çıkmanın yolunu gösteriyor güya. Ama bende yarattıkları algı, sanki ticari bir defter üzerinde hesap kitap yapıyorlar. Çetele tutmuşlar. Bu genç arkadaşlar, inşallah tacir falan değildir. İnşallah dinci falan değil, harbi dindardır. O zaman yaptıklarına, her ne kadar yanlış görsem de sırf serde inanç özgürlüğü savunusu olduğu için bakışım ve yorumum sadece katılmamadan öteye geçmez. Hatta programlarına da şunları ekleyerek katkıda bulunabilirim:
1- Adaletli ol
2- Haksızlık yapma, haksızlık yaptırma, haksızlık yapılan kişiyi yanına 10 genç toplayarak savun
3- Canlılara iyi ve nazik davran
4- Maddi birikimi reddet, lükse ve şatafata karşı dur, kefenin cebi yoksa mala mülke tamah etme
5- Önce kendinle konuş, önce kendini oku, sonra kendi hayatının muhasebesini yap, kendine gelmeye ve kendine uyanmaya çalış
6- Makan mansıp sahiplerini 20 genç ile ziyaret et ve bu ziyaret sırasında onları nepotizm konusunda uyar, mesela bir rektörün eşine yaptığı makam güzelliğinin çirkinlik olduğunu anlat, en başta ise kul hakkı olduğunu bas bas bağırarak ifade et
7- Muarızının senin kadar rahat ve özgür konuşabilmesinin teminatı ol
8- İnsanlara ahkam kesme
9- Dinin kabadayılığını yapma
10- Dinin büyükleri falan yoktur, dinde tek büyük Allah’tır, onun için Allah büyüktür nidasını içselleştir
11- Her gün, Aziz Nesin gibi 10 kere ‘Nesin?’ sorusunu sor kendine
12- Her gün, 100 kere ben insanım, öleceğim de
13- Her gün, 100 kere nepotizm yaparsam Allah belamı versin, de
14- Her gün, 100 kere kula kulluk yapmam, de
15- Her gün, 10 kere insanları seviyorum, de
16- Her gün, 20 kere insanlara güveniyorum, de
17- Her gün gülümse
18- Hoşgörülü olmak için tahammülü öğren, tahammül kazanmak için senin gibi olmayanların olduğu sosyal ortamlarda bulun
Değerli genç grup, bu Ramazan’da insanı kendine bırakınız. Allah bile insanı kendine bırakmak için ona güvenip onu dünyaya yollamış. İnsanı kendinden alıp sizin sayısal yönlendirmelerinizle lütfen çürütmeyiniz. Sizin halihazırdaki programınız insanı paslandırır. Çünkü o programda insanın etkinliği yok. Hatta insandan eser yok.
Sizin programı harfiyen yerine getiren İYİ insandan ziyade İYİ bir otomat olur. Otomatlık ise aklın devre dışı bırakılmasıdır. Siz, bunları telkin ederek insanları düşünemez, sorgulayamaz, muhasebe edemez duruma getiriyorsunuz. Öyle ki kişi bu listede gösterdiklerinize öyle şartlanmışlık ile meftun oluyor ki hayat içinde yaptığı davranışları hesaba bile çekemiyor. İnsan, öyle ki kendini hesaba katamaz duruma geliyor. Varsa yoksa 10 bilmem şu, 10 bilmem bu... Resmen sayıya bağlanıyor.
Gençler, yüreğiniz yetiyorsa siz kendi listenizdekileri de yapın, ona karışmam ama listenize benim sıraladıklarımı da ekleyin. Ve er meydanına çıkın. Görelim boyunuzun ölçüsünü... Sonra da sizin güzel örnekliğinizi burada yazalım.
Belki sizlerin bu kapsamlı programı ile Ramazan sonrası ülkemiz torpili, lüksü, para birikimini, açgözlülüğü, kıskançlığı, hak tanımazlığı, adaletsizliği çöpe atar.
Saygılarımla...
Yusuf SEVİNGEN
23 Nisan’ın 100.yılı kutlandı.
Hem dini hem de milli yönden inanılmaz bir doluluk var üzerimizde. Hızımız da hazzımız da tavan...
Yani 23 Nisan günü milli ve dini cihette resmen pik yaptık.
Bir de Ramazan ayı içinde paklandık mı bu iş tamamdır.
Senden ve benden iyisi yok. Milli ve dini cihette bizi tutana aşk olsun. Ahkam bile keseriz ondan sonra. Hatta insanlar üzerinde tahakküm de kurarız.
O kadarına da hakkın var değil mi? Vatanseverlikte ve dindarlıkta hızın ve hazzın zirvesini görmüşsün. En güzel bayrağı dalgalandıran sensin, en güzel ‘Allahuekber!’ diyen sensin, en güzel vatan ve din nutukları çeken de sensin, eee o zaman sen dominant olmayacaksın da kim olacak? Öyle değil mi?
Bu bağlamda bir grup genç Ramazan ayı içinde güya insanlar paklansın diye - Ama asıl amaç hazzı ve hızı koşullanmışlık ve otomatlık içinde yaşamaktır.- kendi cemaat ritüellerini de araya sıkıştırarak bir program yapmışlar. Ve Instagram üzerinden de bunları paylaşmışlar. Şöyle ki:
1 program: 5 vakit namaza başla, 100 Lailaheillah, 30 dakika kuran, 5 sayfa Risale, 100 Estağfirüullah.
2. program: 20 sayfa Risale, 20 sayfa Kuran, 20 bap Cevşen, 300 Estağfirüllah, en az 5 vaktin kaza namazı.
3.program: Yasin, Fetih ve Mülk okumak, 10 sayfa Risale, 300 salavat, 25 bap Cevşen, evvabin namazı kılmak.
4.program: 10 sayfa Kuran, 10 sayfa Risale, 250 Estağfirüllah ya Gaffar çekmek, 25 bap cevşen, 2 rekat tövbe namazı.
Program, bu şekilde... Görüldüğü üzere bol sayısal veri içeriyor.
Bu genç grup, gençlere Ramazan’dan karlı yani kazançlı çıkmanın yolunu gösteriyor güya. Ama bende yarattıkları algı, sanki ticari bir defter üzerinde hesap kitap yapıyorlar. Çetele tutmuşlar. Bu genç arkadaşlar, inşallah tacir falan değildir. İnşallah dinci falan değil, harbi dindardır. O zaman yaptıklarına, her ne kadar yanlış görsem de sırf serde inanç özgürlüğü savunusu olduğu için bakışım ve yorumum sadece katılmamadan öteye geçmez. Hatta programlarına da şunları ekleyerek katkıda bulunabilirim:
1- Adaletli ol
2- Haksızlık yapma, haksızlık yaptırma, haksızlık yapılan kişiyi yanına 10 genç toplayarak savun
3- Canlılara iyi ve nazik davran
4- Maddi birikimi reddet, lükse ve şatafata karşı dur, kefenin cebi yoksa mala mülke tamah etme
5- Önce kendinle konuş, önce kendini oku, sonra kendi hayatının muhasebesini yap, kendine gelmeye ve kendine uyanmaya çalış
6- Makan mansıp sahiplerini 20 genç ile ziyaret et ve bu ziyaret sırasında onları nepotizm konusunda uyar, mesela bir rektörün eşine yaptığı makam güzelliğinin çirkinlik olduğunu anlat, en başta ise kul hakkı olduğunu bas bas bağırarak ifade et
7- Muarızının senin kadar rahat ve özgür konuşabilmesinin teminatı ol
8- İnsanlara ahkam kesme
9- Dinin kabadayılığını yapma
10- Dinin büyükleri falan yoktur, dinde tek büyük Allah’tır, onun için Allah büyüktür nidasını içselleştir
11- Her gün, Aziz Nesin gibi 10 kere ‘Nesin?’ sorusunu sor kendine
12- Her gün, 100 kere ben insanım, öleceğim de
13- Her gün, 100 kere nepotizm yaparsam Allah belamı versin, de
14- Her gün, 100 kere kula kulluk yapmam, de
15- Her gün, 10 kere insanları seviyorum, de
16- Her gün, 20 kere insanlara güveniyorum, de
17- Her gün gülümse
18- Hoşgörülü olmak için tahammülü öğren, tahammül kazanmak için senin gibi olmayanların olduğu sosyal ortamlarda bulun
Değerli genç grup, bu Ramazan’da insanı kendine bırakınız. Allah bile insanı kendine bırakmak için ona güvenip onu dünyaya yollamış. İnsanı kendinden alıp sizin sayısal yönlendirmelerinizle lütfen çürütmeyiniz. Sizin halihazırdaki programınız insanı paslandırır. Çünkü o programda insanın etkinliği yok. Hatta insandan eser yok.
Sizin programı harfiyen yerine getiren İYİ insandan ziyade İYİ bir otomat olur. Otomatlık ise aklın devre dışı bırakılmasıdır. Siz, bunları telkin ederek insanları düşünemez, sorgulayamaz, muhasebe edemez duruma getiriyorsunuz. Öyle ki kişi bu listede gösterdiklerinize öyle şartlanmışlık ile meftun oluyor ki hayat içinde yaptığı davranışları hesaba bile çekemiyor. İnsan, öyle ki kendini hesaba katamaz duruma geliyor. Varsa yoksa 10 bilmem şu, 10 bilmem bu... Resmen sayıya bağlanıyor.
Gençler, yüreğiniz yetiyorsa siz kendi listenizdekileri de yapın, ona karışmam ama listenize benim sıraladıklarımı da ekleyin. Ve er meydanına çıkın. Görelim boyunuzun ölçüsünü... Sonra da sizin güzel örnekliğinizi burada yazalım.
Belki sizlerin bu kapsamlı programı ile Ramazan sonrası ülkemiz torpili, lüksü, para birikimini, açgözlülüğü, kıskançlığı, hak tanımazlığı, adaletsizliği çöpe atar.
Saygılarımla...
Yusuf SEVİNGEN
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.