Öğretmeni Hedef Tahtasına Oturtan Strateji Belgesi
MEB, Öğretmen Strateji Belgesi ile bunu demek istiyor!
MEB, Resmi Gazetede, amaçlarla, hedeflerle ve eylemlerle donattığı ‘Öğretmen Strateji Belgesini ‘ yayınlandı.
Bu belgeyi okuduktan sonra yorumlarım şöyle oldu;
1- Amaçlarla, hedeflerle ve eylemlerle donatılmış bu belge, ne yazık ki, yalnızca göz boyamak içindir. Her bir amaç, hedef ve eylem, bu manada düşündüğümüzde ve özelikle hayata geçtiğinde, içi öğretmeni yakan, dışı gözleri kamaştıran bir süs gibi anlaşılacak ve görülecektir. Bu anlama ve izlenim ile de diyebilirim ki, öngörülen amaçlara ve hedeflere değil, başka ellerde başka amaçlar ve hedefler için istismar edilmeye ve öğretmeni her sorun ve problemde hedef tahtasına oturtmaya çok müsaittir ve elverişlidir. Yani, bu cihette bakıldığında biçilmiş bir kaftandır.
2- Öğretmen, sanki sorunların asıl ve baş kaynağıymış gibi hedef tahtasına oturtularak, sorunların çözümü için salt öğretmene yüklenilmiş, ondan özveriler ve gönüllülükler beklenilmiştir. Keşke, yalnızca öğretmenle ilgili değil de, tüm diğer iç paydaşlarla ilgili bir strateji belgesi yayınlasaydı, hem de eş zamanlı olarak ve bizler de o zaman şöyle derdik: ‘Eğitim öğretim sorunlarının çözümü için tavandan tabana paylaştırılan bir eylemsellik var, bir özveri var, bir feragat var...’ Şu durumda, üzülerek ifade etmeliyim ki, bunları söyleyemiyorum ve bu belgeden edindiğim izlenim ve anlama neticesinde diyebilirim ki, sanki öğretmen düzelirse sorunlar da düzelirmiş gibi bir algı ile bu belge hazırlanmıştır. Bu bakımdan bu belge; öğretmeni, sorunların çözümünde hedef tahtasına oturtan, onunla didişen ve uğraşan, öğretmenin özlük haklarının gözüne battığı, özlük haklarının kıstırılarak ve kısılarak devamlı tehdit edildiği (mülakatlı sözleşmeli atamalarla, rotasyonla, performans değerlendirmeleriyle, sınavlı değerlendirmelerle ve iş güvencesini ortadan kaldırmaya dönük olarak musallat olmayla vs...) bir anlayışın ürünüdür.
3- MEB, öğretmen strateji belgesini yayınlamadan evvel kendi yararından önce kamu yararını gözeten taşra bürokrasinin şekillenmesi ve yapılanması için bir strateji belgesi yayınlayabilirdi. Netice olarak, yüzlerce sayfalık eylem planı hazırlansa da, bu eylemler bu kimselerin ellerinde yürütülecektir. Taşra bürokrasisinin hali ortadadır, bu bakımdan, bana göre standartı, ölçüsü ve adaleti olmayan bir yol haritasıdır bu belge. Sahaya indiğinde deneyimlerle daha net görülebilecektir ve anlaşılabilecektir. Ne yazık ki, belgeli değişikliklerle çözümü bulacağımızı düşünüyoruz, ama her seferinde görüyoruz ki, unuttuğumuz bir unsur var, o da o değişiklikleri uygulayacak eller. Bu nedenle ifade etmek zorundayım ki, uygulama sahasında eğitim-öğretim ortamını daha allak bullak edebilecek ve tutarsızlıklarla insanların vicdanlarında yara bırakacak bir belgedir.
Ayrıca, bu belgede dikkatimi çeken iki noktaya, sorulu şekilde temas etmek isterim:
1- Amaçlar kısmında, ‘mesleğin statüsünü güçlendirmek’ diye bir amaç var. Ama belgede görülecektir ki, sözleşmeli statüde öğretmen istihdamı sürdürülerek ve özendirilerek teşvik ediliyor. İnsan sormadan edemiyor o zaman, ÖĞRETMENİ, SÖZLEŞMELİ STATÜDE İSTİHDAM EDEREK Mİ GÜÇLENDİRECEĞİZ? ÖĞRETMENİN, BU STATÜDE ÇALIŞTIRILARAK MI MORAL VE MOTİVASYONUNU ARTIRACAĞIZ?
2- İlgili strateji belgesinde, eğitim öğretim ve bilim hizmet kolundaki paydaşların ve sivil toplum kuruluşlarının görüşlerinin alındığı belirtilmektedir. Ama belge yayınlanır yayınlanmaz hem Eğitim Bir Sen’den hem Türk Eğitim Sen’den hem Eğitim Sen’den hem Eğitim İş’ten hem de isminin önünde ‘eğitim’ olan diğer sendikalardan bu belgeye yönelik gelen sözlü tepkilerde, hiçbirinin bu belge içeriğinden memnun olmadığını anlayabiliyoruz. O ZAMAN SORMAK GEREKİYOR, BELGE HAZIRLANIRKEN HANGİ EĞİTİM SENDİKASININ DEĞERLİ GÖRÜŞLERİ ALINMIŞ VE HANGİ EĞİTİM SENDİKASININ SUNDUĞU DEĞERLİ GÖRÜŞLER, BELGEDE KENDİSİNİ VE KATKISINI GÖSTEREREK, BÖYLECE DİKKATE ALINDIĞI VE KAYDA DEĞER OLDUĞUNU KANITLAMAKTADIR? İNANINIZ, EĞİTİMCİLER ADINA SUNDUKLARI DEĞERLİ GÖRÜŞLERİ DİKKATE ALINARAK BELGEDE KENDİSİNİ GÖSTEREN VE KANITLAYAN BU GİZEMLİ SENDİKA HANGİSİDİR? YOKSA, ‘SARI SENDİKA’DAN SONRA SENDİKAL LÜGATA BİR DE ‘GİZEMLİ SENDİKA’ TABİRİ Mİ GİRMİŞTİR?
NOT: ‘ÖĞRETMEN DÜZELTİLİRSE, EĞİTİM ÖĞRETİM DÜZELTİLİR’ GİBİ BİR ŞARTLANMIŞLIK, EĞİTİM ÖĞRETİME DE, ÖĞRETMENE DE ZARAR VERİR YADA ZARARA GİDEN YOLLARI AÇAR... VE EĞİTİM ÖĞRETİM İÇİNDEKİ SORUNLARIN ÇÖZÜM YÜKÜNÜ SADECE ÖĞRETMENİN ÜZERİNE YIKMAK, HAK VE HUKUK İLKELERİ İLE BAĞDAŞMAZ...
HÜLASA; BU BELGEDE, ÖĞRETMEN, SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE PAYDAŞ DEĞİL DE, GÜNAH KEÇİSİ OLARAK GÖRÜLÜP PAYLANAN DURUMUNA DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR.
MEB, BELGEDEKİ SÜSLÜ CÜMLELERİN İNANDIRICILIĞI VE SAMİMİYETİNİ NASIL VE NEDEN KAYBETTİĞİNİ DE AYRICA SORGULAMALIDIR. BUNUN İÇİN EĞİTİM ÖĞRETİM ORTAMLARINDAKİ BİRTAKIM DENEYİMLEMELERDEN VE PRATİKLERDEN YARARLANABİLİR.
Saygılar...
Yusuf SEVİNGEN
KamuAjans.com - Özel Haber
MEB, Resmi Gazetede, amaçlarla, hedeflerle ve eylemlerle donattığı ‘Öğretmen Strateji Belgesini ‘ yayınlandı.
Bu belgeyi okuduktan sonra yorumlarım şöyle oldu;
1- Amaçlarla, hedeflerle ve eylemlerle donatılmış bu belge, ne yazık ki, yalnızca göz boyamak içindir. Her bir amaç, hedef ve eylem, bu manada düşündüğümüzde ve özelikle hayata geçtiğinde, içi öğretmeni yakan, dışı gözleri kamaştıran bir süs gibi anlaşılacak ve görülecektir. Bu anlama ve izlenim ile de diyebilirim ki, öngörülen amaçlara ve hedeflere değil, başka ellerde başka amaçlar ve hedefler için istismar edilmeye ve öğretmeni her sorun ve problemde hedef tahtasına oturtmaya çok müsaittir ve elverişlidir. Yani, bu cihette bakıldığında biçilmiş bir kaftandır.
2- Öğretmen, sanki sorunların asıl ve baş kaynağıymış gibi hedef tahtasına oturtularak, sorunların çözümü için salt öğretmene yüklenilmiş, ondan özveriler ve gönüllülükler beklenilmiştir. Keşke, yalnızca öğretmenle ilgili değil de, tüm diğer iç paydaşlarla ilgili bir strateji belgesi yayınlasaydı, hem de eş zamanlı olarak ve bizler de o zaman şöyle derdik: ‘Eğitim öğretim sorunlarının çözümü için tavandan tabana paylaştırılan bir eylemsellik var, bir özveri var, bir feragat var...’ Şu durumda, üzülerek ifade etmeliyim ki, bunları söyleyemiyorum ve bu belgeden edindiğim izlenim ve anlama neticesinde diyebilirim ki, sanki öğretmen düzelirse sorunlar da düzelirmiş gibi bir algı ile bu belge hazırlanmıştır. Bu bakımdan bu belge; öğretmeni, sorunların çözümünde hedef tahtasına oturtan, onunla didişen ve uğraşan, öğretmenin özlük haklarının gözüne battığı, özlük haklarının kıstırılarak ve kısılarak devamlı tehdit edildiği (mülakatlı sözleşmeli atamalarla, rotasyonla, performans değerlendirmeleriyle, sınavlı değerlendirmelerle ve iş güvencesini ortadan kaldırmaya dönük olarak musallat olmayla vs...) bir anlayışın ürünüdür.
3- MEB, öğretmen strateji belgesini yayınlamadan evvel kendi yararından önce kamu yararını gözeten taşra bürokrasinin şekillenmesi ve yapılanması için bir strateji belgesi yayınlayabilirdi. Netice olarak, yüzlerce sayfalık eylem planı hazırlansa da, bu eylemler bu kimselerin ellerinde yürütülecektir. Taşra bürokrasisinin hali ortadadır, bu bakımdan, bana göre standartı, ölçüsü ve adaleti olmayan bir yol haritasıdır bu belge. Sahaya indiğinde deneyimlerle daha net görülebilecektir ve anlaşılabilecektir. Ne yazık ki, belgeli değişikliklerle çözümü bulacağımızı düşünüyoruz, ama her seferinde görüyoruz ki, unuttuğumuz bir unsur var, o da o değişiklikleri uygulayacak eller. Bu nedenle ifade etmek zorundayım ki, uygulama sahasında eğitim-öğretim ortamını daha allak bullak edebilecek ve tutarsızlıklarla insanların vicdanlarında yara bırakacak bir belgedir.
Ayrıca, bu belgede dikkatimi çeken iki noktaya, sorulu şekilde temas etmek isterim:
1- Amaçlar kısmında, ‘mesleğin statüsünü güçlendirmek’ diye bir amaç var. Ama belgede görülecektir ki, sözleşmeli statüde öğretmen istihdamı sürdürülerek ve özendirilerek teşvik ediliyor. İnsan sormadan edemiyor o zaman, ÖĞRETMENİ, SÖZLEŞMELİ STATÜDE İSTİHDAM EDEREK Mİ GÜÇLENDİRECEĞİZ? ÖĞRETMENİN, BU STATÜDE ÇALIŞTIRILARAK MI MORAL VE MOTİVASYONUNU ARTIRACAĞIZ?
2- İlgili strateji belgesinde, eğitim öğretim ve bilim hizmet kolundaki paydaşların ve sivil toplum kuruluşlarının görüşlerinin alındığı belirtilmektedir. Ama belge yayınlanır yayınlanmaz hem Eğitim Bir Sen’den hem Türk Eğitim Sen’den hem Eğitim Sen’den hem Eğitim İş’ten hem de isminin önünde ‘eğitim’ olan diğer sendikalardan bu belgeye yönelik gelen sözlü tepkilerde, hiçbirinin bu belge içeriğinden memnun olmadığını anlayabiliyoruz. O ZAMAN SORMAK GEREKİYOR, BELGE HAZIRLANIRKEN HANGİ EĞİTİM SENDİKASININ DEĞERLİ GÖRÜŞLERİ ALINMIŞ VE HANGİ EĞİTİM SENDİKASININ SUNDUĞU DEĞERLİ GÖRÜŞLER, BELGEDE KENDİSİNİ VE KATKISINI GÖSTEREREK, BÖYLECE DİKKATE ALINDIĞI VE KAYDA DEĞER OLDUĞUNU KANITLAMAKTADIR? İNANINIZ, EĞİTİMCİLER ADINA SUNDUKLARI DEĞERLİ GÖRÜŞLERİ DİKKATE ALINARAK BELGEDE KENDİSİNİ GÖSTEREN VE KANITLAYAN BU GİZEMLİ SENDİKA HANGİSİDİR? YOKSA, ‘SARI SENDİKA’DAN SONRA SENDİKAL LÜGATA BİR DE ‘GİZEMLİ SENDİKA’ TABİRİ Mİ GİRMİŞTİR?
NOT: ‘ÖĞRETMEN DÜZELTİLİRSE, EĞİTİM ÖĞRETİM DÜZELTİLİR’ GİBİ BİR ŞARTLANMIŞLIK, EĞİTİM ÖĞRETİME DE, ÖĞRETMENE DE ZARAR VERİR YADA ZARARA GİDEN YOLLARI AÇAR... VE EĞİTİM ÖĞRETİM İÇİNDEKİ SORUNLARIN ÇÖZÜM YÜKÜNÜ SADECE ÖĞRETMENİN ÜZERİNE YIKMAK, HAK VE HUKUK İLKELERİ İLE BAĞDAŞMAZ...
HÜLASA; BU BELGEDE, ÖĞRETMEN, SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE PAYDAŞ DEĞİL DE, GÜNAH KEÇİSİ OLARAK GÖRÜLÜP PAYLANAN DURUMUNA DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR.
MEB, BELGEDEKİ SÜSLÜ CÜMLELERİN İNANDIRICILIĞI VE SAMİMİYETİNİ NASIL VE NEDEN KAYBETTİĞİNİ DE AYRICA SORGULAMALIDIR. BUNUN İÇİN EĞİTİM ÖĞRETİM ORTAMLARINDAKİ BİRTAKIM DENEYİMLEMELERDEN VE PRATİKLERDEN YARARLANABİLİR.
Saygılar...
Yusuf SEVİNGEN
KamuAjans.com - Özel Haber
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.