Yusuf Sevingen

Yusuf Sevingen

Masal Dünyası

Masal Dünyası

Bundan sonra yazılarımda sizlere masallar anlatacağım.
Biliyorsunuz masallar olağanüstülükleri, anormallikleri, saçma diye nitelendirdiklerinizi, aklımızın alamayacağı durumları işler.
Masallar ki bazen insanın beynini yakar bazen de keşif yolculuğuna çıkarır sizi. Ne güzel ve özel değil mi? Yani bazen hayaller fora!
Benimkileri nasıl anlarsanız anlayın ama yanlış anlamayın ya da niyet okuyuculuğu yaparak anlamaya çalışmayın. Malum ülkenin ahval ve şeraiti buna namüsait değil. Mesela, bu cümle ne kadar olumsuz şekil içerse de özde olumludur. Her neyse...
Altı üstü masal dediğim gibi yazacaklarım. Yani alt tarafı masal işte. Kuralım o zaman  sözcük sofrasını, hasbihal edelim bu sözcük sofrasında. Eee ne de olsa açık sözlü değil, açsözlüyüz biraz. Dilimizi doyuralım öyle değil mi? Kemiksiz dilimizi... Kemik falan sakın atmayın önüne, asla dönüp de bakmaz bile. Ne yüce bir davranış değil mi dilin bir kemiğe tamah etmemesi ya da tenezzül etmemesi? Bence mideye çalışan açgözlülükten dile çalışan açsözlülük yeğdir. Mideye çalışan açgözlülük bireyi zengin edip topluluğu fakirleştirir, dile çalışan açsözlülük  ise bireyi özgür kılıp topluluğu aydınlatır. Fakirlik, cehalet ile yoğrulur; özgürlük, aydınlık ile... Cehaletin gözü kör, aydınlığın gözü açıktır. Her neyse... Bu iki oldu işte... Geçelim biz başta tünediğimiz dala...
Bunca döktüğümüz dilden sonra hakkımız değil mi sizce konuşmak, söz söylemek yani? Herkesin, dünya öküzün boynuzlarında derken üç maymuna oynamadan buna karşı dururcasına ama... Engin dünya görüşümüzü engizisyona kurban vermemek için koyu bir şekilde onu  savunurcasına... İnsanlığa yeni kapılar ancak böyle açılır. Yoksa yüksekten korksaydık gökyüzüne ve daha ötesine gitmeyi hayal edemezdik. Bu hayallerimizi konuşamazdık. İçimizi dökelim ki rahatlayalım. İnsan için ifade özgürlüğü çok önemli bir ihtiyaç. İçi dolu insan gergindir, gergin insan mutsuzdur ve gergin insan negatiflik yayar çevreye. O zaman insana konuşma, söz söyleme hakkı vermek çok önemli bir ihtiyacı karşılamak demektir. Devlet, konuşma hakkının sınırlarını zorlar. Yani devlet ifade özgürlüğünün sınırlarını alabildiğine genişletir ya da genişletmek için teşvikte bulunur. Çünkü bilir ki engin görüş ve ufuk böyle çıkar meydana. Yoksa enginliğin yerini sığlık, niteliğin yerini bayağılık alır. Unutmayınız, teraneler değil tahayyüller çıkardı  göklere insanı ve yine tahayyüller çıkaracak zaman ötesine, çağlar üstüne. Ve bugünün masallarıdır, geleceğin hikayeleri.  
BUNUN İÇİN  ARTIK MASALLAR ANLATACAĞIZ SİZLERE. SİZLERİ ZAMAN ÖTESİ  RÜYALARA DALDIRACAK MASALLAR.
AMA ÖNCE TEPENİZDEN ATIN HER ŞEYİ. TEPENİZE ÇIKARMAYIN KİMSECİKLERİ. TEPENİZ SİZİN ÖZERK BÖLGENİZ. ONA DOKUNDURMAYIN. ONDA KİMSECİKLER AT KOŞTURMASIN, CİRİT ATMASIN Kİ SİZ GÖKYÜZÜNDE UÇURTMA UÇURABİLESİNİZ... YOKSA TEPELEME OLUR BEYİNLERİNİZ. SİZ DEĞİL BAŞKALARI BELİRLER ZİHİN SINIRLARINIZI VE HARİTANIZI.

Saygılar...
Yusuf SEVİNGEN

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yusuf Sevingen Arşivi
SON YAZILAR