Yusuf Sevingen

Yusuf Sevingen

İnsan, İnsanlık Sınıfı İçinde Bir Öğretmendir

İnsan, İnsanlık Sınıfı İçinde Bir Öğretmendir

Bu Dünya’da yaşayan insanlar olarak, kendimizi bir sınıfın içinde bir öğretmen gibi eğitmeli, geliştirmeli ve olgunlaştırmalıyız.

Bu sınıfın içinde kötü yanlarımızı törpülemeli ve eritmeliyiz.

İyi ve güzel yanlarımızı açığa çıkarıp etki alanını daha da genişletebilir ve Dünyalılar ile buluşturabiliriz.

Bir insan için bu sınıfın adı, insanlıktır; o sınıfın içinde hayatın yaşattıklarını bir ders misali kendisine bir öğretmen gibi anlatacak, yani insanlık sınıfında bu sorumluluğu ve görevi yerine getirecek olan ise her bir insanın potansiyelinde var olan öğretmenlik niteliğidir. İşte tam da bu nedenle, ‘İnsan, İnsanlık Sınıfı İçinde Bir Öğretmendir’ diyebiliriz.

Unutulmamalıdır ki, insan, Dünya yaşantısı içinde, insanlık sınıfında, bir öğretmen gibi düşünerek, hareket ederek ve davranarak güzel ve iyi yönlerini keşfedebilir, bunları geliştirebilir ve en önemlisi iyiliği ve güzelliği toplumsallaştırabilir. Toplumun içindeki kötülüklerin ve çirkinliklerin de, ancak böyle beli kırılabilir. Ve iyilik-güzellik etkili ve etkin, yayılmaya müsait; kötülük-çirkinlik ise etkisiz ve pasif, yayılmaya namüsait durumda olabilir.

İşte bu iyilik ve güzellik, kimi zaman sevgidir, kimi zaman dürüstlüktür, kimi zaman ahlaki değerlerdir, kimi zaman da insana fayda sağlayacak ve onu tüm kötülüklerden ve çirkinliklerden men edecek iyi-güzel hasletler olabilir.

Ve bilinmelidir ki, insanlık sınıfı içinde, insanı iyilik ve güzellik ile buluşturacak olan ise her insan potansiyelinde var olan öğretmenlik vasfı ve rolüdür. Yani her insan, kendisinin öğretmeni olarak iyilik ve güzelliğin kendisine hükmetmesini ve yaşantısına katılmasını sağlayabilir. Yoksa, insanlık sınıfı içinde öğretmenliğin esamesi okunmuyorsa, insan o sınıfta boğulacak, bunalacak ve o sınıftan çıkmak için duvarlarını aşmaya kalkışacaktır.

İnsan, böylece insanlık sınıfı içinden, kendisinin öğretmeni olmayı beceremediğinden ve başaramadığından dolayı hoyratça çıkacaktır dışarı. O zaman diyebiliriz ki, insanın dışı insanoğlunun; içi ise kendisinin canını yakabilecektir. Hülasa; insanlık sınıfı içinde kendisinin öğretmeni olmayı başaramamış bir insan, hem kendisi hem de diğer insanlar için tehlikeli ve zararlı bir hal alabilir.

Son günlerde, liselerde meydana gelen öğrenci cinayetlerine bu pencereden bakarak, kötülüğün ve çirkinliğin hayatın doğal akışını nasıl bozduğunu görebiliriz. Gençlerimiz, yok yere birbirlerini öldürürken, birbirlerine kötülük yapar iken, insanlığını ve öğretmenliğini yitirmemiş insanlar olarak, bu meseleye at gözlüğü ile bakamayız, mesele ciddidir ve irdelenerek değerlendirilip çözülmesi gerekir.

Onun için insan, yaşamdan alınacak dersleri, kendisine anlatabilecek bir öğretmen olabilmelidir. İnsan, insanlık sınıfı içinde, bir öğretmen rolünde bu dersleri kendinden dinlerse, kendisini hale yola koyabilir ve kendisini hayatın doğal akışına uydurabilir. İnsan, kendisinin öğretmeni olabilmeyi başardığı an yaşam içindeki kötülükler de, çirkinlikler de minimize edilecektir. Böylece, hayat, doğal akışını koruduğu için güzelliğini de, iyiliğini de muhafaza edebilecektir. Yoksa, kötülük ve çirkinlik, insan yaşamını perperişan edebilir. Mahvolmuş bir insan hayatı, unutmayınız ki, içinde, tüm insanlar için kötü ve çirkin olan riskleri barındırır.

Hayatın doğal akışını yani özünü bozmayan bir insan, toplum için tehlikesiz ve yararlı bir birey olabilir.

Hayatın doğallığı, inananız, ÇOK GÜZEL VE ÇOK İYİ.

Bir insan, bunu ancak insanlık sınıfı içinde, öğretmen rolünde bir yaşam sürdürerek keşfedebilir, geliştirebilir ve olgunlaştırabilir.

Tüm gençlerimizi, bu sınıfın içinde kendi kendisinin öğretmeni yapıp iyi ve güzel olan yönlerini keşfettirebiliriz. Unutmayınız ki, aileler ve öğretmenler, onlar için yol göstericidir, asıl öğretmenleri ise kendileridir.

Bence insanlık tarihinin çok derinlerinde, hatta ilk zamanlarında, EN DOĞAL, EN GÜZEL EN İYİ YAŞAM SAKLI GİBİ. İşte, onu ancak kendimizin öğretmeni olabilirsek açığa çıkarabiliriz. Her doğan insanoğlunun, bunu tatma hakkı yok mu sizce? O zaman, insandan insana miras bu tadı bozmadan nakledelim ve derinlerde saklı bu tadı hayata el birliği ile armağan edelim.

ONUN İÇİN HEM İNSANLIĞI HEM ÖĞRETMENLİĞİ ÖĞRETMELİYİZ ÇOCUKLARIMIZA Kİ, HAYATIN O EN GÜZEL VE İYİ OLAN DOĞAL AKIŞINI BOZMASINLAR. VE HER İNSANDA, İYİLİĞİN VE GÜZELLİĞİN KAŞİFİ OLAN İNSANLIK VE ÖĞRETMENLİK, HAYAT YOLUNDA BİR KEŞİF YOLCULUĞUNA ÇIKABİLSİN. İNSANLIĞIN ÖĞRETMENLERİ OLARAK TÜM DÜNYA’YA YAYILABİLSİN.

Ayrıca, yazımızın konusuyla ilgili olduğunu düşündüğüm yazar Sadık USTA’nın, 7 Mayıs 2017 günlü ODA TV’de yayınlanan yazısından bir alıntıyı sizlerle paylaşmak istiyorum:

‘Kutsal metinler Tanrının kullarını aynı çamurdan yarattığını öğretir... Ancak bir türlü doymak bilmeyen mal mülk hırsı; insanoğlunu geleneklerden, ahlaktan ve erdemli olmaktan uzaklaştırmış. Fakat...Öbür dünya tamam da peki ya bu dünya? Neden toprak ve emek herkesin müşterek malı olmasın... Onu neden çitler, duvarlar ve sınırlar bölsün ki? Neden insanlık, bal gibi hurmaların yetiştiği, buğdayın kendiliğinden göverdiği, sütün, balın ve rahmetin ırmaklar gibi aktığı özgürlük ve eşitlik diyarını bu dünyada yaşamasın ki?’

Son olarak, Cahit Sıtkı TARNCI’nın ‘MEMLEKET İSTERİM’ şiirini, sizlerin o güzel ve iyi duygularına ve düşüncelerine bu vesile ile ithaf etmek isterim:

MEMLEKET İSTERİM

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

Saygı ile...

Yusuf SEVİNGEN
KamuAjans.com - Özel Haber

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yusuf Sevingen Arşivi
SON YAZILAR