Dini Yüksek Kurdular, Önlerinde Uzun Fıkıh
Tarikatlar kapatılsın, demeyeceğim.
Tarikatlar kapatılsın, diyerek tarikatların ekmeğine yağ kaymak sürmeyeceğim.
Yasakla- kapat-rahatla sularında zinhar yüzmeyeceğim.
100 yıldır yüzdük de ne oldu?
Bir milim yol alamadığımız gibi üstüne üstlük demokrasiye boca edilen kısır çekişmeşlerle de zaman ve enerji kaybedip hep geriledik durduk.
Tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra köprünün altından çok sular geçti, gelin görün ki hala o yanımız yaralı ve istismara o denli açık ki üstüne tuz basıla basıla canlar yakılıyor ve muarız grupların kavgalarına malzemeler yaratılıyor. Bu yaratılan kısır döngüde de dönüp duruyoruz.
İşte o kavgaların arasında kalan halkın seçimidir bizdeki cumhuriyet de demokrasi de.
Sizce ne kadar sağlıklı ve özgürce olabilir bir alana kıstırılıp oy verdirilen halkın iradesi? Onun için kavgacı gruplara asla prim verip onların oyuncağı olmayınız.
Tüm bu nedenlerden ötürü kendimi bir çıkmazın ve kayıkçı kavgasının ortasına atmayacağım. Yüzlerce yıldır aynı teranelerle karşıt grupların birbirlerine saldırılarını dinlemeyeceğim. Hangi taraf haklı, hangi taraf haksız, hangi taraf iyi, hangi taraf kötü gibi sınıflandırmaların içine kesinlikle dalmayacağım.
Ortada olan bir kötülüğe insan olarak bakıp ona göre yorum yapacağım.
Sizlere de tavsiyem şudur ki böyle konularda siyaset ve tarikat üstü düşününüz.
Ülke olarak bu ve benzeri konularda hala olgunlaşamamış olmamız hakikaten düşündürücü... Niçin bir konuda sadede gelemiyoruz?
Bir konuyu oraya buraya sündürüp dallanıp budaklandırmamız bilhassa kötülerin ve kötülüğün işine geliyor. Böylece gözden kayboluyorlar.
Bunu göremiyor muyuz?
Unutulmamalıdır ki bilim kadar bir inanç da insan için bir ihtiyaçtır.
Evet, insan et ve kemik taşır.
Bu tıbbın ilgi alanına girer.
Lakin insan ruh da taşır.
Bu da inanç alanında kendisini bulur.
Bir kısım insanları kötülükten alıkoyan bu alandır.
Bir kısım insan da hangi alanda olursa olsun kötülükten kendini alıkoyamaz.
Bir kısım insanın iyi olmak için insan olması yeterlidir. Yüce ruhlardır bunlar… Ve böyleleri azdır.
Demem odur ki mesele tarikat değildir.
Tarikatların içine düştüğü bataklıktır. Bunu da en başta kendileri sorgulamalıdır. Menzili hidayet olan hakiki yol haritaları çizmelidirler. Konfor alanlarında ağızlarına tutuşturulan yüz yıllık ezberleri de basmakalıp yaftalamaları da birtakım koşullanmaları da terk etmelidirler. Gına geldi. Her durumda kendilerine saldırıyı Allah’a ve dine saldırı olarak lanse etmeleri artık toplumda karşılık bulmuyor. Bilmelerini isterim.
Tarikatlar bu bataklıkta birçok açmaz ve çıkmazda debeleniyor aslına bakarsanız. Vitrinde debdebeli bir yaşam servis ediliyor fakat içine girince büyük bir bataklık... Ve günden güne büyüyen… Önleyemedikleri… Siyasetin de konusu olunca günün sonunda en çok onlar zarar göreceklerdir. Tabii tavanları değil, tabanları… Adalet sistemimiz böyle bir düzen tutturdu zira.
Ne yazık ki siyasete paralel olarak tarikatları da bitiren güç zehirlenmesi oldu. Sefa döneminde her tür kötülüğe, yanlışa, kirliliğe sürüklenildi. Bunun hassaten içlerindeki herkes farkında… Lakin en büyük yanlışları, susmak ve göz yummak oldu. Bunların, böyle böyle görmezden gelinerek önü açıldı.
Din de bilhassa karşıtlarının aleyhine kullanılan bir silaha ve sopaya dönüştü. Bazen de düşmanlaştıra düşmanlaştıra kendi elleri ile yarattıkları karşı tarafın gazabından korumak için bir kalkan oldu.
Geldiğimiz noktada din de tarikat bataklığında din olmaktan çıktı. Bambaşka bir hal aldı. Yani dine en büyük zararı dini savunduğunu iddia edenler verdi. Tam ibretlik bir vesikadır yaşananlar aslında. Ders alınırsa tabii…
Gülten Akın’ın ‘‘Evleri Yüksek Kurdular’’ şiirini ‘‘Dini Yüksek Kurdular’’ başlığı ile malum duruma uyarlayarak bu faslı kapatıyorum:
Dini yüksek kurdular
Önlerinde uzun fıkıh
Kuran aşağıda kaldı
Aşağıda kaldı Allah
Dini yüksek kurdular
On bin basamak fıkıh
Ayetler uzakta kaldı
Uzakta kaldı Kuran
Dini yüksek kurdular
Bidat ve hurafeye boğdular
Usumuzdaydı unuttuk
Ölüm uzakta kaldı
Ölüme bağlı olanlar
Saygılarımla…
Yusuf SEVİNGEN
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.