Yusuf Sevingen

Yusuf Sevingen

Cemil Kılıç'ı Yarınlar için Bugün Savunmalıyız

Cemil Kılıç'ı Yarınlar için Bugün Savunmalıyız

İhracın nedeninin, öğretmenimizin muktedir siyasi iklime ve havaya uymayan düşüncelerinden kaynaklı olduğu anlaşılmaktadır. Fikri hoş görmeyip hor görmek bize kazandırmadığı gibi kaybettirir. Mesela renkliliği ve çeşitliliği kaybederiz. Tek tipleşme ile sadece tek tip insanla baş başa kalırız. Nitekim zihin durağanlaşır ve tembelleşir. Çığır açamayız. Ufkumuzu yitiririz. Kendimizden başkasını düşünmeyiz bile. Empati, sıfırlanır. Bir gün canımız Cemil Kılıç gibi yanınca aklımız başımıza gelir. Elimizin tersiyle ittiğimiz değerlere (empati, hoşgörü gibi) muhtaç kalırız. Öyle bir yapışırız öyle bir yapışırız ki onlara millet şaşakalır. Ne oldu bu adama böyle, derler. Oysaki siz o değerlere başkalarının hakkı ve hukuku için değil, kendiniz için yapışmışsınızdır. Bu da bencilliğinizi gösterir zaten.

Öte yandan Cemil Kılıç, öğretmenliğinin yanı sıra sendikacılığı ve yazarlığı ile de tanınan bir arkadaşımızdır. Yazıyor, okuyor, düşünüyor yani. Bizim gibi düşünmesin ki yeni anlamlar yaratabilsin. Böylesi daha iyi değil mi ama birilerinin gözüne batıyor. Unutulmamalıdır ki yeni anlamlardan doğar her şey. Ve bu yeni anlamlar bozar monotonluğu ve durağanlığı. Bazılarına bunlardan bahsetmemiz bile o kadar anlamsız ki... Ne yazık ki hayatı paylaştığımız şu dünyada bencillikte o derece zirveye ulaşmış insanlar bulunuyor.

Sayın Kılıç 'ın çoğu düşüncelerine katılmasam da kendisini bu süreçte savunmam icap ediyor. Yoksa adil olamam. Adil olmadıktan sonra da yazıp ettiklerimiz boşunadır. Kuru gürültü olur. Kendimizin hakkı yenince değil, başkalarının hakkı yenince savunduğumuz hak hakikaten hak oluyor. Kendimizin hukukuna dokunulduğunda değil, başkalarının hukukuna dokunulduğunda savunduğumuz hukuk hakikaten hukuk oluyor. Öyle değil mi?

Bir kere öğretmenin memur olması hasebiyle siyasi fikirleri ve beyanı olamaz yanılgısından uzak durmalıyız. Çünkü öğretmen de neticede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır ve söz söyleme hakkına sahiptir. Fikirlerini ifade etme ise anayasamızda güvence altına alınmıştır. Ne var ki bu anayasal güvenceyi dahi insanların ellerinden alabiliyorlar. Ve insanlar, anayasasız kalınca korumasız oluyor. Her türlü tehdit ve tehlikeye maruz bırakılabiliniyor. Hal böyle iken birtakım ideolojik ve siyasi saiklerle hareket ederek öğretmenimizi ihraç etmek geleceğe kötü bir içtihattir. Bu içtihat ile hareket edecekler için istismara açık bir örnektir. Bugün "brova diyenler, yarın "yandım anam" diyerek ah ve vah çekebilir.

İhraçların bu denli kolay oluyor olması ve 15 Temmuz'dan sonra da ihraçların olağanüstü şekilde kolaylaşması dediğimiz üzere yarınlarda herkesi tehdit eden ve herkes için tehlike barındıran bir durumdur. Kimse yerini garanti görmesin, heyulasıdır bu. "Bugün bana, yarın sana" yolunu açabilecek bir bumerangdır.

Hâl böyle iken zaman öyle evirip çevirir ki aklımız bile şaşar. O an işte aklı başına gelir bir grubun. Teminat, güvence ne demekmiş, ifade özgürlüğü niçin önemliymiş görülür. Her şeye gücünün yeteceğini ve diş geçireceğini sananlara karşı anayasaya sığınmanın ehemmiyeti tecrübe edilmiş olunur.

Bu durumu bugünden öngörebilen insanlar Cemil Kılıç'ı, fikirlerine katılsın ya da katılmasın, hiç mühim değil, sonuna kadar savunmalıdır.

Savunmaz isek siyasi değişimler birçok insanı fikirlerinden ötürü mağdur ve mazlum edecektir. Bugünün mazlumu yarının zalimi, bugün zalimi yarın mazlumu olup çıkar. Bu kısır döngüde boğuluruz.

Memur, elbette ki işine siyaseti katmayacak. Siyasi manipülasyonun ve algının etkisiyle hareket etmeyecek. Her daim adil olacak ve hakkaniyetli davranacak. Yalnız bu demek değildir ki memur ülke sorunlarına ve gündeme dair yorumlar yapamayacak. Hayır, memur hem mesleği ile ilgili konularda hem de ülke meselelerine ilişkin mevzularda kafa yorup konuşabilmeli ve yazabilmelidir.

Bu bağlamda Cemil Kılıç'ın sırf fikirlerinden ötürü tasfiye etmek, gelecekte birçok insanın fikirlerinden ötürü çok kolay tasfiye edilebilmesinin önünü açar. Bugün Cemil Kılıç 'ı yakan MEB Yüksek Disiplin Kurulu, istikbalde şu an için hiç aklınızın ucuna dahi gelmeyecek kişileri yakar.

Cemil Kılıç 'ı savunmak boynumuzun borcudur bu nedenle.

Bir an için geleceği yaşayalım.

Ve farz edelim.

Farklı düşündüğü için sol bir iktidar tarafından ihraç edilen bir isim düşünün.

O gün bu kişiyi savunmaya yüzünüz olabilmesi için Cemil Kılıç'ı bugün savunmalısınız işte...

Saygılarımla...

Yusuf Sevingen

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yusuf Sevingen Arşivi
SON YAZILAR