Yusuf Sevingen

Yusuf Sevingen

Beklenti: İlgi/Yetenek Alanına Dayalı İdi, Ama...

Beklenti: İlgi/Yetenek Alanına Dayalı İdi, Ama...

Getirilecek liselere geçiş sistemi ile ilgili beklentilerimiz vardı.
Sayın bakanın açıklamalarından sonra bu beklentilerimiz karşılık bulmamıştır.
Bu nedenle ne yazık ki dağ fare doğurmuştur diyebiliriz.
Örneğin;
Bu sistem hazırlanırken, öğrencilerin yetenekleri ve ilgi alanları göz ardı edilmiştir.
Bakanımızın yeni sistemle ilgili açıklamalarında buna ilişkin hiçbir açıklama yoktur.
Açıklamaları bağlamında çıkarımlarımız ise şöyledir:
Tercihe bağlı olarak (tabi tercihten ziyade bir mecburiyet olacak) adrese dayalı ve bazı okullara (Fen Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi, Proje Okullar gibi) sınavlı yerleştirmeler yapılacaktır.
Aslında bu sistem, daha önceki LGS, OKS, SBS gibi liselere yerleştirmelerde kullanılan sistemlerden farksızdır.
Eski sistemlerde de, dileyen öğrenciler sınavlara başvururdu ve katıldıkları sınavlardan aldıkları puanlar ile Fen-Anadolu-Anadolu Öğretmen liselerine yerleştirilirlerdi.
Zorunlu eğitim süresi 12 yıl olmadığı için de sınava başvurmayan öğrenciler, bunlar çoğunluk olurdu, ya liseye devam etmezler ya da düz liselere giderlerdi.
Yeni getirilen sistem içinde, zorunlu eğitim süresi 12 olduğu için tüm öğrencilerin açık ya da örgün liselere yönlendirilmesi gerekiyor. Bunun için de tüm öğrencilere tercih hakkı veriliyor, çoğunluk, yine düz lise yerini alan anadolu – anadolu imam hatip- mesleki ve teknik anadolu liselerine yerleştirilecek, ya da açık liselere... Azınlık ise iyi sınav puanı ile nitelikli okullarda öğrenim görme imkanına kavuşacak.
Gönül ister ki, liselere geçiş, adrese dayalı değil, öğrencinin ilgi ve yetenek alanına göre olsun.
Ama öyle olmayacak.
YİNE AYNI DÜZEN, YALNIZCA İSİMLER DEĞİŞMİŞ DURUMDA. ESKİYE DÖNÜŞ YANİ...
Fen lisesine yerleşmek isteyen bir öğrenci, ya sınav puanına ya da adrese göre şansa ve imkana sahip olacaktır.
Bu durumda, fen liselerinde iki kontenjan türü mü olacaktır?
Birincisi, adrese dayalılılar; ikincisi, sınav puanlılar...
Bu okullarda da o zaman bir ikilik meydana gelmez mi ?
ÇOK BASİT, ANLAŞILIR VE KOLAY BİR SİSTEM ÖNERECEĞİM, KEŞKE BU TEMEL ÜZERİNE BİR SİSTEM KURULABİLİNSE, AÇIKLAMASI İSE ŞÖYLE:
Sistemin yönlendirdiği değil, öğrencinin ilgi ve yeteneklerinin yönlendirdiği bir sistem... Yeni sistem içinde, öğrenci, yeteneklerini ve ilgi alanlarını bulamaz, göremez, keşfedemez, liseye yerleşmek için istediği lisenin kayıt bölgesi içinde yana yakıla fellik fellik ev arar.
Bu sistem ile öğrencinin zekasına-muhakeme gücüne ya da ilgi-yetenek alanına değil, adresine bakılacak. ÖĞRENCİ DE, VELİ DE ADRESİYLE KONUŞACAK.
Bu yeni sistemi özetle ifade edersek, şöyle diyebiliriz:
Bizim sistem yenilenir, döner döner bir daha yenilenir, yenilendikçe eskidir aslında...
Not 1: BEKLENTİ, İLGİ/YETENEK ALANINA DAYALI İDİ, AMA SİSTEM ADRESE DAYALI ÇIKTI...
Not 2: ‘Eve yakın okul’ mottosu , ilkesellik gereği ise o zaman taşımalı eğitimi de peyderpey bitirelim. Özellikle ilkokul-ortaokul öğrencileri için, lise öğrencilerine göre daha küçükler ve okullarını evlerine yaklaştırmayı en çok hak edenler ve buna en çok ihtiyacı olanlar... Öyle değil mi?
Not 3: Dilerim, yeni sistem ile ‘satılık/kiralık adres’ piyasası oluşmaz. Onun için bu sistemi iyi denetlemek/kontrol etmek/gözetlemek gerekir. Bu sistemi serbest ve başıboş bıraktığımız an, sonuçları trajik ve dramatik olabilir. VE EN ÖNEMLİSİ, EŞİT YURTTAŞLIK İLKESİ AĞIR YARA ALABİLİR.
Saygılar...


Yusuf SEVİNGEN 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yusuf Sevingen Arşivi
SON YAZILAR