Yusuf Sevingen

Yusuf Sevingen

Allah’a Havale Ediyorum Bayan Noyan’ı

Allah’a Havale Ediyorum Bayan Noyan’ı

Sevda Noyan ismini bugüne değin duymadık.
Ama birkaç gün önce bir TV kanalındaki programda sarf ettiği, insanı dehşete düşüren sözleriyle işittik. 
Sözleri gerçekten ürpertici... Tüyleri diken diken ediyor.
Sevda Noyan’ın bize görünen dış dünyası ile TV kanalındaki programda sarf ettiği sözleriyle sökün eden iç dünyası arasında müthiş bir tezat var. Hem öyle böyle değil. Şimdi açıklayacağım.
Öncelikle bayan Noyan’ın dış dünyasına bakınca gördüklerimiz şöyle:
Nur Suresi’ndeki ‘Başörtülerini yakalarının üzerinden bağlasınlar.’ emrine riayet ettiğidir.
Pekala buna riayet eden Noyan, insanların inanılmaz bulduğu ‘50 kişiyi götürürüz, bu konuda donanımlıyız.’ sözleriyle Allah’ın şu emirlerine kulaklarını kapayarak peygamberin onlar aç yatarken tok yatmayın diye öğütlediği  komşularına ağzından ateş püskürüyor. Resmen tespih çeker gibi sitesindeki komşularına kovboyluk yapmaya kalkışıyor. İnsan sormadan ve yukarıdaki dış dünyası ile iç dünyası arasında taban tabana zıtlığı göstermeden edemiyor. Şöyle:
1- Biz, site devleti miyiz?  Ben, biz hukuk devletiyiz diye biliyorum. Anayasamız, kanunlarımız bilumum mevzuatımız var. Bundan mütevellit biz site devleti zinhar, asla, kat’a olamayız, olmamalıyız. Fakat gelin görün ki paralel devletten site devletine meyledenler; insanlara kin, düşmanlık, öfke aşılayarak evrensel insani değerlere musallat olmuşlar. Bunlar, Allah’ın adını ve iktidarın gücünü kullanarak kabadayı müslüman olmaya meyledenlerdir. Bayan Noyan’ın eşi bay Noyan da bir dönem ılımlı Müslüman ayaklarıyla memlekette bozgunculuk yapan Fethullahçıların dümen suyundan gidiyordu. Ilımlı Müslümanlıktan Kabadayı Müslümanlığa... İlginç değil mi? Onun için İslam ifrat der, tefrit der... Yani ölçülülük ve denge çok önem arz eder İslam’da. Çünkü İslam Allah’ın gücünün üstünde güç tanımaz. Kim ki hamil gücün haddini aşar, tepetaklak oluverir. Bununla ilgili örnekler çok insanlık tarihinde... Onun için elindekinin değerini bil ama onu insanlara karşı sopa gibi sakın ola kullanma, bir müddet sonra o sopa başka başka araçlara döner ki o zaman Müslümanın vay haline, öyle değil mi? Hamil gücün ölçüsünü kaçırmak tehlikeli sularda yüzmektir. Öyle ki İslam tarihinde hamil gücün kurbanları değil midir peygamber torunları Hasan ve Hüseyin...  Bakınız, dilimizin ayarı olmalı, hareketlerimizin de, ayarsızlık güç kulanımını öyle bir noktaya getirir ki her kötülük ve kötü düşünce bir yerden sonra güçten alınan cesaretin etkisiyle alışkanlık olur ki Allah korusun, işte o zaman İslam tarihine inanılmaz ve utanç verici vesikalar girer. İleride de bunlar İslam’a mal edilerek kullanılır. 
2- Allah’ın Maide Suresi’ndeki ‘Kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.’ emrini yok mu sayıyor Noyan? Şimdi bu ayet, Noyan üzerinde etki gücünü yitirdi mi? Özellikle iç dünyasında... Ayet, müteşabih de değil, öyle değil mi? Yukarıda söz edilen Nur Suresi’ndeki ayet kadar açık olduğu kanaatindeyim. 
3- ‘Bizim sitede de 3-5 kişi var, bildiğim...’ sözleri bir zan değil midir? Kuran, zannı hoş karşılamaz. Zan ile hareketi men eder. Allah’ın Yunus Suresi’ndeki ‘‘Onlar yalnızca bir zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminde bulunarak yalan söylemektedirler.’' emri, Nur Suresi’ndeki ayet  kadar  Noyan için bağlayıcı değil midir? Allah’ın her ayeti bir Müslüman için aynı değer ve önemde olması gerekmez mi?
4- Bakınız, ‘En az 50 kişiyi götürürüz.’ diyen bayan Noyan ile şu sözlerin sahibi aynı dine mi mensuptur sizce?
‘Yaradılanı severim, yaradandan ötürü.’ (Yunus Emre)
‘Bir kalp kırdın ise kıldığın namaz değildir.’ (Yunus Emre)
Bayan Noyan’ın ‘En az 50 kişiyi götürürüz.’ sözleri namazına halel getirmiş midir acaba? Ona soracak olursak getirmez diyecektir. Çünkü muhakkak bir kılıfı var,  nefret ve intikamla yoğurduğu duygularının esaretinde yaşıyor kendisi ne yazık ki.
5- Ve Allah’ın Maide Suresi’ndeki şu ayetinin inceliğine ise alev topu gözleri dönüp kendinden geçtiği, kulakları ise kapanıp gerçek dünyaya sağır kaldığı için asla mazhar olamayacak.
‘Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun; bu, takvâya daha uygundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.’
Bayan Noyan, Allah’tan korkunuz! Allah’tan korkunuz! Allah’tan korkunuz! 3 kere söylerek sünneti de yerine getirdim Bayan Noyan.
6- Ya Mevlana’nın gerçek dünyaya  Allah’ın sevgisinin ve merhametinin enginliğini gösterdiği şu sözleri:
‘"Gel, gel, ne olursan ol yine gel. İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel. Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir. Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel."
Bayan Noyan, yukarıdaki sözde filizlenen sevgi ve merhamete bakınız. Ve bu sevginin, merhametin kimlere dönük olduğuna...
Evet, Noyan’ın dış dünyası ile iç dünyası arasındaki tezatlığı açıkladım sanırım.
Gelelim bahse konu olayın akabinde yaşananlara... 
Kanal 7, ekranlarında sarf edilen bu sözlere hemen özür dileyerek tepki verdi. Kanal 7’nin özrünü ise olumlu bulanlardanım. Çünkü ekranlarında şu Ramazan günlerinde hem sevgiyi hem merhameti anlat hem de tut Noyan’ın sözlerini sessiz kalarak tasvip et. Olmaz tabii. Kanal 7 anında tepkisini koyarak doğru olanı yapmıştır. Kabadayı, kovboy Müslümanlığını tasvip etmediğini açıkça ifade etmiştir. 
Diğer yandan dehşete kapıldığım bu olaydan sonra İslam tarihinde yer tutan Hariciler düştü aklıma. Hariciler; bir tarafta ayakları nasırlaşana kadar namaz kılarlarmış, diğer tarafta gözlerini kırpmadan Müslüman kardeşinin kellesini alırmış. Ne kadar ibadetleri ile yaptıkları taban tabana zıt, öyle değil mi? 
Noyan’ı mahkemelere değil, Allah’a havale ediyorum.
Saygılarımla...

Yusuf SEVİNGEN

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yusuf Sevingen Arşivi
SON YAZILAR