29 Ekim’in Mirası CUMHURİYET, 15 Temmuz’un Mirası DEMOKRASİ
Cumhuriyet, hepinizin malumu olduğu üzere 93 yıl önce ilan edildi. 93. yıl dönümünde, 29 Ekim 2016 günü, yurt genelinde çeşitli etkinliklerle kutlandı. Cumhuriyet’imiz, artık şu son yıllarda, her yıl dönümünde caddelere ve sokaklara taşıyor. İnanınız ki, CUMHURİYET halk ile buluştu ve kaynaştı. Cumhuriyet, salt protokol bayramı olmaktan çıkıp halk ile buluşarak özüne döndü. Cumhuriyet’in alelade ve bilinçten uzak bir şekilde değil, daha şuurlu bir biçimde ve özde kutlanıyor olması ise gerçekten mutluluk ve umut vericidir. Bu durum, Cumhuriyet’in anlamının ve özünün giderek milletçe kavranıyor ve idrak ediliyor olmasına işarettir. Cumhuriyet, artık milletimiz için bir UMUT kaynağı ve 2023 vizyonuna doğru ilerleyen ülkemiz için güzel günlerin muştusudur.
Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte kurtuluş mücadelesini vermiş ve bunda da muvaffak olmuş bir millet, ‘Türk Milleti’ namı ile misak-ı milli denilen sınırlar içerisindeki 783 bin kilometrekarelik bir coğrafyayı kendisine vatan yaparak tüm yetkileri kendinde toplamıştır. Türk ulusu için bu muvaffakiyetin mükafatı Cumhuriyet olmuştur. Ve bu cumhuriyet, bu coğrafyaya, aydınlanma, özgürlük, özgüven, bilimsellik, çağdaşlık gibi birtakım nitelikleri kazandırmıştır. Cumhuriyet’in bu nitelikler, Cumhuriyet’imizi ayakta tutan ve ilelebet payidar kılacak olan ve onu Atatürk’ün bir hedef olarak göstermiş olduğu muasır medeniyetler seviyesine yükselebilmesi için koşturan en önemli kilometre taşlarıdır. Bu nedenle Cumhuriyet’imize ırksal, mezhepsel, etnisite temelli, ideolojik bakmamalıyız. Bu bakış açısı, kurtuluş ve kuruluş sürecinde inşa edilmiş olan birlikteliğimize ve bütünlüğümüze hasar verir. Bu hasar ki, Cumhuriyet’te bütünleşilmezse ve birleşilmezse, kuruluş temelini sarsıcı ve yıkıcı bir etki yaratabilir. Bu hali ise tek milleti vatansal ve milletsel bir kırılmaya, bölünmeye ve ayrılıklara kadar götürebilir. Şu asla unutulmamalıdır ki, Fransa’da Cumhuriyet, kuruluşundan sonra tam beş defa yıkılarak yeniden kurulmuştur. Onun için Cumhuriyet’i yıkmak ya da bölmek isteyecek dahili ve harici bedhah kimseler her daim olabilir. Nitekim, Atatürk’ün, Gençliğe Hitabesi’nde bizleri onlara karşı tedbirli ve ihtiyatlı olmamız konusunda uyardığı dahili ve harici bedhahların, 15 Temmuz günü, milletin malı olan tankları, tüfekleri, uçakları ve helikopterleri gasp ederek nasıl kötü emellerine alet ettiklerini millet ve ulus olarak gördük. Ama bu hain ve kalleş işgal girişimi, Sayın CUMHURBAŞKANININ çağrısı ile sokağa dökülen CUMHURUN fiili ve fiziki müdahalesi ile kendisine yol bulamamıştır. Adeta TÜRK MİLLETİ’ne toslamıştır. Türk Milleti, gerektiğinde canını, gerektiğinde malını ortaya koyarak, bu girişime müdahale edip dahili ve harici bedhahların emellerine geçit ve izin vermemiştir. Böylelikle istikbale, övünç duyacağımız ve minnetle, şükranla, gururla yad edeceğimiz bir Demokrasi hikayesi bırakmıştır. 29 Ekim mirası CUMHURİYET ise, 15 Temmuz mirası da DEMOKRASİ olmuştur. Onun için 783 bin kilometrekarelik vatan coğrafyasında CUMHURİYETİ ve DEMOKRASİYİ tam anlamıyla EGEMEN kılmak için var ve son gücümüzle CUMHURİYET VE DEMOKRASİ değerlerini TÜRK MİLLETİ’nin her bireyine öğretmeli, CUMHURİYET ve DEMOKRASİ nimetlerini TÜRK MİLLETİ’nin her bireyi ya da ferdi ile buluşturmalıyız. 29 Ekim ile 15 Temmuz bu yönleriyle kafa kafaya, el ele ve omuz omuza verip TÜRK MİLLETİ’nin yeni kuşak her ferdine, Cumhuriyet’i ve Demokrasi’yi yaşayarak öğretmelidir. Bu bağlamda, 15 Temmuz’u ve 29 Ekim’i, bu iki tarihin anlamını, önemini ve şuurunu birleştiren bir konseptte, CUMHURİYET VE DEMOKRASİ BAYRAMI adı ile anmalı ve kutlamalıyız. Böylelikle, Cumhuriyet ile Demokrasiyi birbiri ile yarıştıran ve ayrılıkları kaşıyarak cepheleşmeyi körükleyen farklı kesimleri de, YENİKAPI’daki gibi bir ruh ile buluşturma fırsatı yakalanmış olunur. TARİHİ BU FIRSAT, BU İKİ TARİHE YÜKLENEN ANLAM VE ÖNEM ÜZERİNDEN HAREKET EDİLİP BU İKİ TARİHİ BİRLEŞTİREREK DEĞERLENDİRİLEBİLİNİR. Böylece yılda iki kez, Cumhuriyet’i ve Demokrasi’yi, halkın gemenliğini anarız ve anlarız. HALKIN EGEMENLİĞİNİ KURAN VE TAHKİM EDEN BU MUHTEŞEM İKİLİYİ İSE CUMHURİYET’İN VE DEMOKRASİ’NİN ZAFERİ OLARAK İŞARET EDERİZ.
Son olarak ise
Cumhuriyet bir HOKUS POKUS ile ortaya çıkmadı...
Cumhuriyet'in değerini biliniz derim...
Cumhuriyet, Yunus NADİ ile M. Akif'i birleştirebilecek KARDEŞLİĞE VE YURTSEVERLİĞE haizdir...
Haz alın derim...
Cumhuriyet’imizin 93. yıl dönümü münasebetiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi M. Kemal ATATÜRK başta olmak üzere tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet ve şükran duyguları ile yad ediyorum. Yaşasın, Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti... Yaşasın, Tam Bağımsız Türk Milleti...
Saygılarımla...
Yusuf SEVİNGEN
Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte kurtuluş mücadelesini vermiş ve bunda da muvaffak olmuş bir millet, ‘Türk Milleti’ namı ile misak-ı milli denilen sınırlar içerisindeki 783 bin kilometrekarelik bir coğrafyayı kendisine vatan yaparak tüm yetkileri kendinde toplamıştır. Türk ulusu için bu muvaffakiyetin mükafatı Cumhuriyet olmuştur. Ve bu cumhuriyet, bu coğrafyaya, aydınlanma, özgürlük, özgüven, bilimsellik, çağdaşlık gibi birtakım nitelikleri kazandırmıştır. Cumhuriyet’in bu nitelikler, Cumhuriyet’imizi ayakta tutan ve ilelebet payidar kılacak olan ve onu Atatürk’ün bir hedef olarak göstermiş olduğu muasır medeniyetler seviyesine yükselebilmesi için koşturan en önemli kilometre taşlarıdır. Bu nedenle Cumhuriyet’imize ırksal, mezhepsel, etnisite temelli, ideolojik bakmamalıyız. Bu bakış açısı, kurtuluş ve kuruluş sürecinde inşa edilmiş olan birlikteliğimize ve bütünlüğümüze hasar verir. Bu hasar ki, Cumhuriyet’te bütünleşilmezse ve birleşilmezse, kuruluş temelini sarsıcı ve yıkıcı bir etki yaratabilir. Bu hali ise tek milleti vatansal ve milletsel bir kırılmaya, bölünmeye ve ayrılıklara kadar götürebilir. Şu asla unutulmamalıdır ki, Fransa’da Cumhuriyet, kuruluşundan sonra tam beş defa yıkılarak yeniden kurulmuştur. Onun için Cumhuriyet’i yıkmak ya da bölmek isteyecek dahili ve harici bedhah kimseler her daim olabilir. Nitekim, Atatürk’ün, Gençliğe Hitabesi’nde bizleri onlara karşı tedbirli ve ihtiyatlı olmamız konusunda uyardığı dahili ve harici bedhahların, 15 Temmuz günü, milletin malı olan tankları, tüfekleri, uçakları ve helikopterleri gasp ederek nasıl kötü emellerine alet ettiklerini millet ve ulus olarak gördük. Ama bu hain ve kalleş işgal girişimi, Sayın CUMHURBAŞKANININ çağrısı ile sokağa dökülen CUMHURUN fiili ve fiziki müdahalesi ile kendisine yol bulamamıştır. Adeta TÜRK MİLLETİ’ne toslamıştır. Türk Milleti, gerektiğinde canını, gerektiğinde malını ortaya koyarak, bu girişime müdahale edip dahili ve harici bedhahların emellerine geçit ve izin vermemiştir. Böylelikle istikbale, övünç duyacağımız ve minnetle, şükranla, gururla yad edeceğimiz bir Demokrasi hikayesi bırakmıştır. 29 Ekim mirası CUMHURİYET ise, 15 Temmuz mirası da DEMOKRASİ olmuştur. Onun için 783 bin kilometrekarelik vatan coğrafyasında CUMHURİYETİ ve DEMOKRASİYİ tam anlamıyla EGEMEN kılmak için var ve son gücümüzle CUMHURİYET VE DEMOKRASİ değerlerini TÜRK MİLLETİ’nin her bireyine öğretmeli, CUMHURİYET ve DEMOKRASİ nimetlerini TÜRK MİLLETİ’nin her bireyi ya da ferdi ile buluşturmalıyız. 29 Ekim ile 15 Temmuz bu yönleriyle kafa kafaya, el ele ve omuz omuza verip TÜRK MİLLETİ’nin yeni kuşak her ferdine, Cumhuriyet’i ve Demokrasi’yi yaşayarak öğretmelidir. Bu bağlamda, 15 Temmuz’u ve 29 Ekim’i, bu iki tarihin anlamını, önemini ve şuurunu birleştiren bir konseptte, CUMHURİYET VE DEMOKRASİ BAYRAMI adı ile anmalı ve kutlamalıyız. Böylelikle, Cumhuriyet ile Demokrasiyi birbiri ile yarıştıran ve ayrılıkları kaşıyarak cepheleşmeyi körükleyen farklı kesimleri de, YENİKAPI’daki gibi bir ruh ile buluşturma fırsatı yakalanmış olunur. TARİHİ BU FIRSAT, BU İKİ TARİHE YÜKLENEN ANLAM VE ÖNEM ÜZERİNDEN HAREKET EDİLİP BU İKİ TARİHİ BİRLEŞTİREREK DEĞERLENDİRİLEBİLİNİR. Böylece yılda iki kez, Cumhuriyet’i ve Demokrasi’yi, halkın gemenliğini anarız ve anlarız. HALKIN EGEMENLİĞİNİ KURAN VE TAHKİM EDEN BU MUHTEŞEM İKİLİYİ İSE CUMHURİYET’İN VE DEMOKRASİ’NİN ZAFERİ OLARAK İŞARET EDERİZ.
Son olarak ise
Cumhuriyet bir HOKUS POKUS ile ortaya çıkmadı...
Cumhuriyet'in değerini biliniz derim...
Cumhuriyet, Yunus NADİ ile M. Akif'i birleştirebilecek KARDEŞLİĞE VE YURTSEVERLİĞE haizdir...
Haz alın derim...
Cumhuriyet’imizin 93. yıl dönümü münasebetiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi M. Kemal ATATÜRK başta olmak üzere tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet ve şükran duyguları ile yad ediyorum. Yaşasın, Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti... Yaşasın, Tam Bağımsız Türk Milleti...
Saygılarımla...
Yusuf SEVİNGEN
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.