Tarım ve Hayvancılık üzerine makaleleriyle gündem oluşturan sitemiz kamugundemi.com yazarı Yasin Erdem'den Tarım ve Hayvancılıkla ilgili muhteşem bir makale daha...

Tarım ve Hayvancılık, gün geçtikçe can çekişirken, olumlu yaklaşım görmek istiyor, çiftçi.

Umutlu bekleyişleri sürerken, sahadan yine acı tablolar geliyor.

Tarım ürünlerinin yeterince üreticiye para kazandıramaması ve son günlerde stokçuların, tarım ürünleri üzerindeki maniplasyonunun faturasının çiftçiye yansımaması lazım. Şuan girdilerle ürünler arsındaki makas, gün geçtikçe açılırken, çifti ve yetiştirici, çıkış kapısı arıyor.

Banka kredi faizlerinin yüksekliği ve ithalata dayalı bir sistemde, çiftçi ve yetiştiricinin ayakta durma şansı olamaz. Artık Milli Tarım Politikasına geçilmesi, stratejik ürünler hususunda çalışmalar yapılması gerekmektedir.

Her bölgenin kendine has ürünlerine destek verilmesiyle, o bölgedeki çiftçye ve yetiştiriciye can suyu gibi geleceği aşikardır.

Bölgesel Tarım ve Hayvancılık planlaması yapılmalı, stratejik ve ekonomik ürünler önerilmeli, endüstriyel ürünlerin ekimi desteklenmelidir. Hayvancılıkta bilindiği üzere geçmiş yıllarda Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri hayvan depoları iken, şuan da bu avantajı kaybettik. Zamanla köylerden kentlere geçiş, hayvancılığın deposu olan bu bölgeleri artık hayvancılık konusun da fakir bir konuma getirmiştir.

Planlamanın yapılırken bölgesel yapıya uygun bir şekilde planlanması, küçük aile işletmelerinin tekrar canlandırılması, desteklerin direk verilmesi konusu çok önemlidir.
Özellikle son yıllarda TKDK’nın (Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu) verdiği desteklerin zorlu ve prosedürler yumağı içinde olması, küçük aile işletmelerinin başvuru kriterlerini yerine getirmekte zorlanması, güncel sorunları da yanında getirmektedir.
Yapılacak desteklerin ve hibe programlarının sade ulaşılabilirliği olan her kesime seslenen bir yapıda olması gerekmektedir. Bu yapılmadığı ve prosedürlerin sert bir şekilde uygulanmaya devam edilmesi ile buradan hibe programını kazanan çiftçi ve yetiştirici sayısı, bir elin bir kaç parmağını geçmez.

Türk çiftçisi, yalın anlaşılabir ve ulaşılabir destek istiyor. Karmaşık prosedürlerle, ulaşılamaz hedeflerden bıkkınlık gelmiş bir vaziyette.
Tarım ve Hayvancılık için her bireyin ulaşabileceği faydalanacağı bir sistemin oluşturulması, burada sorunların çözümü ve acil müdahale biriminin kurulması, mikro çözümlerle başlar.

Sorunlara yerinde ve anında müdahale etmek gerekmekte olup bu sorunları bürokratik çözümle ele almak, hem zaman kaybı hem de sorunun büyümesine yol açmaktadır. Türkiye genelinde makro çözüm ağı kurmak gerekmekte olup, çiftçilik ve yetiştiricilikle iştigal eden bu insanlara her konuda yardım etmek, milli bir görevdir ki, tarım ve hayvancılığımızın bu sıkıntılı dönemlerde rahatlıkla buhrandan çıkmasına yardımcı olacak faaliyetlerdendir.
Tarım ve Hayvancılığı bitirip ülkemize ipotek koymayalım.

Milli bir şuurla, sorunların üstesinden gelebiliriz. Yeterki milli bir tarım politikası belirleyelim; bu politika 100 yıllık olsun. Yaptığımız ve karar verdiğimiz konularda günlük planlamalar yapmayalım ve ülkemizin tarım ve hayvancılığını göz doldurur bir seviyeye çekmemiz gerektiğini bildiğimiz takdirde her sorunu çözecek bir anlayışa sahip olacağımızı unutmayalım.

Bunun için kamu kurum ve kuruluşların revize edilip planlanacak politika doğrultusunda işlevsel fonksiyonunu artıracak bir yapıya getirmek, çiftçilerin ve yetiştiricilerin kurdukları STK’ların konuya uygun şekilde dizayn edilerek, milli tarım politakası doğrultusunda daha aktif bir şekilde çalışılmaları sağlandığı takdirde emin olun ki tarım ve hayvancılık hak ettiği noktaya gelecektir.

Yasin Erdem'e yazmasını istediğini konular için y.k.erdem@gmail.com adresinden ulaşabilir, yasinerdem.com kişisel sitesini ve https://twitter.com/yasinseyma adresinden takip edebilirsiniz.