Bu Dönemde Kooperatifçiliğin Tarım Ve Hayvancılık Üzerine Etkileri
Tarım ve hayvancılığın gün geçtikçe zorlaştığı ülkemizde çiftçinin alternatif arayışları hızla artmaktadır. Özellikle çalışma şartlarının zorlaşması ve ürünün doğru şekilde pazarlanması konusunda sıkıntının çözüm noktası olarak kooperatifçiliğin önerilmesi çiftçi için oldukça anlamlı olduğu görülmektedir. Avrupa çiftçisi bu oluşumu yıllar önce yaparak tarım ve hayvancılık konusunda bir adım öne geçerek sıkıntıları minimize ederek yoluna devam etmiştir. Kooperatifçiliğin kısa anlamını güç birliği olarak ifade edersek sanırım yanlış olmaz. Aslında Anadolu da geçmişte imece olarak adlandırdığımız bir sistem vardı. Bu sistemi olgunlaştırıp bir çatı altına getirilememesi çiftçinin yalnızca ürün dönemi yardımından ziyade her konuda bir birine destek olacağı bir yapıdır kooperatifçilik. Avrupa’nın başardığı güç birliğini artık bizim çiftçimizde başarması gerekmektedir.
Ülkemizde çiftçinin sesi olacak sorunlarını çözecek kendi içlerinden insanlar olmalı, bunun için de bir örgütlenmenin gerekliliği şarttır. Sorunlarda bu birliktelik sayesinde birçok sorunun üstesinden gelineceği ortadayken bizim çiftçimiz bunu neden başaramıyor? Bunu irdelemek gerekir.
Ülkemizde kooperatifleşme konusunda yapılan çalışmalar henüz arzu edilen noktaya ulaşmamıştır. Küçük ve genelde siyasi amaçlar için bir tek proje odaklı kurulan kooperatifler, projenin bitimine müteakip kapanmaya maruz kalmışlardır.
Oysaki çiftçi için altın fırsat olan bu güç birliği planlama ile kurulduğunda çiftçinin nefesi olacağı aşikârdır. Avrupa bu işi yapmış, organizasyonlar kurmuş başarı ile örgütü yönetmeyi başarmıştır. Bunun sonucu olarak çiftçi örgütleri meydana gelmiş, çiftçinin sesi, gözü, kulağı ve gücü olmuştur. Bu başarının altında yatan bir birine güvenen her zorlukta bir biri ile kenetlenen çiftçi karakteri ortaya çıkmıştır. Buda başarıyı getirmiş tarım ve hayvancılık sektöründe başarıyı elde etmişler, kanun koyucuya isteklerini bu r kooperatif kuruluşları üzerinden iletmişlerdir. Güçlü bir yapının kooperatifçilikten geçtiğini bizlere ispat eden Avrupa çiftçisi şuan emin adımlarla hedeflerine yürürken bu başarıyı maalesef Türk çiftçisi başaramamıştır. Türk çiftçisinin bir an önce hali hazırda kurmuş oldukları kooperatiflere sahip çıkıp farkındalık yaratacak projelere imza atmaları gerekmektedir. Başarı, inanç ve güvenmekten geçtiğini idrak ettiğimiz zaman her şey yoluna girecektir.
Türkiye de bu işi başaran kooperatiflerimiz de var. Bir azim hikâyesi barındıran bu yapıları takdir etmek gerekmektedir. Ülkemizde kurumsallaşan kooperatiflerin başında Hay-Koop gelmektedir. Birim kooperatiflerden bölge kooperatiflerine oradan merkez birliğine uzanan başarılı bir serüvenin adıdır Türkiye Hayvancılık Kooperatifleri Merkez Birliği takdire şayan başarılar barındıran bu örgüt çiftinin gücü olma yolunda başarılı atılımlar yapmaktadır. Bu örgüt içinde başarılı olmuş çiftçisinin yanın da duran bir bölge birlinden Balıkesir Hay-Koop teşkilatından bahsetmek isterim. Örgütlenmenin ne kadar başarı olduğu, kenetlenmenin sevk idarenin Avrupa standartlarında olduğu bir örgütlenmeden bahsediyorum. Ortaklarına en avantajlı şartları sağlayan bu bölge kooperatifi yönetimiyle, çalışanı ve ortaklarıyla tek vücut olma başarısını sağlamış başarıya giden yolda emin adımlarla yürümektedirler. İnancın bir birine olan güvenin sağlandığı Balıkesir Hay-Koop Bölgesini tebrik edip başarılarının devamını dilerken kooperatifçiliğin çiftçimiz açısından ne kadar önemli olduğunu gösteren bir önermedir.
Ülkemizde tarım ve hayvancılığın gelişmesi için öncelikle çiftçinin kendi sesini duyurabileceği aynı zamanda yetiştiricilikten üretime giden bu yolda güç birliği yapması artık zaruri olmuştur. Kooperatif çatısı altında yetiştiricilikten ürüne kadar giden zorlukların aşılmasında bu güç birliği artık yapılmalıdır. Ürünlerin daha iyi pazarlanması açısından çiftçinin elini kuvvetlendirirken yetiştiriciliğe başladığı noktada elini uzatacağı bir çatı olması kadar sağlıklı güçlü bir yapı olamaz. Bu sebepten dolayı ülkemizde kooperatifçiliğe sahip çıkıp kendini savunan çiftçiler olmalı ki tarım ve hayvancılık istenilen noktaya ulaşırken çiftçide emeğini hakkıyla alabilsin. Güç, aynı kaderi paylaşan bireylerin birliktelikleri ile meydana gelir.
Yasin Erdem
Ülkemizde çiftçinin sesi olacak sorunlarını çözecek kendi içlerinden insanlar olmalı, bunun için de bir örgütlenmenin gerekliliği şarttır. Sorunlarda bu birliktelik sayesinde birçok sorunun üstesinden gelineceği ortadayken bizim çiftçimiz bunu neden başaramıyor? Bunu irdelemek gerekir.
Ülkemizde kooperatifleşme konusunda yapılan çalışmalar henüz arzu edilen noktaya ulaşmamıştır. Küçük ve genelde siyasi amaçlar için bir tek proje odaklı kurulan kooperatifler, projenin bitimine müteakip kapanmaya maruz kalmışlardır.
Oysaki çiftçi için altın fırsat olan bu güç birliği planlama ile kurulduğunda çiftçinin nefesi olacağı aşikârdır. Avrupa bu işi yapmış, organizasyonlar kurmuş başarı ile örgütü yönetmeyi başarmıştır. Bunun sonucu olarak çiftçi örgütleri meydana gelmiş, çiftçinin sesi, gözü, kulağı ve gücü olmuştur. Bu başarının altında yatan bir birine güvenen her zorlukta bir biri ile kenetlenen çiftçi karakteri ortaya çıkmıştır. Buda başarıyı getirmiş tarım ve hayvancılık sektöründe başarıyı elde etmişler, kanun koyucuya isteklerini bu r kooperatif kuruluşları üzerinden iletmişlerdir. Güçlü bir yapının kooperatifçilikten geçtiğini bizlere ispat eden Avrupa çiftçisi şuan emin adımlarla hedeflerine yürürken bu başarıyı maalesef Türk çiftçisi başaramamıştır. Türk çiftçisinin bir an önce hali hazırda kurmuş oldukları kooperatiflere sahip çıkıp farkındalık yaratacak projelere imza atmaları gerekmektedir. Başarı, inanç ve güvenmekten geçtiğini idrak ettiğimiz zaman her şey yoluna girecektir.
Türkiye de bu işi başaran kooperatiflerimiz de var. Bir azim hikâyesi barındıran bu yapıları takdir etmek gerekmektedir. Ülkemizde kurumsallaşan kooperatiflerin başında Hay-Koop gelmektedir. Birim kooperatiflerden bölge kooperatiflerine oradan merkez birliğine uzanan başarılı bir serüvenin adıdır Türkiye Hayvancılık Kooperatifleri Merkez Birliği takdire şayan başarılar barındıran bu örgüt çiftinin gücü olma yolunda başarılı atılımlar yapmaktadır. Bu örgüt içinde başarılı olmuş çiftçisinin yanın da duran bir bölge birlinden Balıkesir Hay-Koop teşkilatından bahsetmek isterim. Örgütlenmenin ne kadar başarı olduğu, kenetlenmenin sevk idarenin Avrupa standartlarında olduğu bir örgütlenmeden bahsediyorum. Ortaklarına en avantajlı şartları sağlayan bu bölge kooperatifi yönetimiyle, çalışanı ve ortaklarıyla tek vücut olma başarısını sağlamış başarıya giden yolda emin adımlarla yürümektedirler. İnancın bir birine olan güvenin sağlandığı Balıkesir Hay-Koop Bölgesini tebrik edip başarılarının devamını dilerken kooperatifçiliğin çiftçimiz açısından ne kadar önemli olduğunu gösteren bir önermedir.
Ülkemizde tarım ve hayvancılığın gelişmesi için öncelikle çiftçinin kendi sesini duyurabileceği aynı zamanda yetiştiricilikten üretime giden bu yolda güç birliği yapması artık zaruri olmuştur. Kooperatif çatısı altında yetiştiricilikten ürüne kadar giden zorlukların aşılmasında bu güç birliği artık yapılmalıdır. Ürünlerin daha iyi pazarlanması açısından çiftçinin elini kuvvetlendirirken yetiştiriciliğe başladığı noktada elini uzatacağı bir çatı olması kadar sağlıklı güçlü bir yapı olamaz. Bu sebepten dolayı ülkemizde kooperatifçiliğe sahip çıkıp kendini savunan çiftçiler olmalı ki tarım ve hayvancılık istenilen noktaya ulaşırken çiftçide emeğini hakkıyla alabilsin. Güç, aynı kaderi paylaşan bireylerin birliktelikleri ile meydana gelir.
Yasin Erdem
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.