Ülkemiz artık seçim sathı mailine girmiş bulunuyor. Demokratik bir ülkede iktidarı belirleyen en temel öge seçimlerdir. Ülkemize hayırlı olsun.

Şu an itibariyle ülkemiz iki ittifak halinde seçimlere girmektedir. Gerçi küçük ittifaklardan da söz edilse de, onların yeterli yüz bin imzaya ulaşamayacakları ifade edilmektedir.

Muhalefette ittifak oluşturan altı partiye bakıldığı zaman, yarısının kendi partilerinde liderlik yarışını kaybettikleri için, ya da yönetim kadrosundan dışlandıkları için ayrılıp kendi partilerini kuran kişilerden meydana geldiği görülmektedir.

Ayrılmadan önceki siyasi hayatları ittifak içindeki partilerle mücadeleyle geçen bu benzemezleri bir araya getiren, ülkeye hizmet aşkları değil,şahsi ihtiraslarıdır.

Hele bunların içinde bir tanesi, yılarca en önemli bakanlıkları yapmış, siyasi ihtirası uğruna, milletin kırmızıçizgisini aşmayı bile göze alarak, devleti bölmek isteyenlerle bile işbirliği yapacağını söylemektedir.

Aynı şekilde, muhalefet partilerinden de aynı maksatla ayrılıp parti kuran kişiler de mevcuttur.

Halk arasında ise, partilerinde liderlik mücadelesini kaybettikleri için, bir başka deyişle ayrıldıkları partiyi bölme, liderlerine karşı kin ve siyasi ihtiraslarını bu şekilde gerçekleştirme amaçlı olduğu, okyanus ötesi güçlerin güçlü Türkiye’yi zayıflatmak için bu partileri kurdurduğu iddia edilmektedir.

İktidar ve muhalefet partilerinde bu maksatla ayrılan, popülaritesi yüksek pek çok kişiler siyasi ihtirasları için partiler kurmuşlar, ancak ilk seçimden sonra partilerinin kapısına kilit vurmuşlar, çok kısa sürede de unutulmuşlardır.

O yüzden diyorum ki, bunların siyasi tarihten haberleri hiç yok. Türk siyasi tarihine bakıldığı zaman, iktidarlardan kurtulmak isteyen, muhalefeti kendilerine göre dizayn etmek isteyen bazı medya ve lobiler, partileri bölme yoluyla partilerinden birazcık sivrilmiş politikacıları şişirerek, amaçlarına ulaşmaya çalışmışlar, ama çoğunda da akamete uğramışlardır.

Üstelik bunlar itibarlarını da kaybetmişler, kendi camialarında bir bölen olarak, hain olarak anılmışlardır.

Bu dediklerimize uyan gerek iktidar içerisinden, gerek muhalefet içerisinden ayrılarak kurulan oldukça fazla parti mevcuttur. Yüksek Seçim Kurulu 36 siyasi partinin seçimlere gireceğini ilan etti.

Bunlardan sadece beşinin ülke barajı olan %7’yi geçebileceği, diğerlerinin bir parti şemsiyesi altında milletvekili pazarlığı yapacakları kamuoyunun malumudur.

Ayrıca halkımız artık bilinçlenmiştir. Ferasetleri güçlüdür. Asla şahsi ihtiraslarına yenik düşenlerin, kin ve ihtirasla politika yapanların arkasından gitmez.

Sonuçta öfkeyle kalkan, her zaman zararla oturur. Taş yerinde ağırdır.

Şahsi ihtiraslarla, kinle yola çıkanlar ,asla iyi bir ikbal bulamazlar.

Şemsettin CERAN

Eğitimci-Araştırmacı/YAZAR-ANKARA