Makas değiştirmek, başka bir yaklaşıma girmek, tavrını değiştirmek demektir. Politikada ise mevcut parti ve fikirlerinden ayrılarak, yeni parti ve ittifaklara girmek anlamı taşımaktadır.

Bugünlerde gerek iktidar gerekse muhalefet partilerinde, üst makamlarda bulunmuş siyasiler, ayrılıp aynı makamlara ulaşmak için yeni parti kurmakta, yeni arayışlara girmekte ve geleceğe dönük ittifak arayışına girmektedir. Bir başka deyişle de makas değiştirmektedirler.

Geçen yıl iktidar partisinin kuruculuğunu yapmış, politikalarını belirlemiş, uygulamış bakanlığını, başbakanlığını, cumhurbaşkanlığını, yani ulaşılabilecek her makama liderinin ve tabanının desteğiyle ulaşmış bazı kişiler ayrı partiler kurdular.

Ve yıllardır mücadele ettiği siyasi rakiplerinin safına geçtiler. Üstelik biri görev sırasında da karşı tarafla iş birliği yaptığını yani ikili oynadığını, diğeri de yetkili iken yaptıklarının çoğuna sahip çıkmayarak geçmişini inkâr etti.

Bunların maksadının millete hizmet mi, yoksa kişisel kin mi olduğunun cevabını halk seçimlerde verecektir.

Ancak bunların sonu fıkradaki gibi “hiçlik makamı” da olabilir;

Nasrettin Hoca’ya sormuşlar:
“Kimsin?”
“Hiç” demiş Hoca, “Hiç kimseyim.”
Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca:
“Sen kimsin?”
“Mutasarrıf” demiş adam kabara kabara.
“Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasrettin Hoca.
“Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam.
“Daha sonra?” diye üstelemiş Hoca.
“Vezir” demiş adam.
“Daha daha sonra ne olacaksın?”
“Bir ihtimal sadrazam olabilirim.”
“Peki, ondan sonra?”
Artık makam kalmadığı için adam
Boynunu büküp son makamını söylemiş:
“Hiç.”
“Daha niye kabarıyorsun be adam.
Ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım:
“Hiçlik makamında!”

Ana muhalefet partisinde ise, Cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin şimdiye kadar en yüksek oyunu almasına rağmen, parti genel başkanlığı veya cumhurbaşkanlığı seçiminde tekrar aday gösterilme sözü verilmeyen kişi de yeni bir parti kurdu.

Zaten genel başkanlığı az farkla kaçırdığı için gerek meclis grubunda gerekse tabanda epey bir karşılığı vardır. İstedikleri verilmezse, tersini söylese de makas değiştirme ihtimali çok yüksektir.

Bir diğer makas değiştirme de geçen seçimde muhalefetle hareket eden bir partinin akil liderinin girişimiyle tekrar esas yörüngesine oturtma çabası, çatlağa neden olabilir.

Yine ikinci muhalefet partisinden de aynı maksatla ayrılanlar, yeni parti kurmaktadırlar. Bunların da genel başkan adaylığı ve fikriyatı nedeniyle tabanda bir karşılığı vardır.

Muhalefetten ayrılanlar, kendi partilerinin kuruluş felsefesinden ayrıldığını, mevcut yöneticilerin partilerini iyi yönetemedikleri ifade ederek yola çıktıklarını söylüyorlar,

Ya yıllarca iktidarda kalmış kişiler, acaba millete ne vaat edecekler?

Bunlar katıldığı ittifaklarda bazı avantajlar elde etseler de bu yaptıklarıyla tabanlarında hep “bir bölen “ olarak görülecek, başarısızlıkların nedeni olarak gösterilecektir.

Şemsettin CERAN
Eğitimci-Araştırmacı/YAZAR-ANKARA