Şemsettin CERAN

Şemsettin CERAN

Korona Çıktı Çıkalı, Eğitim Böyle Zulüm Görmedi!

Korona Çıktı Çıkalı, Eğitim Böyle Zulüm Görmedi!

Fıkra şöyle: "Bayburt halkı Senfoni Orkestrası'nı dinlemek için konser salonunu doldurur. Konser sonunda, bir gazetecinin "Konseri nasıl buldunuz?" sorusuna bir seyirci, "Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi" şeklinde cevap verir. Tekrar getirilmesini isteyen kent yöneticilerine karşılık halkın cevabı ise; Bir daha gelip de ikinci zulmü yaşatmasınlar.

Evet, korona geleli de, 6 aydır eğitim çekmedik zahmet, çekmedik sıkıntı, çekmedik zulüm kalmadı. Önce yüz yüze eğitim kalktı. Maske, mesafe, temizlik hayatımıza girdi. Ardından uzaktan eğitim başladı. Ardından EBA TV birçok kanalda uzaktan eğitime başladı. Sonra öğretmenler çevrim içi eğitimlere başladı. Ardından bir gün okul, onun ardından iki gün okul, seyreltilmiş olarak başladı. Şimdi bazı dersler yüz yüze, bazıları uzaktan eğitimle, bazıları da ders öğretmenleri tarafından çevrimiçi yapılmakta.

Bilim Kurulunun tavsiyelerine uyularak değişen duruma göre de her gün farklı uygulamaları, önce Bakanlık Bürokratları, ardından Milli Eğitim Müdürleri, ardından da en zorunu okul idareleri, öğretmenler ve hizmetliler olağanüstü bir gayretle yerine getirmekteler. Bakanlık tüm imkanlarını bu alana kaydırmıştır.

Büyük sıkıntıyı da ,kısıtlı imkânlarla okul müdürlükleri çekmektedir. En çok da hiçbir geliri olmayan, eğitimin orta direği ortaokullar çekmektedir. Çünkü bunların liseler gibi Bakanlıktan gelen bir ödeneği, ilkokullar gibi veli katkısı yoktur. Bunun için ortaokullara temizlik, kırtasiye vb. giderleri için belli bir ödenek tahsis edilmelidir.

Bereket birçok belediye okulların temizlik sorununa katkı sunmaktalar. İnşallah salgın süresince her gün devam ettirilir. Bir de İŞ-KUR marifetiyle temizlik elemanları görevlendirilmektedir. Ancak bu görevlendirmelerde okul idarelerini talepleri dikkate alınmamaktadır. Bu durumda çalışma verimini düşürmektedir. Bana göre en doğrusu bu ihtiyacı mahallindeki kişilerle temin edilmesidir. Bu görevlendirmeler okul müdürlüğünün teklifine göre yapılmalıdır.

Bu durumdan eğitimin diğer katmanları velilerimiz, öğrencilerimizde aynı oranda, belki daha da fazla sorun yaşamaktadırlar. Anne-babası çalışanlar ayrı bir sıkıntı, evlerinde bilgisayarı olmayanlar daha da büyük bir sıkıntı çekmekteler. Bu durumu eğlence zanneden çocukların çoğu, dersleri tamamen boşladılar.

Milli Eğitim tarihine bakacak olursak da, 17 Mart 1857 tarihine kadar vakıflar eliyle yürütülen eğitim 2.Mahmut döneminde Maarif-i Umumiye Nezareti uhdesine verilmiştir. O tarihten bugüne kadar sadece Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşları sırasında kesintiye uğradığını biliyorum. Dünya çapında ise korona çıktı çıkalı eğitimde aynı sıkıntılar,aynı kesintiler devam etmektedir.

O meşhur söz ” okullar olmasaydı, milli eğitimi ne güzel idare ederdim” sözü Maarif Nazırı Emrullah Efendi’nin bir dost meclisinde şaka maksadıyla söylediği bu söz zamanla ‘cehalet eseri’ diye yorumlanır, eğitimde bir problem yaşandığında mutlaka hatırlanır ve alay maksadıyla teláffuz edilir oldu.

Bu söz sanki tam bu dönem için söylenmiş.”Korona olmasaydı okullar ne güzel idare ediliyordu.” Başta Bakan Bey olmak üzere, bürokratlar,okul yöneticileri, öğretmenler, veliler, öğrenciler bu korona yüzünden çekmediği zahmet, çekmediği zulüm kalmadı.

Ha bu arada ağırlıklı yapılan dijital eğitim sayesinde, bu sektör büyük oranda piyasa buldu, bilgisayarların, tabletlerin eskisi bile birkaç misline satılmaya başladı. İnsanın aklına sanki bu virüsü bunlar mı çıkardı, sorusu gelmiyor değil.

Bu arada daha önce de Bakanlığa teklif etmiştim, 2010 öncesi diplomalar, yangın, yıpranma, çürüme ihtimaline karşı dijital kayıt altına mutlaka alınmalıdır.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Şemsettin CERAN Arşivi
SON YAZILAR