Ramazan Teker

Ramazan Teker

Dünya'nın En Şanssız Bakanı Kimdir?

Dünya'nın En Şanssız Bakanı Kimdir?

DÜNYANIN EN ŞANSSIZ BAKANI KİMDİR?

Aşağıdakilerden hangisi dünyanın en şanssız bakanıdır?

A) Twitter güzel yazı bakanı Demet Akalın

B) Satmayan kitaplardan sorumlu bakan Ramazan Teker

C) Zamanı salgına denk gelen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk

D) Moonwalk ve sahne sanatları bakanı Micheal Jackson

*

*

Yukarıdaki soru her ne kadar Ösym'nin son yıllardaki soru tarzına çok yakın olsa da bu şıklardan yalnızca bir tanesi doğru, inanabiliyor musunuz?

A ile D ile arasında sıkışıp kalmış görünsek de bu soru da diğer sorular gibi bilgiyi değil algıyı ölçmeye yönelik olduğu için ters köşe yapmaktan geri durmuyor. Ters köşe demişken biraz cevabı söylemiş gibi oldum sanırım. Evet, dünyanın en şanssız bakanı dönemi salgına denk gelmiş Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk.

Eminim kendisi de bu sorunun doğru cevabı olmamak için elinden bir şey gelse sonuna kadar yapardı. Okulların açılmasını isteyenler haklı öğrenciler, okulların açılmasını istemeyen haklı öğrenciler, okulların açılmasını isteyen haklı veliler, okulların açılmasını istemeyen haklı veliler, inanın bu listenin ucunu görmek hayli zor ve bu listede tek bir kişiyi bile haksız çıkarmak neredeyse imkansız.

Peki sadece ve sürekli kim haksız?

Bu herkesin bir sorumlu, bir suçlu, bir üstlenici bulunca rahatladığı süreçte tek haksız kişi bakan Ziya Selçuk!

Hal böyle olunca duyarlı bir vatandaş olma çabasıyla biraz empati yapmak istedim ve kendimi Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un yerine koydum. Aslında önce Sağlık Bakanı'nın yerine koyayım dedim ama bunun hayalini bile kurmak karnıma ağrılar saplanmasına sebep oldu. Ben de yine döndüm dolaştım öğretmenliğimin de vermiş olduğu gazla kendimi bakan Ziya Selçuk'un yerine koydum. Koyar koymaz da yediğim linçler kulağımı çınlatmadı değil ne yalan söyleyeyim.

Kulak çınlaması hafifleyip Ziya Selçuk olan kendimi duymaya başlayınca ilk olarak da ''öğretmenlerimiz bizim kıymetlimizdir'' sözleri döküldü ağzımdan. Pardon asıl önemli olan ikinci cümleydi ağzımdan çıkan. Şunları dedim bağıra bağıra kendinden başkasını duymayan kalabalığa:

''Ben böyle olsun istemezdim,

Ben böyle olsun istemezdim,

Ben böyle olsun istemezdim!''

Tabi yine kimseye duyuramadım sesimi.

Bakanı takip edenler çok iyi bilir, sayın Ziya Selçuk'un salgın süreci başladığı andan itibaren bütün cümlelerinde, bütün paylaşımlarında bir mahcubiyet var. Sanki bu sürecin böyle olmasından kendisi sorumluymuş gibi, salgına karşı uzaktan eğitim, yakından eğitim, ne kadar eğitim türü varsa denememiş gibi bir suçlulukla savunmaya çalışıyor kendini. Ben bu yazıya başlamadan önceki son paylaşımında bile ''bu sürecin böyle olmasını ben istemedim, keşke hepimiz sağlıkla okullarımızda olsaydık'' türünden uzun bir yazı paylaştı.

E durum buyken özellikle eğitimcilerin sürece karşı daha da safları sıkılaştırması, uzaktan eğitime köstek olanlara yakından eğitimin mümkün olmadığını anlatması, böylesine hassas bir konuda kendini sorumlu hisseden bir bakanın yanında durulması gerektiğine inanması gerekmektedir. Hem öğrenciler, hem veliler, hem öğretmenler, hem idareciler, hem servis şoförleri, hem kantinciler hem de eğitimden bir şekilde yolu geçen herkes eli kolu bağlı vaziyette durmaktan yoruldu.

Peki bunların tamamının sorumlusu olan kişi yorulmadı mı sanıyorsunuz?

O zaman şimdi sızlanma zamanı değil, el birliğiyle bu süreçten en az hasarla çıkma zamanıdır. Sonra doğruya doğru, yanlışa yanlış, eksiğe eksik demeye elbette devam. Ama uzaktan eğitim süreci varken bunu yapmak tamamen kolaya kaçmaktan bir şey değildir.

Her zamanki parolamızla,

Sabırla, azimle, inançla, güzel günlere...

RAMAZAN TEKER

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Ramazan Teker Arşivi
SON YAZILAR