Son günlerde manşetlerden yerini düşürmeyen sahte diplomalı öğretmenler, bunca sene içindeki öğretmenlik sevdasıyla bekleyen belki de küsuratla yerleşemeyen öğretmenlerin hakkına girmiş olmazlar mı? Bildiğiniz gibi Milli Eğitim Bakanı Sayın AVCI, Habertürk Televizyonunda katıldığı bir programda sahte diplomalı öğretmenlerin olduğunu ve sayılarının şuan için 50-60 kadar olduğunu tespit ettiklerini söylemişti. Ve bu öğretmenler arasından bazılarının 24 yıl boyunca derslere girdiği de konuşulan diğer haberler arasında. Demek ki bir nesil sadece kitaba, hazır metinlere bağlı yetişmiş. Ve onca ana baba evladının başarısızlığıyla kendine dert edinmiş. Maddiyat için manevi değerler bir bir terk edilmiş, gerçekten buna değmezmiş. Genellikle bu sahtekârlığın çok ihtiyaç duyulan, İngilizce, Din Kültürü ve Sınıf Öğretmenliği branşlarında yapıldığı düşünülüyor. Bunu yapanların çok ciddi bir ücret karşılığında diplomalarını aldığını ve bunun bir çete işi olabileceğinden bahsetmişti. Şimdi soruyorum neden eğitimde istenilen noktaya ulaşamadık? Nedir eğitim sistemindeki eksiklik? Öğretmen, Öğrenci, Bilgi... Yorum sizin. Bilgilerinin en taze olduğu zamanda KPSS kitaplarına boğulan, umudunu kaybedip her gün iş umuduyla kapı aşındıran genç ve gerçek öğretmenler belki de şuan gerçekten de öğretmendiler. Zararın neresinden dönülürse kardır mantığıyla Milli Eğitim Bakanlığının bu sahtekârlığı fark edip, tespit etmesi belki de yeni yeşerecek öğretmenlere vesile olur. Bu konuda yetkililerin varsa, tüm sahte diplomalı öğretmenleri tespit etmesi gerekmektedir. Bundan sonraki atamalarda böyle bir sorunun yaşanmaması adına gerekli tüm önlemler alınmalıdır.