Niçin Okumalı İnsan
Yaşlı adam her gün Kuran-ı Kerim okuyor fakat ezberleyemiyordu. Küçük oğul; baba ezberleyemediğin halde neden her gün okuyorsun diye sordu.
Baba; kendisiyle kömür taşınan sepeti göstererek, “şu denizden bana o sepetle su getirdikten sonra söyleyeceğim” dedi.
Oğul denizden su getirmeye çalıştı fakat defalarca denemesine rağmen başaramadı. Babasına dönerek; “baba başaramıyorum. Bununla su taşıyamam ki!”dedi.
Baba sepeti göstererek;” peki onda bir şey fark ettin mi? diye sordu. (Kendisiyle kömür taşınan sepet artık tertemiz olmuştu)
Oğul; evet baba sepet tertemiz olmuş.
Baba; “işte böyle oğul… Kuran deniz suyu gibidir. Kalbimde tutamazsam bile dünyanın pislikleriyle kirlenen kalbi temizler” dedi. Hayat, Allah'ı zikretmeyle kitap okumayla paklanır...
İçinde olmayanı bulamaz insan. İçinde olmayanın yokluğunu hissedemezsin. İnsanoğlu bedenini doyurmak yaşamanı sürdürmek için belirli aralıklarla yemek yer, su içer.Bu bir ihtiyaç mıdır? Evet. Buna ne zaman ihtiyaç duyarız? Vücut sinyal vermeye başladığında. Yani acıktığımız uyaranları beyine ulaştığında. Bu içten gelen bir dürtüdür. Ruhunda bedende olduğu gibi doyurulması gerekir. Ruh ta beden gibi aç bırakılacak olursa ölür. Bu sebeple ruhu doyuran ihtiyaç listesine iyi bakmak, listeyi doğru anlamak ve gerekli malzemeyi temin etmek ruhun yaşaması için kaçınılmazdır.
“Yaralarım aşktandır,”Füruğ Ferruhzad, ne güzel söylemiş. İnsanın en büyük yarası olmalı kitaplar… Yarasına merhemi… En iyi arkadaş kimdir? Ruhumu bütün çıplaklığıyla ona göstermekten çekinmediğimdir. O halde ruhunuzu hiç çekinmeden göstereceğiniz tek güzelliktir kitaplar… Ruhunuzu başka hiçbir şeyle doyuramazsınız. Yaradılış mucizesini ancak okuyarak keşfedebilirsiniz.
Yarenler, gelin ufak bir hesap yapalım. Basit ve anlaşılır olsun. Okuma yazma bilen bir insan ortalama günde kaç sayfa kitap okuyabilir? Kanaatim odur ki, on sayfanın altına düşmez. Biz hesabı on sayfa üzerinden yapmayalım. Hayatın koşuşturmacası, ekmek parası peşinde koşan insanları kendi ruhlarından alıp götürüyor. Tükenen bedenler ve ruhlar… Âlemin en şereflisi insanı kendinden uzaklaştırıyor. Hal böyle olunca da insanın kendi gönlüne yolculuğu zorlaşıyor. Peki, ortalama bir insan günde bir sayfa kitap okur mu? Okuyabilir. Ne kadar yoğun olursa olsun, okuyabilir. Hal böyle olunca yıl boyu 365 sayfa kitap okunur ki, bu da ortalama yüz sayfalık dört kitap demektir. İlkokul yıllarında başlayan okuma kültürü ileriki yaşlarda ruhun vazgeçilmez talebi olarak beyne iletilir. Ve insan zamanla iyi bir okuyucu olur.İyi bir kitap kurdu olur. On yaşındaki çocuğumuz günde bir sayfa okumakla yılda dört kitap bitirebilir. On yıl sonra kırk kitap, yirmi yıl sonra 80 kitap… Otuz yaşındaki bir gencimiz ya okuyarak seksen kitaplık kültürle konuşacak. Ya da hiç kitap okumadığı için sokak jargonuyla! Burada önemli olan okuma kültürünün bireyin ruhuna enjekte edilmesidir. Bir sayfalık okuma alışkanlığını iki sayfaya taşıdığımızda yirmi yıl sonra otuzundaki gencimiz 160 kitap, 4 sayfa okuduğunda ise 320 kitap okumuş olarak toplumun içinde yer alacaktır. Birey için bu birikim üzerine konuşmak, fikir üretmek, sorgulamak hayattan lezzet almak anlamına gelir. Hal böyle olunca da daha yaşanılabilir ve anlaşılabilir bir dünya kuracağız demektir hep birlikte.
Yine başka bir açıdan “niçin okumalı insan” sorusunun cevabına bakalım. Hepimizin bildiği gibi Kâinatın efendisi Peygamberimiz Muhammet Mustafa’ya gönderilen son kitap Kuran-ı Kerim’de ilk ayetin tılsımında gizli, bütün gerçek. Okumak üzerine inşa edilmiş bir hayatın şifreleri veriliyor, daha ilk ayette. Sonra sıralanıyor evreni-kâinatı kuşatan bütün olması gereken her ne varsa…
Okumayan bedenler sığlaşıyor, yürekler çoraklaşıyor. Okuma yağmurlarıyla ıslatmalı bedenleri ve ruhları ki gelecek yarınlar insanlığın olsun. İnsan cömert coğrafyalara dönsün…
Bir kitabın sayfaları arasında geçirilecek sessiz saatler, dost meclisinde ağzından bal damlayan âlimlerin gönüllerinde gezmekten farksızdır. Benliğini, ruhunu bedenini ilmek ilmek nakış nakış satırlarına işlediğin kitaplar bir mucizeye şahitlik eder. İlk emri oku olan dinin müsebbipleri; gelin kitaplarla komşu olalım ve çocuklarımızı bu komşulara yakın kılalım. Hürmetle.
İrfan ERTAV
Eğitimci Uzmanı Eğitimci Yazar
irfanertav@gmail.com
Baba; kendisiyle kömür taşınan sepeti göstererek, “şu denizden bana o sepetle su getirdikten sonra söyleyeceğim” dedi.
Oğul denizden su getirmeye çalıştı fakat defalarca denemesine rağmen başaramadı. Babasına dönerek; “baba başaramıyorum. Bununla su taşıyamam ki!”dedi.
Baba sepeti göstererek;” peki onda bir şey fark ettin mi? diye sordu. (Kendisiyle kömür taşınan sepet artık tertemiz olmuştu)
Oğul; evet baba sepet tertemiz olmuş.
Baba; “işte böyle oğul… Kuran deniz suyu gibidir. Kalbimde tutamazsam bile dünyanın pislikleriyle kirlenen kalbi temizler” dedi. Hayat, Allah'ı zikretmeyle kitap okumayla paklanır...
İçinde olmayanı bulamaz insan. İçinde olmayanın yokluğunu hissedemezsin. İnsanoğlu bedenini doyurmak yaşamanı sürdürmek için belirli aralıklarla yemek yer, su içer.Bu bir ihtiyaç mıdır? Evet. Buna ne zaman ihtiyaç duyarız? Vücut sinyal vermeye başladığında. Yani acıktığımız uyaranları beyine ulaştığında. Bu içten gelen bir dürtüdür. Ruhunda bedende olduğu gibi doyurulması gerekir. Ruh ta beden gibi aç bırakılacak olursa ölür. Bu sebeple ruhu doyuran ihtiyaç listesine iyi bakmak, listeyi doğru anlamak ve gerekli malzemeyi temin etmek ruhun yaşaması için kaçınılmazdır.
“Yaralarım aşktandır,”Füruğ Ferruhzad, ne güzel söylemiş. İnsanın en büyük yarası olmalı kitaplar… Yarasına merhemi… En iyi arkadaş kimdir? Ruhumu bütün çıplaklığıyla ona göstermekten çekinmediğimdir. O halde ruhunuzu hiç çekinmeden göstereceğiniz tek güzelliktir kitaplar… Ruhunuzu başka hiçbir şeyle doyuramazsınız. Yaradılış mucizesini ancak okuyarak keşfedebilirsiniz.
Yarenler, gelin ufak bir hesap yapalım. Basit ve anlaşılır olsun. Okuma yazma bilen bir insan ortalama günde kaç sayfa kitap okuyabilir? Kanaatim odur ki, on sayfanın altına düşmez. Biz hesabı on sayfa üzerinden yapmayalım. Hayatın koşuşturmacası, ekmek parası peşinde koşan insanları kendi ruhlarından alıp götürüyor. Tükenen bedenler ve ruhlar… Âlemin en şereflisi insanı kendinden uzaklaştırıyor. Hal böyle olunca da insanın kendi gönlüne yolculuğu zorlaşıyor. Peki, ortalama bir insan günde bir sayfa kitap okur mu? Okuyabilir. Ne kadar yoğun olursa olsun, okuyabilir. Hal böyle olunca yıl boyu 365 sayfa kitap okunur ki, bu da ortalama yüz sayfalık dört kitap demektir. İlkokul yıllarında başlayan okuma kültürü ileriki yaşlarda ruhun vazgeçilmez talebi olarak beyne iletilir. Ve insan zamanla iyi bir okuyucu olur.İyi bir kitap kurdu olur. On yaşındaki çocuğumuz günde bir sayfa okumakla yılda dört kitap bitirebilir. On yıl sonra kırk kitap, yirmi yıl sonra 80 kitap… Otuz yaşındaki bir gencimiz ya okuyarak seksen kitaplık kültürle konuşacak. Ya da hiç kitap okumadığı için sokak jargonuyla! Burada önemli olan okuma kültürünün bireyin ruhuna enjekte edilmesidir. Bir sayfalık okuma alışkanlığını iki sayfaya taşıdığımızda yirmi yıl sonra otuzundaki gencimiz 160 kitap, 4 sayfa okuduğunda ise 320 kitap okumuş olarak toplumun içinde yer alacaktır. Birey için bu birikim üzerine konuşmak, fikir üretmek, sorgulamak hayattan lezzet almak anlamına gelir. Hal böyle olunca da daha yaşanılabilir ve anlaşılabilir bir dünya kuracağız demektir hep birlikte.
Yine başka bir açıdan “niçin okumalı insan” sorusunun cevabına bakalım. Hepimizin bildiği gibi Kâinatın efendisi Peygamberimiz Muhammet Mustafa’ya gönderilen son kitap Kuran-ı Kerim’de ilk ayetin tılsımında gizli, bütün gerçek. Okumak üzerine inşa edilmiş bir hayatın şifreleri veriliyor, daha ilk ayette. Sonra sıralanıyor evreni-kâinatı kuşatan bütün olması gereken her ne varsa…
Okumayan bedenler sığlaşıyor, yürekler çoraklaşıyor. Okuma yağmurlarıyla ıslatmalı bedenleri ve ruhları ki gelecek yarınlar insanlığın olsun. İnsan cömert coğrafyalara dönsün…
Bir kitabın sayfaları arasında geçirilecek sessiz saatler, dost meclisinde ağzından bal damlayan âlimlerin gönüllerinde gezmekten farksızdır. Benliğini, ruhunu bedenini ilmek ilmek nakış nakış satırlarına işlediğin kitaplar bir mucizeye şahitlik eder. İlk emri oku olan dinin müsebbipleri; gelin kitaplarla komşu olalım ve çocuklarımızı bu komşulara yakın kılalım. Hürmetle.
İrfan ERTAV
Eğitimci Uzmanı Eğitimci Yazar
irfanertav@gmail.com
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.