İrfan ERTAV

İrfan ERTAV

Hayrete Alamet İşler Değil

Hayrete Alamet İşler Değil

Son dönemde belki de siyasi gerginliklerin bir neticesi midir yoksa insanların bir yerlere mesaj verme sevdası mıdır pek anlamadığım görsellerle karşılaşıyorum. Aslında anlamaktan kastım ilgili bireylerin ruh dünyası. Yoksa yaptıkları eylemin ya da gözümüze soktukları görselin mana ve ehemmiyetinin farkındayım. Hem ben hem de toplum olarak idrak yolu enfeksiyonu geçirmiş değiliz. Sözü uzatarak merak duygunuzu artırmak peşinde değilim lakin sözler birbirini takip ediyor işte. Gelelim sadede. Şu arabalarının arkasına Osmanlı Tuğra’sını yapıştırıp yüreğinin köşesinde bu görsele yönelik hiçbir eylem barındırmayanlar var ya… Ha, unutmadan birde Atatürk’ün imzasını yapıştıranlar… Bu iki grup insanın ki, samimi olanlarını tenzih ederek söylüyorum, verdiğiniz mesaj yerini bulmuyor. Neden mi? Osmanlının uygulamalarında kul hakkının gasp edildiğine şahit olmadım. Bile bile yalan konuşulduğunu görmedim. Yaratılanı Yaradan’dan ötürü bir anlayışın hâkim kılındığı coğrafyalar biliyorum. İnsan olma şerefine ermiş her kim varsa Yaradan’dan ötürü saygıyı hak eder. Salya sümük insanlara hakaret edildiğine de Osmanlıda şahit olmadım. Tarih kitapları önümüze, evrene dair en güzel uygulamaları getirip koydular. Düşman bellediğimiz insanlar bile yiğidi öldürmediler, hakkını verip hep adaletimizden dem vurdular hem de insanlığımızdan. Bugün sözüm ona; “ Osmanlı Tuğra’sını arabasının orasına burasına yapıştırmakla tüm yalanlarından, düzenbazlığından, kul hakkı yemelerinden, adaleti yok saymalarından, dünya çıkarını gözetmelerinden kurtulacağını sananlar muhtemelen aldananlar olacaklardır.”

Atatürk imzalı logoyu da arabasına yapıştırıp, Gazi Mustafa Kemal’in söylem ve eylemleri ile diri tuttuğu; birliğimizi, dirliğimizi tesis ettiğini sananlar elbette yanılmış olacaklardır. Ulu bir çınarın yıkılmaya yüz tuttuğu hatta yıkıldığı ve her türlü entrikanın çevrildiği bir dönemde o ulu çınarın köklerinden filiz olup yeşeren ve sonra fidana akabinde de koca bir çınara dönen Cumhuriyetin sahiplerini, göstermelik logoları arabalarınıza yapıştırmakla anlayamazsınız. Üretken olmak, asil duruş sergilemek, kimseyi ötekileştirmeden her bir rengimize, bu ülkenin paha biçilmez değeri olarak bakabilmek ve elbette yüreklerde geleceğe ışık tutma sevdasında olmak Atatürk ile bağ kurmak anlamına gelir.

Hâsıl-ı kelam: “Yapmadığınız şeyleri başkalarına buyurmayın” emriyle bizleri uyaran Yüce Yaradan’a karşı samimi olmak gerekir. Herkesi ve her kesimi kandırabilirsiniz ama yüreğinizi asla kandıramazsınız. Ve elbette size bize şah damarımızdan daha yakın (O)lanı…

Bu sebeple ne Osmanlı Tuğrasını ne de Atatürk logolu imzayı kirletmeyin… Zira verdiğiniz mesaj yerini bulmuyor. Hayır, siyasi bir argüman ise ki, bu daha tehlikeli o da samimi değil… İnsanları logolarla, amblemlerle etiketlemekten vazgeçin. En büyük değer ve en büyük etiket insan olma etiketidir. Birbirimizi sevdiğimiz müddetçe de insan olarak kalmaya devam ederiz. Bölmek parçalamak değildir işimiz. Aksine derleyip toparlamak ve parçaları bir bütün içinde tüm renkleriyle kabul etmektir.
Kalın sağlıcakla…
İrfan Ertav Eğitimci-Yazar

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

İrfan ERTAV Arşivi
SON YAZILAR