Hamza KILIÇASLAN

Hamza KILIÇASLAN

Tekbirden Korkmayın!

Tekbirden Korkmayın!

Tekbir kelimesi “Ekber” sözcüğünden türetilmiştir… Ekber, en yüce mertebede bulunan, en büyük ve en ulu anlamına gelir… Tekbir ise Allah'ın yüceliğini zikretmek ve O'nu tüm eksikliklerden tenzih etmek demektir…

Tekbir, Allah'ın sonsuz kudretini ve ilmini hamd etmek için söylenen sözdür… Verilen tüm nimetler için şükrünü eda etmektir… Tekbir getirmekle insan, nefsini hor görüp Allah’ı yüceltir… Kulluk vazifesini yerine getirir…

Ya Rab!

Ben muhtaç bir kulum, Senin kudretinin yanında ben bir hiçim demektir…

Allah büyüktür demek kimseyi korkutmasın!

İHH (İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı ) arama kurtarma ekibi asrın felaketinde depremin yaşandığı merkezlere giderek, göçük altında kalanları çıkardığında Tekbir getirmesi, bazılarında korku ve dışlamaya sebebiyet vermiş!

Allah’a hamd etmek, O’nun yüceliğini dile getirmek, Ya Rab! Sana şükürler olsun, ne büyüksün demekten insan neden korkar inanın anlamış değilim!

Soruyorum bu cümlelerde korkulacak ne var? Hiçbir inançta Allah’ı şükretmek korku oluşturmaz, tam tersine motivasyona neden olur; bir inanç kümesinin oluşmasına sebebiyet verir, korku asla oluşturmaz…

Devletin onay verdiği gönüllülerin gelip yardımda bulunması, hayat kurtarmak için en ağır şartlarda çalışması, gecesini gündüzüne katmasında bizim tepkimiz ayağa kalkıp alkışlamak olmalıdır…

Dünya tarihinde eşine rastlanılmayacak iki büyük depremin art arda olması bir felakettir… Hem de çok büyük bir felakettir! Böyle durumlarda birlik ve beraberliği vurgulayan sözler sarf etmek lazım…

Ayrıştırıcı, kırıcı, dışlayıcı tutumlar sergilenmemelidir… Temsiliyet, birlik ve beraberlik üzerine olmalıdır… Çünkü biz insanlar, birlik ve beraberliği, huzuru, mutluluğu, insan sevgisini… Temsil eden en yüce varlıklarız!

Bu sıfatımıza uygun söz ve davranışlarda bulunmak zorundayız… Bu, insanlığımızın gereğidir…

Halk TV sunucusu İsmail KÜÇÜKKAYA, İHH başkanı Bülent YILDIRIM’ı işaret ederek “Büyük işler yapan bu insana teşekkür borçluyuz.” Şeklinde cümle kurarken, bazıları da korku iklimi pompalamaya çalışması üzücü!

İnsanlar yardıma muhtaç… Devlet ve Millet birlikte hareket ederken, birliğe nifak sokmanın bir anlamı yoktur!

Dünya, böyle bir depreme yakın zaman içinde şahitlik etmedi… Karada 7.7 ve 7.6 şiddetinde biri 7 km diğeri 16 km derinlikte iki büyük depremin ana merkezinin aynı şehir olduğu bir deprem dünya deprem arşivinde yoktur…

İnsanlar büyük felaketin acısını yaşıyor… Hala binlerce insan enkaz altında kurtarılmayı bekliyor… Dünya seferber olmuş durumda… Kurtuluş savaşında görülen seferberlik halini tekrar yaşıyor gibiyiz…

Herkes dayanışma içinde irili ufaklı kendi hitap çevresi üzerinden yardımlar toplayıp deprem bölgesine gönderiyor… Büyük bir seferberlik hali var… Deprem felaketi acısı ve hüznünün yanında oluşan birlikte hareket etme atmosferi insanı duygulandırıyor…

Her zaman ve her dönemde olduğu gibi bazı kırıntıların kalabalık yapma çabasını da görmezden gelmek lazım diye düşünüyorum…

Çünkü gerçekten böylesi bir yardımlaşma ve birlik atmosferinde görülemeyecek kadar bir kırıntıdır bu!

Çoğumuz yakınlarını ve sevdiklerini kaybetmenin hüznü içinde… Ülke olarak bu felaketi hep birlikte atlatacağız… Tabii ki, bunun arka yüzünde eksik yapı denetimini, müteahhitlerin kaliteli malzeme kullanmamasını, yerel yönetimlerin tavizlerini konuşacağız…

Ülke olarak alınması gereken hangi önlemler varsa onu da konuşacağız; fakat şu an bunun sırası ve yeri değildir… Birinci vazifemiz deprem bölgesindeki halkın ihtiyaçlarına cevap vermektir…

Bunun için uğraşıp çalışacağız…

Bu vesileyle depremde rahmeti rahmana kavuşan tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yarılılara Allah’tan şifa ve kalanlara da baş sağlığı diliyorum…

Vesselam

Hamza KILIÇASLAN

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hamza KILIÇASLAN Arşivi
SON YAZILAR