İki Bayram Arası Korona Olmaz
Bir önceki yazımda Korona salgınının 23 Nisan’da tepe noktasına çıkacağını(peak) Ramazan bayramında da azalarak biteceği öngörüsünde bulunmuştuk. Tezimde ısrarlıyım. Son 1 ayda dünya genelindeki 4 milyon ölümün yaklaşık yüzotuz bini coronadan olmuş…Bizi evlere tıkmayı hayatı durdurmayı hedefleyen bu planlı laboratuvar virüsüne direneceğiz.
Asla umutsuzluğa yer yok…
Bu süreç zarfında minnacık virüs bize bir şeyler öğretmedi değil…
COVID 19'un bize öğrettikleri:
Amerika Birleşik Devletleri artık dünyanın lideri değil.
Çin füze filan göndermeden 3. Dünya Savaşını kazandı.
Bizim hakkımızdan bizden başkası gelemez.
Önlemek için çalışmak, son anda davranmaktan daha fazla hayat kurtarır.
Sağlık çalışanlarının artık futbolculardan daha değerli olduğu anlaşıldı.
Avrupalılar göründükleri kadar eğitimli, temiz ,disiplinli değil.
Daha fazla hastane "ve daha az savaş" isteğimizde yanılmıyoruz.
Çocukların doğada daha ayrıcalıklı bir yer işgal ettiği anlaşıldı.
Tüketim azalıp bitti mi petrol değersizdir.
Ölüm, ırkı, rengi veya toplumsal tabakaları ayırt etmez.
İnsanlar fiyatları yükseltirken, sosyo ekonomik konumlarına bakılmaksızın fırsatçı ve aşağılıktırlar.
Sosyal ağlar bizi yaklaştırıyor, ama aynı zamanda panik yaratmanın da en iyi yolu.
Şimdi hayvanların hayvanat bahçelerinde nasıl hissettiklerini biliyoruz.
Bugünün çocukları artık internet veya TV olmadan nasıl oynayacaklarını bilmiyorlar.
Milyarlarca para kazanan ve insanlığa hizmet etmeyenler ortaya çıktı.
Sağlık çalışanları yalnız bırakılsa da, terk edilse de, unutulsa da yine asla vazgeçmezler.
Yardımların zenginleri mi fakirleri mi desteklediğini hep beraber gördük.
Dünyamız insanlar olmazsa daha hızlı bir şekilde yenileniyor.
Gezegenimizdeki gerçek virüsler insanlardır.
Millet olarak yeni nesle vereceğimiz en güzel eğitim aşağılık kompleksinden kurtulmamız gerekliliğidir.
Türkiye bu krizi en iyi yöneten ülkelerden biridir.
Okullar biraz daha açılmazsa evler tımarhaneye dönecek.
Ve dostlar size yıllar önce yazdığım bir şiirimle hoşçakalın diyorum.
Ümit, sevgi, sağlık, mutluluk diliyorum. Moral bozmak yok..
İKİNCİ TEKİL ŞAHIS
Sen
kendi̇ni̇ zorlayabi̇li̇p de
kendi̇nden kurtulabi̇ldi̇n mi̇?
Sen, seni̇ senle kuşatmış senden
rahatsız olup da kaçmayı
denedi̇n mi̇?
ve sen alışılmışlığın
katı kalıplarından
sıyırıp da i̇radeni̇
her zamanki̇ gi̇bi̇lere
meydan okudun mu?
Evet dostum
sorgulayabi̇ldi̇n mi̇
kendi̇ni̇ dev aynasında
kırdın mı kafatasının prangalarını
ya da en azından
i̇natçı bi̇r forsanın azmi̇yle
yükleni̇rken küreklere
zi̇nci̇rleri̇ne de hırslandın mı?
Nerede?
sen ve ben dostum
i̇ki̇mi̇z
ne yazık ki̇ tali̇hsi̇zi̇z..
Çağımız çağ deği̇l
dedi̇kleri̇ne bakma..
Bi̇z oyun çağındayken
bi̇lgi çağıydı
bi̇z büyüdük
si̇lgi̇ çağı oldu.
Şaşırma
i̇nsan di̇renebi̇ldi̇ği̇ ölçüde
i̇insandır hayata
i̇nsan ağlayabi̇ldi̇ği̇ oranda
i̇insandır dramlara.
İnsan ağlarken di̇renebi̇len
geri̇len
ama kopmayan
ıslak bi̇r çamaşır i̇pi̇ gi̇bi̇di̇r.
Çoğu zaman
i̇nsan isyandır
i̇nsan başkaldırışıyla
boyun eğmeyi̇şi̇yle
insandır!
Evet dostum
kurduğun ni̇ce tatlı hayali̇n
bi̇nlerce güzel düşün
yokluğa mahkum olsa da
i̇nsan olmanın vasfıyla
yaşayacaksın.
Yaşantın dertlere
kederlere
endeksli̇ olsa da
kaybetmeden kendi̇ni̇
seni̇ arayacaksın..
Bi̇r zamanlar
i̇çleri̇ndeki̇ beni̇
aramaya çıkmış
şaşkınlar gi̇bi̇ deği̇l
öfkeli̇ hırslı
yatağına sığmayan
taşkınlar gi̇bi̇
i̇natçı yılmaz
yorulmaz
olmalısın.
İşte o zaman
ancak karşılayabilirsi̇n
zorlukları
ve her zamanki̇ gi̇bi̇leri̇..
Yaşamak direnmektir.
Direnmek mutluluktur..
Diren ve
Her zamanki̇ gi̇bi̇ kal dostum.
6 Ağustos 1994
Vesselam!
Erhan Ziya SANCAR Eğitimci-Yazar
Asla umutsuzluğa yer yok…
Bu süreç zarfında minnacık virüs bize bir şeyler öğretmedi değil…
COVID 19'un bize öğrettikleri:
Amerika Birleşik Devletleri artık dünyanın lideri değil.
Çin füze filan göndermeden 3. Dünya Savaşını kazandı.
Bizim hakkımızdan bizden başkası gelemez.
Önlemek için çalışmak, son anda davranmaktan daha fazla hayat kurtarır.
Sağlık çalışanlarının artık futbolculardan daha değerli olduğu anlaşıldı.
Avrupalılar göründükleri kadar eğitimli, temiz ,disiplinli değil.
Daha fazla hastane "ve daha az savaş" isteğimizde yanılmıyoruz.
Çocukların doğada daha ayrıcalıklı bir yer işgal ettiği anlaşıldı.
Tüketim azalıp bitti mi petrol değersizdir.
Ölüm, ırkı, rengi veya toplumsal tabakaları ayırt etmez.
İnsanlar fiyatları yükseltirken, sosyo ekonomik konumlarına bakılmaksızın fırsatçı ve aşağılıktırlar.
Sosyal ağlar bizi yaklaştırıyor, ama aynı zamanda panik yaratmanın da en iyi yolu.
Şimdi hayvanların hayvanat bahçelerinde nasıl hissettiklerini biliyoruz.
Bugünün çocukları artık internet veya TV olmadan nasıl oynayacaklarını bilmiyorlar.
Milyarlarca para kazanan ve insanlığa hizmet etmeyenler ortaya çıktı.
Sağlık çalışanları yalnız bırakılsa da, terk edilse de, unutulsa da yine asla vazgeçmezler.
Yardımların zenginleri mi fakirleri mi desteklediğini hep beraber gördük.
Dünyamız insanlar olmazsa daha hızlı bir şekilde yenileniyor.
Gezegenimizdeki gerçek virüsler insanlardır.
Millet olarak yeni nesle vereceğimiz en güzel eğitim aşağılık kompleksinden kurtulmamız gerekliliğidir.
Türkiye bu krizi en iyi yöneten ülkelerden biridir.
Okullar biraz daha açılmazsa evler tımarhaneye dönecek.
Ve dostlar size yıllar önce yazdığım bir şiirimle hoşçakalın diyorum.
Ümit, sevgi, sağlık, mutluluk diliyorum. Moral bozmak yok..
İKİNCİ TEKİL ŞAHIS
Sen
kendi̇ni̇ zorlayabi̇li̇p de
kendi̇nden kurtulabi̇ldi̇n mi̇?
Sen, seni̇ senle kuşatmış senden
rahatsız olup da kaçmayı
denedi̇n mi̇?
ve sen alışılmışlığın
katı kalıplarından
sıyırıp da i̇radeni̇
her zamanki̇ gi̇bi̇lere
meydan okudun mu?
Evet dostum
sorgulayabi̇ldi̇n mi̇
kendi̇ni̇ dev aynasında
kırdın mı kafatasının prangalarını
ya da en azından
i̇natçı bi̇r forsanın azmi̇yle
yükleni̇rken küreklere
zi̇nci̇rleri̇ne de hırslandın mı?
Nerede?
sen ve ben dostum
i̇ki̇mi̇z
ne yazık ki̇ tali̇hsi̇zi̇z..
Çağımız çağ deği̇l
dedi̇kleri̇ne bakma..
Bi̇z oyun çağındayken
bi̇lgi çağıydı
bi̇z büyüdük
si̇lgi̇ çağı oldu.
Şaşırma
i̇nsan di̇renebi̇ldi̇ği̇ ölçüde
i̇insandır hayata
i̇nsan ağlayabi̇ldi̇ği̇ oranda
i̇insandır dramlara.
İnsan ağlarken di̇renebi̇len
geri̇len
ama kopmayan
ıslak bi̇r çamaşır i̇pi̇ gi̇bi̇di̇r.
Çoğu zaman
i̇nsan isyandır
i̇nsan başkaldırışıyla
boyun eğmeyi̇şi̇yle
insandır!
Evet dostum
kurduğun ni̇ce tatlı hayali̇n
bi̇nlerce güzel düşün
yokluğa mahkum olsa da
i̇nsan olmanın vasfıyla
yaşayacaksın.
Yaşantın dertlere
kederlere
endeksli̇ olsa da
kaybetmeden kendi̇ni̇
seni̇ arayacaksın..
Bi̇r zamanlar
i̇çleri̇ndeki̇ beni̇
aramaya çıkmış
şaşkınlar gi̇bi̇ deği̇l
öfkeli̇ hırslı
yatağına sığmayan
taşkınlar gi̇bi̇
i̇natçı yılmaz
yorulmaz
olmalısın.
İşte o zaman
ancak karşılayabilirsi̇n
zorlukları
ve her zamanki̇ gi̇bi̇leri̇..
Yaşamak direnmektir.
Direnmek mutluluktur..
Diren ve
Her zamanki̇ gi̇bi̇ kal dostum.
6 Ağustos 1994
Vesselam!
Erhan Ziya SANCAR Eğitimci-Yazar
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.