Adil Kurban

Adil Kurban

Hastalar ve Hekimlerin Durumuna Bir Derleme

Hastalar ve Hekimlerin Durumuna Bir Derleme

Biliyorsunuz son zamanlarda sağlık alanında devlet hastanelerine gittiğimizde çoğu ilde hastanelerde uzman doktor eksikliği görüyoruz. Buna bağlı yüksek poliklinik sayıları ve dolayısıyla polikliniklerden sıra almak neredeyse imkansız oluyor. Aile Hekimliğinde ise muayene oluyor ancak sıklıkla hastanelere sevk oluyoruz. Ortada hastane hastane dolaşan derdine çare arayan hastalar ve hasta ile bürokrasi arasına sıkışmış sorumluluk verilmiş ancak güvenlik verilmemiş, malpraktis riski nedeniyle sorumluluk almak istemeyen halka derdini anlatamayan hekimler var.
Sağlık sistemimiz sayılması ve anlatılması çok güç problemler yumağı içeriyor. Bir nebze bu problemlere değinelim istedim zira önce sağlık gelmez mi !
Bir örnekle başlayalım; bir arkadaş izne ayrıldı yerine bakıyorum dolayısıyla iki poliklinik birden yapıyorum. O gün sıra alan 123 hasta olmuş. Şimdi oturdum hesapladım hasta başı 5 dakika ayırsam 10 saat 15 dakika ediyor, yani pratikte mümkün değil. İşin kötü tarafı bu 5 dakikanın 4 dakikası ortalama bilgisayarla uğraşırken geçiyor. 1 dakikada hastayı muayeneye ayırmam lazım. 1 dakika dikkat edin ! Ama 5 dakikam da hasta başı yok yani bu sürelerde fazla. Buna bir örnek bir hastamı ileri tetkik için hastaneye sevk ettim(burada dayanamayıp gülüyorum)adamcağız gitmiş sıra da almış polikliniğe girmiş , bana geldiğinde şöyle diyordu :’Hocam gittim polikliniğe de girdim, doktor bilgisayar başındaydı bana şikayetin ne dedi bende söyledim . Sekreterine şu şu tetkikleri yaz dedi ama bana kafasını kaldırıp hiç bakmadı ‘ dedi. Olayın vehameti anlaşılıyor değil mi ! Ben hekimin neden bakmadığını açıklayabiliyorum ama hasta şimdi bu hekime nasıl güvenecek. Ardından bir hastam beyin cerrahi polikliniğine başvurmuş; hocam diyor gittim tahlil tetkik istemeden sende belde daralma var ameliyat etmem lazım gel hemen yat dedi ya nasıl olur MR çekmeden tanı koyabilir beni kesecekti  … Dedim ki kardeşim, aslında doktorlar sadece fizik muayene ve hastadan bilgi alarak tanı koyabilir. Mesela bir ortopedistin menisküs tanısı için MR çektirmeye ihtiyacı yoktur. Ama menisküs muayenesi yapması gerekir peki o muayeneye vakti var mı ?! Yok, ne yapacak, MR’a yollayacak riski de bu şekilde azaltacak sonucuna göre ameliyat sırasına koyacak.
Devlet hastanelerinde bu yoğunluk, hasta saygısızlığı, hak ettiğini alamama gibi nedenlerden fırsat bulan uzman hekim ayrılmak derdinde zira aynı zamanda gece nöbetleri , icap nöbetleri, çok yoğun poliklinik, yani arkadaşlara ben bakıyorum biz konuşurken beni görüyorlar mı emin olamıyorum diye durumu izah edeyim. Bu durumda ayrılabilenler ayrılıyor bu sefer kalanlar daha da yoğun hale geliyor. Peş peşe bu tür kısır döngüler sağlık sistemini çok zor duruma getiriyor. Yani, hem hasta dertli hem hekim. Yapacak bir şey yok mu ? Var ve yapmamız gerekli diye düşünüyorum.
Artık sağlık politikalarına saha hekimlerinin katılmasını zorunlu görüyorum ve bunun için bizzat bir girişimde başlattım. Yakında ondan da size haber vereceğimi umuyorum. Sağlıklı günler mutluluklar dileklerimle.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Adil Kurban Arşivi
SON YAZILAR