Adil Kurban

Adil Kurban

ÇÖZÜM İSTİFA MI ?

ÇÖZÜM İSTİFA MI ?

Geçen gün yine bir sağlık çalışanımız artık tolere edemez hale gelmiş olacak ki, bizi de serzenişi içinde andı. Maalesef içinde yaşadığımız toplum da sağlık çalışanının nasıl bir bunalmışlık, nasıl bir kendini ifade edememe ve kendisini nasıl bir çözümsüzlük içinde hissettiğini bilememekte onları anlamamaktadır. Dün çalıştığım Aile Sağlığı Merkezine bir erkek hemşire geldi üstelik daha yeni devlet memuru olabilmiş bu sağlık çalışanımız nasıl yapsam da hastaneden 1.basamak sağlık sistemine geçsem diye yakınıyordu.Kilo problemi, 28 yaşında yüksek tansiyon çeşitli sağlık sorunları ile bitmiş görünüyordu.

Sistem teoreminde Sağlık Sistemi en kompleks bir alt sistemi oluşturmaktadır. Bütün sistemleri içinde ihtiva eder. Bu otelcilik hizmetinden, en kompleks bilgi sistemlerine, sadece temizlik değil sterilizasyondan en kompleks canlı olan insanın her açıdan değerlendirilmesine onun yakınmalarına veya farkında bile olmadığı hastalıklarına tanı tedavi vermeye kadar varır.

Onun içinde işletilmesi çok zordur. Yani işletme mezunları v.b sağlık müesseselerini işletemez bunu yapabilmek için özel sektörde yeni hastane yapılanmasına gidilmiştir. Bu yapılanmada Hastane sahipleri altında hastanede otelcilik hizmetinden sorumlu bir müdür, buna bağlı muhasebe, alım satım, personel müdürleri, sağlık hizmetleri müdürleri ve sadece hekimlerden sorumlu bir başhekimle sistemi işletmeye çalışırlar(Bu arada tüm tıbbi bilgi, usul, hekimlerden elde edilir.) İşte bu sistemde başta kaybolan tıbbi öncelik ve deontoloji olur. Deontoloji hekimlerin hekimler ve sağlık sistemini korumak için başta hekimleri korumalarıdır. Bu da olmazsa hekimlik biter menfaat olur. Menfaatte maksat olursa hasta sağaltımı öncelenmez ve göreceli lüzumlardan biri haline gelir ama birincisi değil. Mesela ölecekse bile gülümsetmek, mutlu hissettirmek müşteri tatmini için çok önemli bir faktördür. Zira işletmeciye göre şikayet yoksa problemde yoktur. Halbuki tıp bir zanaattır. Yani hem bir bilimsel bilgi hem de bir ustalıktır. İlk kuralı önce zarar vermedir. Bununla birlikte azami fayda verme maksattır. Bu iş geçim derdine dönüşürse maksadını şaşırır ve bu maksatla yapılan bir iş haline gelirse artık fayda vermez, hastalar o poliklinik bu poliklinik gezer durur. Yani sağlık çalışanının ve başta da hekimlerin hakkını vermezseniz onları şirket elemanı olarak çalıştırır hak ettiklerini şirketlere verirseniz başınıza geleceklere de katlanmanız gerekecek. Şimdi onların çare olarak gördükleri ve bir kısmının hala bilmediği çözüm yollarına gelelim;

Sağlık çalışanlarından özelde iş bulabilecek olanları istifa etmek istediler. Ama herkes velev iş bulunsa da bunu yapamazdı, zira hekimlere özelde kota var. Yani Sağlık Bakanlığının verdiği kontenjandan fazla hekim çalıştıramazlar. Üstüne bir genelge ile istifa yasağı getirildi. Ancak genelgeler kanun ve Anayasa’dan sonra gelirler. Buna göre ilgili genelge yetkisizdir. Ancak istifa edenler tekrar kamuya dönecekse ve Sağlık Bakanlığı ilgili genelgeye istinaden engel olmak isterse idari mahkemeye verir ve kazanırlar. İstifa edip kamuya geri dönmek isteyenlere astarı bezini geçecek bir işe girmemelerini tavsiye ediyoruz. Biraz uğraşmaları gerekebilir.

Peki başka ne çare var ?! Asker polis dışında, işi esnasında en çok saldırıya uğrayan meslek hekimliktir. Covid salgınında aşılamadan önce toplum ortalamasından 4-5 kat fazla hekim vefat etti ve görev şehidi de sayılmadılar. Öyle devasa rakamlar da kazandıkları yok mesela bir acil hekimi ek ödeme dahil ortalama 6500 TL topun ağzında para kazanıyor. Covid hastanelerine verilen tam ek ödeme sadece birkaç aylıktı.

Biz de biliyoruz ki tüm dünya gibi ülkemizde bütçe sıkıntıları yaşıyor ve ekonomik durumu olabildiğince korumak için ödemeleri kısıyor. Ama bir vaad bile yok. Yani hakkınızı şimdi veremiyoruz ama hakettiğiniz maaş katsayısını vereceğiz, saygınlığınızı güvenliğinizi sağlayacağız, sizi idari kanunlar ile hastalar arasında sıkıştırmayacağız tıbbi gereklere uygun uygulamaları kabul edeceğiz diyen de yok.

Bakın sadece bir tıp fakültesi eğitimi 3,2 kat bir mühendisliğe göre fazla ders saatine sahip, eğitim öğretimi sırasında ise bazı fakültelerde öğrencilerin % 5-10’u en az bir kez fakülteden atılıyor ve bu öğrenciler ilk 14 binde. Birde uzmanlığı düşünün, bu kadar zor yetişen insanlarımız onlar. Üstüne en son S.B Ankara Hastanesinde bir kıdemli ortopedi uzmanı gece vakti hasta bakarken bir saldırı da hayatını kaybedebilirdi. Ve sakat kalma riski çok yüksek. Neler söylenebilir ve söylüyoruz ama dinletemiyoruz.

İşte sonuç olarak bu durumda sağlık çalışanları sendikal organize hareketlere başvurabilirler bunun sıkıntısını acil olmayan hastalarımız maalesef bekleyerek görecekler gibi görünüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Adil Kurban Arşivi
SON YAZILAR