Corona Geldi Gelecek
Resmi belki de sempatik görünüyor ama şimdiye kadar bulaştığı insanların % 4 oranında ölümüne yol açtı. Bu mikroplara karşı ilk yapmamız gereken: ‘Lütfen öksürürken veya hapşırırken tercihan sol dirsek bölgenizle veya yanınızda bulundurduğunuz bir kağıt mendille ağzınızı kapatın!’ İşte bu kadarcık bir faaliyet bu salgının hızını durduracaktır.
Bu yazı içerisinde başka korunma yolları da anlatılacak olmakla birlikte birazda bu mikrobu tanıyalım;
Coronavirüs aslında her zaman dünya üzerinde ki gribal hastalıkların onda birinden sorumlu bir mikrop. Buna bağlı olan gribal hastalığı ise kolay atlatıyoruz. İstisnası ise pandemi yani kıtalararası salgın yapan türleri ki, birini kuş gribi olarak yaşadık. SARS ve MERS bunlar da corona virüslerdi. Peki farkları nedir?! Reseptörlere bağlı yerleşebildikleri hücre tiplerinde. Buna göre patojeniteleri yani şiddetli enfeksiyon yapma özellikleri artıyor. Hava yolu ile ve temasla bulaş sağlıyorlar. Aslında hayvanlarda hastalık yapıyorlar, nadiren mesela kuş gribinde kuşlardan insanlara geçen bu türler artık insandan insana da geçebilir hale geldi.
Bu kadar teknik bilgiden sonra konumuza geri dönelim.
Biraz da dedikodusu; Biliyorsunuz biyolojik savaş diye bir savaş türü var ki, virüsle enfekte kenelerden tutun (bizim ülkemize bu da yapıldı), bakteri veya onun toksini veya bir virüs v.b mikrop veya zehirleriyle de yapılıyor. İşte Çin bize roketle bu virüs atıldı iddiasında ancak onların bu beslenme türleriyle roket atmaya gerek yok, yani garip mikroplarla karşılaşmaları çok olağan bir durum. Dahası kendisine bu mikrobu bulaştırdığını düşündüğü ülkelere hasta insanlarını yollamış iddiası var. Virüsün ise bakterileri hücrelerine girerek onların çoğalmasını arttırdığı düşünülüyor. Tabii bunlar şimdilik kesin olarak ispat edilememiş iddialar.
Peki ne yapmalıyız ki bu salgından en az biz etkilenelim.Yazının başında dediğim gibi öksürürseniz aksırırsanız ağzınızı kapatın. Bu konu çok önemli 2. şey de özellikle kalabalıklar ki çoğunlukla kendini koruyamayan ve sosyal mesafe bırakmadan konuşan insanımız ve adeta ağız ağıza konuşan ve oynayan çocuklar. İki yetişkin insan konuşurken arada bir mesafe bırakırlar işte bu konulan sosyal mesafedir. Ama bu durum çocuklarda ve kısmen de eğitimsiz insanlarda yoktur.
Bu iki şey çok önemli yani öksürürken veya aksırırken ağzını örtme ve sosyal mesafe bırakma. Bundan sonra, sıcak şeyleri sık tüketmek, hastalanma riski hissedince sıcak bir duş almak hamam gibi sıcak ortamda bulunmak (sıcak mikrop öldürür), mesela benim bir dostum hocam ben umreye gidince boynuma yaz kış bir atkı alıyorum şiddetli hastalanmıyorum diyordu. Nedendir diye bana sorduğunda cevap boynunu sıcak tutmasıydı. Bu tamamen olmasa da mikropların çoğalmasına engel olan bir uygulamaydı. Ağzı burnu yıkarken banyo sıcaklığında su kullanmak. Mikrobun çok bulunduğu kalabalık ortamlardan uzak durmak, duramazsak ilk fırsatta bulduğumuz banyo sıcaklığında suyla ağzı burnu yıkamak sıcak tüketmek.
Yine diş ve diş eti sağlığı için ve bu enfeksiyonlarda koruyucu maksatlı özellikle her yemek sonrası, gece yatmadan ve sabah diş temizlemek.
Diş temizliği, çürüğe karşı korurken bu şekilde diş çürüğünde yetişen ve buradan sinir aksonları üzerinden beyne ulaşıp erken bunama sebebi olan mikroplara karşı da korur.
Yemek yemeden önce, keza enfektif materyalle temas veya yine sık tokalaşıyorsak elleri sabunla yıkamak. Yani virüs velev gelirse yaşamasına barınmasına karşı ne yapabiliyorsak yapmak.
Başka ne gerekli? Bağışıklığı güçlendiren herşey. Mesela kuşburnu reçeli, meyve, sebze, soğanı sık ve çok tüketmek. Çay, zencefil çayı, ıhlamur, nane limon çayı v.b çok içmek.
Ayrıca gargaralar ki, karbonat, tuzlu su ılık-sıcak su gargaraları olduğu gibi tıbbi ilaç olarak kullanılanlar da çok faydalılar. Bunlar da hem koruyucu hem tedavi edicidirler.
Doktora ne zaman gideceğiz? Öncelikle gerekirse aile hekimlerine ve buna da rahatsızlanmamız ve ihtiyaç hissetmemiz sebep olacak. Bununla birlikte hiç durmadan öksürmek, nefes alırken göğsünden hırlama sesi duymak, tekrarlayan yüksek ateş (38,5 üzeri) veya aşırı halsizlik bitkinlik hissi(kişiye bakınca bu çok hasta dedirten), bunlardan biri bile varsa mutlaka bir doktora gitmemiz gerekir.
Ne zamandır içerden dışardan saldırılar, Elazığ, Malatya’da bir büyük deprem ve yolda ciddi bir enfeksiyonla karşı karşıyayız.
ALLAH ülkemizi tüm insanlığı felaketlerden korusun dualarımızla. Sıhhatli günler dileriz.
Bu yazı içerisinde başka korunma yolları da anlatılacak olmakla birlikte birazda bu mikrobu tanıyalım;
Coronavirüs aslında her zaman dünya üzerinde ki gribal hastalıkların onda birinden sorumlu bir mikrop. Buna bağlı olan gribal hastalığı ise kolay atlatıyoruz. İstisnası ise pandemi yani kıtalararası salgın yapan türleri ki, birini kuş gribi olarak yaşadık. SARS ve MERS bunlar da corona virüslerdi. Peki farkları nedir?! Reseptörlere bağlı yerleşebildikleri hücre tiplerinde. Buna göre patojeniteleri yani şiddetli enfeksiyon yapma özellikleri artıyor. Hava yolu ile ve temasla bulaş sağlıyorlar. Aslında hayvanlarda hastalık yapıyorlar, nadiren mesela kuş gribinde kuşlardan insanlara geçen bu türler artık insandan insana da geçebilir hale geldi.
Bu kadar teknik bilgiden sonra konumuza geri dönelim.
Biraz da dedikodusu; Biliyorsunuz biyolojik savaş diye bir savaş türü var ki, virüsle enfekte kenelerden tutun (bizim ülkemize bu da yapıldı), bakteri veya onun toksini veya bir virüs v.b mikrop veya zehirleriyle de yapılıyor. İşte Çin bize roketle bu virüs atıldı iddiasında ancak onların bu beslenme türleriyle roket atmaya gerek yok, yani garip mikroplarla karşılaşmaları çok olağan bir durum. Dahası kendisine bu mikrobu bulaştırdığını düşündüğü ülkelere hasta insanlarını yollamış iddiası var. Virüsün ise bakterileri hücrelerine girerek onların çoğalmasını arttırdığı düşünülüyor. Tabii bunlar şimdilik kesin olarak ispat edilememiş iddialar.
Peki ne yapmalıyız ki bu salgından en az biz etkilenelim.Yazının başında dediğim gibi öksürürseniz aksırırsanız ağzınızı kapatın. Bu konu çok önemli 2. şey de özellikle kalabalıklar ki çoğunlukla kendini koruyamayan ve sosyal mesafe bırakmadan konuşan insanımız ve adeta ağız ağıza konuşan ve oynayan çocuklar. İki yetişkin insan konuşurken arada bir mesafe bırakırlar işte bu konulan sosyal mesafedir. Ama bu durum çocuklarda ve kısmen de eğitimsiz insanlarda yoktur.
Bu iki şey çok önemli yani öksürürken veya aksırırken ağzını örtme ve sosyal mesafe bırakma. Bundan sonra, sıcak şeyleri sık tüketmek, hastalanma riski hissedince sıcak bir duş almak hamam gibi sıcak ortamda bulunmak (sıcak mikrop öldürür), mesela benim bir dostum hocam ben umreye gidince boynuma yaz kış bir atkı alıyorum şiddetli hastalanmıyorum diyordu. Nedendir diye bana sorduğunda cevap boynunu sıcak tutmasıydı. Bu tamamen olmasa da mikropların çoğalmasına engel olan bir uygulamaydı. Ağzı burnu yıkarken banyo sıcaklığında su kullanmak. Mikrobun çok bulunduğu kalabalık ortamlardan uzak durmak, duramazsak ilk fırsatta bulduğumuz banyo sıcaklığında suyla ağzı burnu yıkamak sıcak tüketmek.
Yine diş ve diş eti sağlığı için ve bu enfeksiyonlarda koruyucu maksatlı özellikle her yemek sonrası, gece yatmadan ve sabah diş temizlemek.
Diş temizliği, çürüğe karşı korurken bu şekilde diş çürüğünde yetişen ve buradan sinir aksonları üzerinden beyne ulaşıp erken bunama sebebi olan mikroplara karşı da korur.
Yemek yemeden önce, keza enfektif materyalle temas veya yine sık tokalaşıyorsak elleri sabunla yıkamak. Yani virüs velev gelirse yaşamasına barınmasına karşı ne yapabiliyorsak yapmak.
Başka ne gerekli? Bağışıklığı güçlendiren herşey. Mesela kuşburnu reçeli, meyve, sebze, soğanı sık ve çok tüketmek. Çay, zencefil çayı, ıhlamur, nane limon çayı v.b çok içmek.
Ayrıca gargaralar ki, karbonat, tuzlu su ılık-sıcak su gargaraları olduğu gibi tıbbi ilaç olarak kullanılanlar da çok faydalılar. Bunlar da hem koruyucu hem tedavi edicidirler.
Doktora ne zaman gideceğiz? Öncelikle gerekirse aile hekimlerine ve buna da rahatsızlanmamız ve ihtiyaç hissetmemiz sebep olacak. Bununla birlikte hiç durmadan öksürmek, nefes alırken göğsünden hırlama sesi duymak, tekrarlayan yüksek ateş (38,5 üzeri) veya aşırı halsizlik bitkinlik hissi(kişiye bakınca bu çok hasta dedirten), bunlardan biri bile varsa mutlaka bir doktora gitmemiz gerekir.
Ne zamandır içerden dışardan saldırılar, Elazığ, Malatya’da bir büyük deprem ve yolda ciddi bir enfeksiyonla karşı karşıyayız.
ALLAH ülkemizi tüm insanlığı felaketlerden korusun dualarımızla. Sıhhatli günler dileriz.
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.