Tartışmalara yol açan mülakata itiraz eden bütün öğretmenlerin başvuruları ret edildi

Tartışmalara yol açan mülakata itiraz eden bütün öğretmenlerin başvuruları ret edildi

MEB "Titizlikle incelenecek" demişti: Tartışmalara yol açan mülakata itiraz eden bütün öğretmenlerin başvuruları ret edildi

15 bin yeni sözleşmeli öğretmen alımı için 12-27 Kasım tarihleri arasında gerçekleşen sözlü sınavların sonuçları 27 Aralık 2021'de açıklandı.

Sınava katılan bazı kişiler, Kamu Personeli Seçme Sınavı'ndan (KPSS) yani yazılı sınavdan yüksek puan alarak ilk sıralarda yer almalarına karşın sözlü mülakatlarda düşük puanlar verilerek elendiklerini öne sürdü.

Sosyal medya üzerinden dillendirilen bu iddialar, kısa sürede kamuoyunda da geniş yankı buldu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu iddiaları dile getiren 4 gençle kameraların önüne geçerek atamalarda liyakate dikkat edilmediğini öne sürdü.

Kılıçdaroğlu'nun, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'le iddiaları görüşmek için bakanlığa gitmesi ve bakanlık binasına alınmaması da konuyu gündemde tutan bir diğer gelişme oldu.

Milli Eğitim Bakanlığı'ndan (MEB) yapılan yazılı açıklamada ise itirazların 03-07 Ocak 2022 tarihleri arasında titizlikle inceleneceği ve 14 Ocak 2022 tarihinde sonuçlandırılacağı belirtildi.

TAŞTAN: İTİRAZLAR OLUMSUZ SONUÇLANDI

Başvuru yapan kişilere nasıl bir dönüş olduğunu Independent Türkçe’den Ali Kemal Erdem araştırdı.

Erdem, konuyla ilgili eğitim uzmanı Ali Taştan'a başvurdu. Taştan, aynı zamanda CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na eğitim politikalarında danışmanlık yapan bir isim. Son yapılan mülakatta onlarca aday öğretmenin 60 puanın altında kaldığının bilindiğini belirten Taştan, itirazların olumsuz sonuçlandığını söyledi.

Bakanlık yetkililerinden bu öğretmenlerden sonuca itiraz edenlerin neredeyse tamamına müracaatlarına ret cevabı verildiği bilgisini aldığını ifade eden Taştan, "Bu aday öğretmenler ne ile suçlandıklarını dahi bilmemektedir" dedi.

Bazı vakıf ve dernek yöneticileri ile nüfuzlu kişilerin devreye girerek bazı adayların mülakatta yaşadıkları sorunların çözüldüğü bilgisini edindiğini de dile getiren Taştan, "MEB, bu hususta sağlıklı bir açıklama yapmalıdır. Mülakatlar üzerindeki şaibeyi ortadan kaldırmak için kamuoyunu aydınlatmalıdır. Çeşitli vakıf ve dernekler, bakan yardımcısı ataması yaptıracak kadar güçlüyse bu kurumlarla ilgili iddiaların araştırılması gerekmektedir" diye konuştu.

Taştan, son olarak kaç kişinin itiraz ettiğine dair de ellerinde net bilgi olmadığını, bunun ancak MEB tarafından bilinebileceğini belirterek, "Bizim ulaşabildiğimiz bütün itirazların ret edildiğine yöneliktir" ifadelerini kullandı. 

2175 KİŞİNİN ALINACAĞI SINAVDA 21 BİN KİŞİ ARASINDA 346'INCI OLDU, MÜLAKATTA ELENDİ

Taştan'ın gündeme getirdiği iddiayı itiraz eden öğretmenler de doğruladı. Bunlardan biri de U.K... Yeniden bir iş arama sürecinde olduğundan adının açık şekilde yazılmasını istemedi U.K.

Hacettepe Üniversitesi mezunu olan ve 9 yıl boyunca özel bir okulda öğretmenlik yaptığını belirten U.K., sözleşmeli sınıf öğretmeni olmak için sınava başvurdu.

KPSS'den 82,9 puan alarak 21 bin kişinin başvurduğu sınıf öğretmenliği sınavında 346'ıncı olan U.K, "Sınıf öğretmenliğine 2175 kişi alınacağı belirtilmişti. Ben 346'ıncı olunca kesin atanacağımı düşünerek çalıştığım özel okuldan ayrılarak beklemeye başladım. Ancak mülakatta 56 puan verildi. 60 puanın altında kaldığım için kontenjan dışı bırakıldım" diye konuştu.

"4 SORUYA DA CEVAP VERDİM, MÜLAKATI YAPAN 3 KİŞİ NOT BİLE ALMADI"

Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinden gelen, "Kimi adaylar yazılı sınavda iyi puan alsalar bile mülakatlarda sorulara cevap veremiyorlar, kendilerini iyi ifade edemiyorlar" gibi gerekçeleri hatırlatarak "Benzer bir sorunu mülakatta yaşadığınız mı?" diye soruya U. K., şu cevabı verdi:

"Ben 9 yıllık bir öğretmenim. En iddialı olduğum alan da kendimi iyi ifade etmemdir. Bakan Bey'in iddia ettiği gibi ne benim ne arkadaşlarımızın kekemelik gibi bir sorunu da yok. Tersi olsa bir özel okul beni 9 yıldır çalıştırmazdı. Mülakat 3 dakika sordu ve bana toplamda 4 soru sordular. Bunlar da Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde kendini gerçekleştirme basamağını açıklayınız? İstiklal Marşı yarışmasını hangi kurum düzenledi? Sözlü iletişimde beden dili neden önemlidir? Yapay zeka insanların becerilerini ele geçirse bu gelecek için ne ifade ediyor?"

U.K., 4 soruya da cevap verdiğini kaydederek, "Özellikle son 2 soru çok göreceli cevaplar içeriyor. Sonuçta herkese göre farklılık gösterebilecek konular. Ben buna rağmen cevapladım. Ama asıl sorun mülakatta kamera yok, objektif bir kayıt sistemi yok. Mülakatı yapan üç tane komisyon üyesi ben soruları cevaplarken bir kağıda yazılı not bile almadılar. Böylesine sübjektif bir ortamda ne ben kendimi iyi ifade ettiğimi kanıtlayabilirim. Ne de onlar benim kendimi iyi ifade etmediğimi kanıtlayabilir" diyerek itirazda bulundu.

"İTİRAZLARIMIZA OLUMSUZ CEVAP GELDİ"

Toplamda mülakatta 2 bine yakın kişinin elendiğini ve bunlardan 1400'ünün bir Telegram hesabında buluştuğunu belirten U.K., "Kaç kişinin mülakata itiraz ettiğini bilmiyorum ama ben ve haberdar olduğum herkese 14 Ocak'taki kararın açıklanmasının ardından başvurumuza olumsuz cevap verildiği yazılı olarak bildirildi" dedi.

"MUHTEMELEN VERDİKLERİ PUANLARI TEKRAR TOPLAYIP DOĞRUYSA AYNI KARARI VERMİŞLER"

Mülakat sistemine yönelik eleştirilerini sürdüren U.K., iddialarını şöyle sürdürdü:

“Ortada ne kamera kaydı var ne de elde not alınmış bizim cevaplarımız var. Dolayısıyla itirazlarımız değerlendirilirken neye göre değerlendirildi o da şaibeli. Komisyonun son derece üstün bir zekaya sahip olması gerekiyor ki herkesin ismini ve cevaplarını akılda tutsunlar. Geriye tek bir seçenek kalıyor. Muhtemelen verdikleri puanları tekrar toplayıp doğruysa, eksik hesaplanmamışsa aynı kararı vermişler.”

"HAK GASPI YAPILDI"

Mülakatın 3 kişinin inisiyatifine bırakılarak bir hak gaspı yapıldığını öne süren U.K., "Bize eğitim fakültesinde ölçme değerlendirme dersi verilir. Burada denir ki mülakatı öğrencileri kendilerini ifade etmeleri için yapın ama asla bir notlandırma yöntemi olarak kullanmayın. Çünkü objektif bir değerlendirme olmayacağı düşünülür. Milli Eğitim Bakanlığı bunu bilmiyor mu?" diye sordu.

"İDARE MAHKEMESİ'NE DAVA AÇACAĞIM"

U.K., ret kararının ardından idare mahkemesinde dava açacağını aktararak, "Emsal kararlar var. Çıkan kararlarda yeniden mülakat yapılması yönünde kararlar çıkabiliyor. Kazanan olduğu gibi mülakatı yine MEB yaptığı için kaybedenler de oluyor" yorumunda bulundu. 

MÜLAKAT UYGULAMASI 15 TEMMUZ'DAN SONRA BAŞLADI ANCAK UYGULAMAYA PEK ÇOK İTİRAZ VAR

Mülakatlar geçmişten beri kamu içindeki özellikle güvenlikle alakalı branşlarda uygulanan bir metot olmakla birlikte 15 Temmuz 2016'da yaşanan darbe girişiminin ardından yaygınlaştı.

FETÖ sızmalarına karşı yapıldığı iddiasıyla kamudaki ilk alımlarda ve kimi branşlarda kurum içi terfi, kademe yükseltme amacıyla yapılan sınavlarda da mülakat zorunluluğu getirildi.

Ancak mülakatın yaygınlaşması torpil ve ayrımcılık iddialarının artmasına neden oldu.

Neredeyse kamunun her alanında benzer iddialar zaman zaman gündeme geliyor.

Bu arada konuyla ilgili görüş almak için aradığımız Milli Eğitim Bakanlığı'ndan haberim yazım süreci içinde bir dönüş olmadığından görüşüne yer veremedik.

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.