Ona Bir Mektup Yaz!
-Ona bir mektup yaz ve veda et!
Klinikten çıktığından beri doktorun bu sözü kulaklarında çınlayıp duruyordu.
-Bir mektup yaz ona ve veda et.
Yüzüne çarpan soğuk hava, vücuduna yayılan titreme hissiyle kendine gelir gibi oldu.
Paltosunun düğmelerini iliklemediğini fark etti.
Gözlerinin dolmasına engel olamadı.
-Yanımda olsaydı hatırlatırdı ama yok dedi. Titreyen sesiyle.
Cadde boyunca elleri cebinde yürüdü. Yüzüne çarpan soğuk havaya aldırış etmeden.
Köşedeki fırına gelince içeri girip girmemekte endişe etti.
-Veda et ona! Dedi doktor veda et.
Her zamanki masalarına oturdu. Karşısındaki boş sandalyeye takıldı gözü.
Derinden bir iç çekti.
Az sonra başında beliren garsonun ‘’ne alırdınız?’’ Sorusu ile düşüncelerinden sıyrıldı.
Karışık börek, bir de sıcak bir bardak süt dedi zorla yutkunmaya çalışarak.
Garson herkesin duyacağı bir ses tonu ile ‘’Bir karışık. Bir de süt var!’’ diye bağırınca siparişi tüm fırına yayılmış oldu. Hafif bir gülümseme belirdi dudağının köşesinde.
Garson börek ve sütü bırakıp masaya, başka bir isteğinin olup olmadığını sordu.
-Teşekkür ederim dedi çatallaşan sesiyle…
Tabaktaki böreklere takıldı gözü, kıymalı dan mı? Başlasam, peynirliden mi? diye ona sorduğu günler geldi aklına. Şekersiz içmeye alışamadığı süt üzerine onun attığı nutuklara gitti düşünceleri.
Peynirli ve kıymalı yerine patatesliyi takıp çatalına zorla da olsa götürdü ağzına ve şeker koymadığı sütten koca bir yudum aldı. Sütün sıcaklığıyla yanan ağzına ve boğazına aldırış etmeden.
Hesabı öderken kasanın yanında bulunan gevreklerden eve götürmek için almadı bu defa. Az önce gür sesiyle fırını inleten garsona bıraktığı bahşişte her şey için sağ ol demekti.
Kapıdan çıkıp birkaç adım attıktan sonra geriye dönüp fırının tarihi ile başlayan tabelasına son kez baktı ve elinin tersiyle gözyaşını silerek hızlı adımlarla yürümeye başladı.
Sahile çıkan sokağa döndü. Adımlarını daha da hızlandırdı bir yere yetişecekmiş gibi.
Uzun uzun yürüdü. Ne kadar yürüdü? saat kaç oldu? bilmeden yürüdü.
Nefes nefese kaldığını hissedince durdu. Kız kulesi tüm ihtişamıyla karşısında duruyordu.
Etrafta çiçek satan kadınlar, yürüyüş yapan çiftlere çiçek satmak için birbirleriyle yarışıyordu.
Anılar zihninde birbirini kovalanmaya başlamış bir saniye bile olsa rahat vermiyordu. Derin bir nefes aldı ciğerlerine kadar.
-Bu iyi geldi dedi kendi kendine.
Kız kulesine karşı oturup dakikalarca izledi. Tüm anılarını bir bir zihninden geçirip hepsi için sevdiğine teşekkür ederek…
Geldiği yoldan geri döndü, bu defa yavaş adımlarla…
Sokağın sonundaki kırtasiyeye girdi.
Yakın gözlükleri ile gazetesini okuyan dükkan sahibi onu görünce gözlüklerinin üzerinden ‘’hoş geldiniz’’ dedi sıcak bir gülümseme ile.
-Hoş bulduk dedi yorgun sesiyle.
-Bir, hayır hayır iki tane mektup kağıdı bir tanede mektup zarfı alabilir miyim?
Dükkan sahibi bir anlık şaşkınlık sonrası ‘’tabii hemen vereyim’’ dedi.
-Kusura bakma uzun zaman oldu mektup kağıdı istenmeyeli, şaşırdım diye de ekledi.
-Bende en son ne zaman mektup yazdım ya da hiç yazdım mı bilmiyorum dedi.
-Ama yazmalıymışım bir veda mektubu dedi kağıtları çantasına yerleştirirken…
Yine hızlı adımlarla çıktı kırtasiyeden.
Evin hemen yanında bulunan markete girip ekmek ve su aldı.
Bugün kapının anahtarını nereye koymuştum? diye sormadan kendine paltosunun cebinden çıkardı ilk kez.
Ekmeği masanın üzerine, suyu tezgaha bırakıp bir kahve suyu koydu ocağa.
-Aç karnına kahve içme diye kulaklarında yankılanan sesi duymamazlıktan geldi.
Kahvesini alıp masanın başına geçti.
Kalemlik içerisindeki kalemlerden hangisini seçmeli diye bir iki saniye düşünüp mavi olanı aldı ve yazmaya başladı.
‘’ Nerden, nasıl başlamalı bilmiyorum.
Sen gideli bugün 42 gün oldu. Günleri karıştıran ben gittiğin günden beri günleri sayıyorum hiç atlamadan.
Gecelerinin daha uzun olduğunu anladım sen gidince, sabahlamanın ne olduğunu.
Yatağın sağ tarafında uyumanın daha anlamlı olduğunu.
Yorgana sarılmayı, üzerimi kendim örtebilmeyi, saatin alarmını kurarak uyanmayı, akşamları iş çıkışı eve gelirken ekmek almayı unutmamayı öğrendim.
Her sabah yastığım da biriken göz yaşları ile uyanmayı, kahvaltı yapmadan çıkmamayı öğrendim.
Bir de öğrenemediklerim var tabi.
Yeni keşfettiğim bir şarkıyı ilk sana dinletmeye çalışırken buluyorum bazen kendimi. Şaşkınlıkla karşıladığım bir haberi seninle paylaşamadığım için üzülüyorum.
Komik bir fotoğrafa seninle gülmeyeli 42 gün oldu.
Sahilde seninle yürümeyeli, kahvelerimiz elimizde filim seçmeyeli, ufacık mevzularda bile inatlaşmayalı kısacası hayatı seninle paylaşmayalı 42 gün oldu.
Zamanla azalacak denilen ayrılık acısını nasıl azaltacağımı bilemediğim, içinden çıkamadığım zamanlarda hep fotoğraflarında aradım teselliyi.
Arada bir sosyal medya hesaplarında dolaşırken buldum kendimi.
Geçecek dediler, geçmedi.
Yardım almalısın dediler yoksa olmayacak. Onu da aldım. Günlerdir bıkmadan usanmadan seni anlattığım doktorum sonunda ona artık veda etmelisin dedi.
-Yapamam dedim.
‘’Yaparsın’’ dedi.
Al kağıt ve kalemi ona bir veda mektubu yaz dedi.
Nasıl zor geldi bir bilsen bu fikir.
Saatlerce yürüdüm bugün. Seninle keşfettiğimiz fırına gittim ilk kez sensiz, kız kulesine karşı ilk kez sensiz oturdum…
Eve gelirken ekmek aldım. Ve aç karnına kahve içtim.
Sanırım ilk kez mektup yazdım.
Hem de veda mektubu.
Geçecek mi? bilmiyorum ama bugün ilk kez sana hoşça kal dedim…
Hoşça kal’’
Göz yaşlarının kağıdı ıslattığının farkına ancak mektubu bitirdiğinde vardı.
Özenle katladı kağıdı ve zarfa yerleştirdi.
Boşalan kahve fincanını tezgahın üzerine bırakıp, kıyafetleriyle girdi yatağa. Saati her zamankinden daha erken bir saate kurup, Yanın da boşta duran yastığa sarılıp gözlerini yumdu, gözündeki yaşıyla.
Saatin sesine uyandı. Günler sonra ilk kez sabahlamadan uyumuştu.
Doğruldu, gece boyunca sarılıp uyuduğu yastığı kaldırıp dolaba koydu. Yatakta kalan tek yastığı yatağın orta kısmına gelecek şekilde yerleştirip üzerine örtüyü örttü.
Üzerini değiştirip masanın üzerinde bulunan zarfı çantasına atıp çıktı.
Kabristanın önünde taksiden inerken;
-5 dakika bekler misiniz? dedi taksi şoförüne.
Hızlı adımlarla mezarın başına geldi.
Bir köşeye ilişip anlatmaya başladı.
‘’Sana bir veda mektubu yazmalıymışım ancak o zaman geçermiş içimdeki acı. Daha önce hiç mektup yazmadım ki ben hem veda etmekte istemiyorum diyemedim.
Ama bazı şeyler biz istemeden de olabiliyormuş, senin zamansız gidişin gibi.’’
Daha fazla konuşamadı. Boğazındaki yumrunun acısını hissetti. Gözlerindeki yanmayı ve yanaklarına dökülen gözyaşlarını.
Çantasına koyduğu zarfı çıkarıp mezarın başucuna bırakırken ellerinin titremesine mani olamadı.
Toprağı sevdi ve gözyaşları içinde kalkarken ayağa kendisinin bile zorla duyduğu sözcükler döküldü dudaklarından.
Sana bir mektup yazıp veda etmeliymişim. Veda.
Hoşça kal…’’
Melike Kırtay Kara
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Galatasaray | 25 | 54 |
2. Beşiktaş | 24 | 51 |
3. Fenerbahçe | 25 | 51 |
4. Trabzonspor | 25 | 48 |
5. Alanyaspor | 25 | 42 |
6. Hatayspor | 25 | 42 |
7. Gaziantep FK | 25 | 39 |
8. Karagümrük | 25 | 37 |
9. Antalyaspor | 25 | 33 |
10. Göztepe | 25 | 32 |
11. Sivasspor | 24 | 31 |
12. Konyaspor | 24 | 30 |
13. Malatyaspor | 25 | 30 |
14. Kasımpaşa | 25 | 29 |
15. Rizespor | 25 | 27 |
16. Kayserispor | 25 | 25 |
17. Erzurumspor | 25 | 25 |
18. Başakşehir | 25 | 24 |
19. Denizlispor | 25 | 21 |
20. Ankaragücü | 24 | 20 |
21. Gençlerbirliği | 24 | 20 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Giresunspor | 23 | 53 |
2. Samsunspor | 23 | 49 |
3. İstanbulspor | 23 | 43 |
4. Altınordu | 23 | 41 |
5. Adana Demirspor | 23 | 39 |
6. Ankara Keçiörengücü | 23 | 38 |
7. Altay | 23 | 38 |
8. Tuzlaspor | 23 | 38 |
9. Bandırmaspor | 23 | 31 |
10. Bursaspor | 23 | 31 |
11. Ümraniye | 23 | 31 |
12. Adanaspor | 23 | 26 |
13. Menemen Belediyespor | 23 | 26 |
14. Balıkesirspor | 23 | 24 |
15. Boluspor | 23 | 23 |
16. Akhisar Bld.Spor | 23 | 19 |
17. Ankaraspor | 23 | 14 |
18. Eskişehirspor | 23 | 7 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Man City | 25 | 59 |
2. M. United | 25 | 49 |
3. Leicester City | 25 | 49 |
4. West Ham | 25 | 45 |
5. Chelsea | 25 | 43 |
6. Liverpool | 25 | 40 |
7. Everton | 24 | 40 |
8. Aston Villa | 23 | 36 |
9. Tottenham | 24 | 36 |
10. Leeds United | 25 | 35 |
11. Arsenal | 25 | 34 |
12. Wolverhampton | 25 | 33 |
13. Crystal Palace | 25 | 32 |
14. Southampton | 25 | 30 |
15. Burnley | 25 | 28 |
16. Brighton | 25 | 26 |
17. Newcastle | 25 | 25 |
18. Fulham | 25 | 22 |
19. West Bromwich | 25 | 14 |
20. Sheffield United | 25 | 11 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Atletico Madrid | 23 | 55 |
2. Real Madrid | 24 | 52 |
3. Barcelona | 24 | 50 |
4. Sevilla | 23 | 48 |
5. Real Sociedad | 24 | 41 |
6. Villarreal | 24 | 37 |
7. Real Betis | 24 | 36 |
8. Levante | 24 | 31 |
9. Granada | 24 | 30 |
10. Athletic Bilbao | 23 | 29 |
11. Celta de Vigo | 24 | 29 |
12. Valencia | 24 | 27 |
13. Osasuna | 24 | 25 |
14. Cádiz | 24 | 25 |
15. Getafe | 24 | 24 |
16. Deportivo Alaves | 24 | 22 |
17. Eibar | 24 | 21 |
18. Real Valladolid | 24 | 21 |
19. Elche | 23 | 21 |
20. Huesca | 24 | 19 |