MEB, okulların temizlik ve güvenlik konusunda esaslı bir çözüm bulmalıdır.

MEB, okulların temizlik ve güvenlik konusunda esaslı bir çözüm bulmalıdır.

Çalışma hayatında son günlerin en çok konuşulan konusu-kuşkusuz-asgari ücretin ne olacağı.

Pandemi ile pik yapan tedarik zincirindeki aksamalar, üretimde yaşanan hissedilir azalmalar; son tahlilde hepimizi derinden etkileyen ekonomik sıkıntıların tabi sonucu olarak; hayat pahalılığı ve alım gücünün düşmesi, asgari ücret tartışmalarını daha bir anlamlı hale getirdi.

Asgari ücret miktarı, dört bin liranın altında olmaması gerektiği yönünde oluşan genel beklentiye denk düşecek bir netice ile sonuçlanırsa-ki gönlümüzden geçen daha fazlasıdır- Genel Başkanımızın sıralı tweetlerine de yansıdığı üzere, okullarda yönetilmesi güç sorunları da beraberinde getireceğe benziyor. Burada hiç birimizin, asgari ücretin dört bin lira bandında bir miktara ulaşmasını ya da geçmesini tartışmayacağı aşikardır. Ancak, okul bazlı ödenek tahsisinin olmaması ile eli kolu bağlanan okul yöneticilerin sıkıntısını da görmek zorundayız.

Yıllarca yöneticilik yapmış birisi olarak bildiğim bir gerçek var ki; okulların temel problemlerinin en önemli başlıklarından birisi de personel ihtiyacıdır. TYP kapsamında geçici istihdamlarla bu sorunun çözülemeyeceği ve çözülemediği ortadadır. Bu konuda, okul yöneticilerinin mahareti ve marifeti ile yerel(!) imkânlarla çözüm üretilmesi suretiyle personel ihtiyacının önemli bir kısmı, OAB (Okul Aile Birliği) üzerinden bağış yoluyla veliler tarafından karşılanmaktadır.

Öteden beri, devletin devletten niye vergi aldığını hep merak etmişimdir. Hele hele, zorunlu eğitimin parasız olarak kurgulandığı bir genel politika ortadayken, okulların temizlik ve güvenlik sorunlarına ve personel ihtiyacına niçin genel bütçe üzerinden çözüm üretilemez hiç anlamış değilim. Fiili durum böyle olunca okul yöneticileri bu sorunu-ister istemez-Okul Aile Birlikleri üzerinden çözmeye çalışmaktadır. Okul yöneticilerinin bu amaca matuf, veliler üzerinden elde edilen bağışlar yoluyla sorun çözme iradelerinin açılan soruşturmalar kısıtlandığı da bilinen bir gerçektir. Bu durum doğal olarak, okul yöneticilerinin personel ihtiyacını karşılarken aldıkları riske ilaveten, yeni bir kaygıya neden olan asgari ücret artışının tedirginliklerini artıracağa benziyor.

MEB, temizlik ve güvenlik konusunda esaslı bir çözüm üretilemediği gerçeğini görmeli ve -ivedi olarak-maliye bakanlığı vd. ilgililerle bu konuyu masaya yatırmalıdır. Koca koca holdinglerin, "asgari ücret konusunda eğer ciddi bir artış yapılacaksa devletin vergi yüküne ortak olması gerekir" dediği bir ortamda, asgari ücrette yapılacak-ve yapılması gereken- artış sonrası, okulların üzerindeki bu vergi yükünün hiç gündem edilmemesi manidardır.

Yapılacak bellidir. Okulların personel ve güvenlik ihtiyacı, kadrolu istihdam ile karşılanıncaya kadar, OAB üzerinden çalıştırılan personelin vergi yükü, ya merkezi bütçeden karşılanmalı, ya da vergiden muaf tutulmalıdır.

İdris Şekerci

Eğitim Bir Sen İstanbul 6 No'lu Şube Başkanı

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.