Olayda Zaman Aşımı Varlığında Disiplin Suçu Dosyasının İşlemden Kaldırılma Durumu

Olayda Zaman Aşımı Varlığında Disiplin Suçu Dosyasının İşlemden Kaldırılma Durumu

Kamuajans.com - Danıştay, disiplin cezalarına ilişkin ceza zamanaşımı sürelerinin geçmiş olması durumunda dahi söz konusu disiplin suçunun işlenip işlenmediğinin tespitinin yapılması gerektiğine karar verdi.

T.C.

D A N I Ş T A Y

BEŞİNCİ DAİRE

Esas No : 2016/6751

Karar No : 2017/12835

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): İçişleri Bakanlığı / ANKARA

Vekili : I. Hukuk Müşaviri

Karşı Taraf (Davacı) :

İstemin_Özeti : İdare Mahkemesinin 22.4.2016 tarih ve E:2016/170, K:2016/769 sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Murat Daştan

Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

Dava, ........ Emniyet Müdürlüğü emrinde Emniyet Amiri olarak görev yapan davacının,.......Emniyet Müdürlüğü'nde görev yaptığı döneme ilişkin hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda, S. A. isimli şahsın iletişiminin dinlenmesine gerekçe gösterilen faaliyetle/örgütle dinlemeyi gerektirecek ölçüde irtibat ve iltisakının olmamasına rağmen, gerçekçi sebeplere dayanmayan, hakim kararına esas teşkil eden belgelerin düzenlenmesi ya da bu belgelerde imzasının/parafının bulunması davranışıyla "kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek" suçunu işlediğinden bahisle, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 8/12. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası verilmesi gerekmekte ise de, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 127. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle soruşturma dosyasının işlemden kaldırılmasına ilişkin 16.2.2015 tarih ve 2015/34 sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maddi ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesinin 22.4.2016 tarih ve E:2016/170, K:2016/769 sayılı kararıyla; davacıya isnat edilen suçlamalar için zamanaşımı süresinin dolduğunun saptanması halinde, salt bu saptamayla yetinilmesi ve fiilin sübuta erip ermediği hususu irdelenmeden dosyanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması gerekirken, disiplin kurulunca suçun işlendiğinin tespiti ve bu durumun karara geçirilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Davalı idare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Zamanaşımı" başlıklı 127. maddesinde;

"Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;

a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında

bir ay içinde disiplin soruşturmasına,

b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına,

başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar.

Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar." hükmü yer almıştır.

Yukarıda metnine yer verilen hükümle düzenlenen ve ilgililer bakımından güvence niteliği taşıyan zamanaşımı süreleri, kamu düzenine ilişkin olmaları nedeniyle uyulması zorunlu süreler olduğundan, disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin tespit edilerek ve bu tespit sonrası fiilin işlenip işlenmediği ortaya konularak, fiilin işlendiği tarihten itibaren iki yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra disiplin cezası verilemeyeceği açıktır.

Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi, kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler. Buna göre, disiplin cezası verilebilmesi için öncelikle kusurlu halin tespiti gerekmektedir. Kusurlu halin tespitinden kasıt ise, disiplin cezasına konu edilen fiil veya halin zamanı, yeri, şekli gibi tüm unsurların ortaya konulması, böylelikle fiilin kim tarafından, ne zaman, nerede ve ne şekilde işlendiğinin net ve açık bir şekilde belirlenmesidir.

Soruşturma dosyasının, isnad edilen fiilin hiç işlenmediği gerekçesiyle işlemden kaldırılması ile zamanaşımı sebebiyle işlemden kaldırılmasının ilgili kamu görevlisi yönünden hukuki etki ve sonuçları birbirinden farklı olacağı kuşkusuzdur. Zira, hukuk aleminde var olmayan ve hiç gerçekleşmemiş bir fiil hakkında ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığından bahsetmek mümkün değildir.

Dosyanın incelenmesinden; ....... Emniyet Müdürlüğü emrinde Emniyet Amiri olarak görev yapan davacının, ...... Emniyet Müdürlüğü'nde görev yaptığı döneme ilişkin hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda, "kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek" suçunu işlediğinden bahisle, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 8/12. maddesi gereğince meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, fiilin işleniş tarihi itibariyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 127. maddesi uyarınca idarenin ceza verme yetkisine dair zamanaşımı süresi dolduğundan soruşturma dosyasının işlemden kaldırılmasına ilişkin 16.2.2015 tarih ve 2015/34 sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının S.A. adlı şahsın iletişimin dinlenmesi olayı ilgili kısmının iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maddi ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, zamanaşımı nedeniyle işlemden kaldırılmış dosya içeriği fiillerin davacı tarafından işlenip işlenmediği, fiil gerçekleşmiş ise hangi tarihte işlendiğinin ve bu fiillerin meslekten çıkarma cezasını gerektirip gerektirmediğinin, başka bir ifadeyle öncelikle, fiilin sübüta erip ermediğinin incelenmesi ve bu sonuca göre isnad edilen fiillerin işlendiğinin tespitinden sonra, fiilin işlendiği tarihin esas alınarak Disiplin Kurullarının ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı tespit edilerek, ilgili emniyet personeli hakkında tesis edilen işlemin hukuka uygun olup olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.

Bu durumda, davacının meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiilinin sübüta erip ermediği irdelenmeden ve fiilin hangi tarihte işlendiği hususu tespit edilmeden, doğrudan ceza verme zamanaşımı sebebiyle dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar veren İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesinin 22.4.2016 tarih ve E:2016/170, K:2016/769 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun geçici 8. maddesi gereğince uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Yasa ile değişik 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca BOZULMASINA, yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16.5.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

D A N I Ş T A Y

BEŞİNCİ DAİRE

Esas No : 2016/26628

Karar No : 2017/11769

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı):

Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti : İdare Mahkemesinin 13.11.2015 tarih ve E:2015/599, K:2015/2373 sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Fatih Aliustaoğlu

Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince gereği görüşüldü:

Dava, .......İli, ..... İlçe Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası verilmesi gerekmekte ise de, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 127. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin 16.12.2015 tarih ve 2014/5591-915568 sayılı İstanbul Polis İl Disiplin Kurulu Kararı'nın iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesinin 13.11.2015 tarih ve E:2015/599, K:2015/2373 sayılı kararıyla; davacı hakkında yapılan bir soruşturma sonucunda davacının eylemlerinin ve bu eylemlerinin karşılığı olan cezai yaptırımın ortaya konulmasının mecburi ve yasal bir durum olduğu, davacı hakkında zamanaşımı değerlendirilmesi yapılırken zamanaşımına uğrayan disiplin suçunun ve bu suçun gerekçesi olan eylemlerinin tespit edilmesinde ve bu tespitlerin işlemde ortaya konulmasında hukuka ve usule aykırı bir durum bulunmadığı, tam tersine zamanaşımına uğrayan suçun veya ceza verme yetkisinin dayanağının işlemde ortaya konulması gerektiği, zira zamanşımı nedeniyle ortadan kaldırılan ceza ile ortadan kaldırma işlemlerinin bir bütün işlemler olduğu, idarenin, bir işlemi ortadan kaldırırken o işlemin ortadan kaldırılma nedenini, yani işlemin sebep ve konu unsurunu ortaya koyma mecburiyetinde olduğu, işlemin sebep ve konu unsurunun, işlemde ortaya konulması mecburiyetinin, İdare Hukukunun genel ilkelerinden olduğu, bu bakımdan, dava konusu ortadan kaldırma işleminde, hangi suçun veya cezanın ortadan kaldırıldığının işlemde belirtilmesinde, diğer bir anlatımla işlemin gerekçesinin ortaya konulmasında hukuka, mevzuata ve usule aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Zamanaşımı" başlıklı 127. maddesinde;

"Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;

a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında

bir ay içinde disiplin soruşturmasına,

b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına,

başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar.

Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar." hükmü yer almıştır.

Yukarıda metnine yer verilen hükümle düzenlenen ve ilgililer bakımından güvence niteliği taşıyan zamanaşımı süreleri, kamu düzenine ilişkin olmaları nedeniyle uyulması zorunlu süreler olduğundan, disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin tespit edilerek ve bu tespit sonrası fiilin işlenip işlenmediği ortaya konularak, fiilin işlendiği tarihten itibaren iki yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra disiplin cezası verilemeyeceği açıktır.

Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi, kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler. Buna göre, disiplin cezası verilebilmesi için öncelikle kusurlu halin tespiti gerekmektedir. Kusurlu halin tespitinden kasıt ise, disiplin cezasına konu edilen fiil veya halin zamanı, yeri, şekli gibi tüm unsurların ortaya konulması, böylelikle fiilin kim tarafından, ne zaman, nerede ve ne şekilde işlendiğinin net ve açık bir şekilde belirlenmesidir.

Soruşturma dosyasının, isnad edilen fiilin hiç işlenmediği gerekçesiyle işlemden kaldırılması ile zamanaşımı sebebiyle işlemden kaldırılmasının ilgili kamu görevlisi yönünden hukuki etki ve sonuçları birbirinden farklı olacağı kuşkusuzdur. Zira, hukuk aleminde var olmayan ve hiç gerçekleşmemiş bir fiil hakkında ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığından bahsetmek mümkün değildir.

Dosyanın incelenmesinden;....... İli, ...... İlçe Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda, ''yetkisini veya nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak" suçunu işlediğinden bahisle eylemine uyan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/7. maddesi gereğince meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, fiilin işleniş tarihi itibariyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 127. maddesi uyarınca idarenin ceza verme yetkisine dair zamanaşımı süresi dolduğundan dosyanın bu yönüyle işlemden kaldırılmasına ilişkin 6.12.2015 tarih ve 2014/5591-915568 sayılı ...... Polis İl Disiplin Kurulu Kararının iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, zamanaşımı nedeniyle işlemden kaldırılmış dosya içeriği fiillerin davacı tarafından işlenip işlenmediği, fiil gerçekleşmiş ise hangi tarihte işlendiğinin ve bu fiillerin meslekten çıkarma cezasını gerektirip gerektirmediğinin, başka bir ifadeyle öncelikle, fiilin sübüta erip ermediğinin incelenmesi ve bu sonuca göre isnad edilen fiillerin işlendiğinin tespitinden sonra, fiilin işlendiği tarihin esas alınarak Disiplin Kurullarının ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı tespit edilerek, ilgili emniyet personeli hakkında tesis edilen işlemin hukuka uygun olup olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.

Bu durumda, davacının meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiilinin sübüta erip ermediği irdelenmeden ve fiilin hangi tarihte işlendiği hususu tespit edilmeden, Disiplin Kurulu Kararının salt yetki ve şekil unsurları yönünden incelemesi yapılarak davanın reddine karar veren İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesinin 13.11.2015 tarih ve E:2015/599, K:2015/2373 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun geçici 8. maddesi gereğince uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Yasa ile değişik 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca BOZULMASINA, yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26.4.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile soruşturma dosyasının incelenmesinden; davacının üzerine atılı "kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek" suçunu işlediği anlaşıldığından, dava konusu işlemin, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/12. maddesi gereğince meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, bu sebeple davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararının belirtilen gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.

KARŞI OY :

İdare Mahkemesi'nce verilen karar hukuka ve usule uygun bulunduğundan, davacının temyiz isteminin reddi ve anılan kararın aynen onanması gerektiği oyuyla bozma yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum. 

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.