FETÖ'cülerin Tespitinde Nelere Dikkat Ediliyor?

Kamuoyunda FETÖ soruşturmalarındaki itirafçı veya muhbirlerden gelen isimlerin gerçek örgüt üyeleri olup olmadığına ilişkin araştırmanın nasıl yapıldığı merak ediliyor. Kendisini itirafçı olarak gösteren kişiler gerçekte doğru bilgiler mi paylaşıyor, yönlendirme yapmaya çalışanlar da var mı? Yaklaşık 4 yıldır aktif olarak FETÖ'yü soruşturan savcı, polis ve istihbaratçıların verilen bilginin doğru mu yönlendirme mi olduğuna ilişkin önemli deneyim kazandığı bir gerçek. Bunun dışında verilen isimler diğer şüpheli ve tanıkların ifadeleriyle karşılaştırılıyor. Ayrıca ismi verilen kişinin telefon kayıtlarına da bakılıyor. Kişinin örgüt üyeleriyle bağlantı kurup kurmadığı ortaya çıkarılıyor. Diğer aşama işe banka hesapları ve yurt dışı çıkış hareketleri incelemeye alınıyor. Bu bağlantılar örgütle bağ kurulması için yeterli mi değil mi buna bakılıyor.

Tüm bu aşamalardan sonra o elde edilen delillele o isimler gözaltı listesine giriyor. Eski HSYK 1. Dairesi Başkanı İbrahim Okur, tutuklandıktan sonra savcılığa başvurarak itirafçı olmak istediğini söylemişti. 7 gün boyunca ifade veren Okur yargıdaki bir çok örgüt üyesinin ismini vermişti. Başsavcılık kaynakları sanıldığının aksine itirafçılardan veya muhbirlerden gelen her ismin gözaltına alınmadığını vurguladı. Soruşturma ekibinin tüm bu karşılaştırmalardan sonra yeterli delile ulaştığına ikna olması halinde isimlerin listeye girdiği belirtildi. FETÖ'nün yanıltma yöntemini ustaca kullandığına dikkat çekilirken, soruşturmacıların örgütün neredeyse tüm taktiklerini çözmesi nedeniyle hata payının çok düşük olduğu ifade edildi.

Özellikle 15 Temmuz sonrası şüphelilerden ve ByLock'tan çıkan verilerin operasyonların daha etkili ve hızlı yürümesini sağladığı belirtildi. Emniyete bağlı Siber Büronun dijital verileri açacak ileri teknoloji kullandığına da dikkat çeken kaynaklar, kriptolu veya yüksek güvenlikli şifrelerle gizlenmiş verilerin birer birer açıldığını bildirdi.

Öte yandan şüphelilerin bilgisayarlarından silinmiş birçok verinin de geri getirilebildiğini belirten kaynaklar, örgütün çözülmesiyle birlikte kilit isimlere ulaşmanın mümkün olduğunu vurguladı.