75 Maddelik Torba Kanun Tasarısı (TAM METİN)

75 Maddelik Torba Kanun Tasarısı (TAM METİN)
Kamuajans.com - Bakanlar Kurulunun, 2 Şubat 2018 tarihi itibariyle TBMM'ye sunduğu 75 maddelik torba kanun tasarısının tam metni yayınlandı.

T.C.

BAŞBAKANLIK

Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü

Sayı : 31853594-101-1510 -33 2. /2./2018

Konu : Kanun Tasarısı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Maliye Bakanlığı'nca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulu'nca 22/1/2018 tarihinde kararlaştırılan "Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı" ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

Binali YILDIRIM

Başbakan

Ek:

1 - Kanun Tasarısı 2- Gerekçe (Genel-Madde)

GENEL GEREKÇE

Gerçekleştirilen yapısal reformlar, yatırım, üretim ve istihdamın artırılması, araştırma, geliştirme, yenilik ve tasarım faaliyetlerinin teşvik edilmesi, vergiye uyum maliyetlerinin azaltılması, kayıtlı ekonomiye geçişin teşvik edilmesi amacıyla hayata geçirilen düzenlemeler ile uygulamaya koyduğumuz mali disiplin ve alınan makroekonomik tedbirler sayesinde ülkemiz, gelişmekte olan ülkelerden pozitif yönde ayrışmıştır.

Yapılan çalışmalara ilave olarak hazırlanan bu Tasarıda;

Yatırım, üretim ve istihdamın, Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinin teşvik edilmesi,

Amatör sporun desteklenmesi,

Vergi tabanının genişletilmesi,

İhtilafların ve belirsizliklerin giderilmesi,

İş yapma kolaylığının artırılması,

Ekonomik canlılığın ve tasarrufların artırılması,

Kamu taşınmazlarının değerlendirilmesi,

Enerji verimliliğinin ve enerjide tasarruf sağlayıcı yatırımların teşvik edilmesi,

Koruma ve bakım altındaki çocukların istihdamının İyileştirilmesi, yönünde düzenlemeler yapılmıştır.

Bu kapsamda, yatırım ve üretimin teşviki amacıyla;

- 2018 ve 2019 yıllarında imalat sanayii ile Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerine yönelik makina ve teçhizat alımlarında KDV istisnası ve amortisman uygulama süresinin kısaltılması sağlanmaktadır.

- Sermaye şirketlerine işe başlanılan dönemi takip eden hesap dönemi sonuna kadar yurtdışından sermaye olarak konulan ancak kullanılmayan veya yatırım teşvik belgesinde öngörülen harcamalarda sarf edilen yabancı paraların değerleme nedeniyle vergiye tabi tutulması önlenmektedir.

- Organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinin altyapı yatırımları ile küçük sanayi sitelerinin işyeri yapımına ilişkin mal ve hizmet atımlarının KDV'den istisna tutulması suretiyle sanayicilerimize destek verilmektedir.

- Yurtiçinde üretilen taşıtlar üzerindeki imalat sürecinde Öl'V'ye tabi malların kullanımından kaynaklanan ÖTV yükü kaldırılarak yerli araç üreticilerinin ithalatçılara göre aleyhte olan durumunun düzeltilmesi sağlanmaktadır.

İstihdamın teşvik edilmesi amacıyla;

- Asgari ücretin yıl boyunca vergi dilimi değişikliklerinden etkilenmemesini sağlayacak kalıcı düzenleme yapılmaktadır.

- 2020 yılı sonuna kadar yeni işe alımlarda, gelir vergisi stopajı, damga vergisi, sigorta prim desteği ile ücret desteği sağlanmaktadır.

- İmalat sektöründe faaliyet gösteren küçük işletmelerimize ilave istihdam sağlamaları şartıyla gelir vergisi stopajı, damga vergisi, sosyal güvenlik primi ve asgari ücret üzerinden ücret desteği verilmektedir.

- İşverenlere asgari ücret desteği verilmesi uygulamasına 2018 yılında da devam edilmektedir.

- Okul öncesi çağındaki çocuklar için kreş ve gündüz bakımevi hizmetlerini sağlayan işverenlerin sağladıkları bu hizmetler sebebiyle kadın hizmet erbabının elde ettiği ücret vergi dışı bırakılmaktadır.

Amatör sporun desteklenmesi amacıyla; Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulüpleri tarafından sporculara yapılan ücret ödemeleri üzerinden kesilen gelir vergisinin, amatör spor faaliyetlerinde kullanılması yönünde düzenleme yapılmaktadır.

Vergi tabanının genişletilmesi amacıyla;

- Elektrik motorlu taşıtlar, Motorlu Taşıtlar Vergisi,

- Akaryakıt olarak kullanılabilen bazı mallar ÖTV, kapsamına alınmaktadır.

Belirsizliklerin giderilmesi ve ihtilafların ortadan kaldırılması amacıyla;

- Hizmet erbabına iş sözleşmesi sona erdikten sonra çeşitli adlar altında (iş kaybı, iş sonu, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale sözleşmesi tazminatı gibi) yapılan ödemelerin, ücret olduğu hususu ve gelir vergisi istisnası karşısındaki durumu açıklığa kavuşturulmaktadır.

- Adi ortaklıklar gibi tüzel kişiliği olmayan veya vakıflar, dernekler ve üniversiteler gibi tüzel kişiliği olan teşekküllerin sona erinesi durumunda, bunlar hakkında sona erme tarihinden Önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak tarhiyatların ve kesilecek cezaların muhatabı netleştirilmektedir.

- Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan mer'i G/f.İ.P. numaraları ile Özel Tüketim Vergisi Kanunu ekinde yer alan listelerdeki mevcut G.T.İ.P. numaraları uyumlaştırılmaktadır.

- Okul aile birlikleri tarafından yapılan kantin kiralaması işlemlerine KDV istisnası tanınmaktadır.

- 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununda yer alan taşıt tanımları, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan tanımlarla uyumlu hale getirilmektedir.

- Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında indirim oram artırılmakta, elektronik ortamda düzenlenmesi gereken belgelerin kağıt ortamında düzenlenmesi ve e-tebligatla ilgili yükümlülüklere uyulmaması halinde kesilecek cezalar netleştirilmektedir.

İş yapma kolaylığının artırılması amacıyla;

- Arabuluculuk miiessesesinde alınacak harç tutarı netleştirilmektedir.

- Gıda ve ilaç gibi son kullanma tarihi geçen ve imha edilmesi gereken mallar için emsal bedel tespitinin kolaylaştırılmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır.

- Kamu kurum ve kuruluşları arasında işbirliğini artırmak suretiyle bu kurumların görevlerini yerine getirirken zorunlu olarak ihtiyaç duyduğu verilerin paylaşılmasına imkan sağlanmaktadır.

Ekonomik canlılığın ve tasarrufların artırılması amacıyla;

- Konut Hesabı Sistemine işlerlik kazandırılmasına,

- Bireysel Emeklilik Sisteminin etkinliğinin artırılmasına,

- Yeni araç aliminin teşvikine, yönelik düzenlemeler yapılmaktadır.

Kamu taşınmazlarının değerlendirilmesi amacıyla;

- Özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmazları izinsiz kullananlardan ecrimisil tahsil edilmesi ve bu taşınmazların tahliyesine yönelik idari ve hukuki ihtilafların giderilmesi,

- Tarımsal üretim yapmak üzere tarımsal amaçlı kooperatifler ve tarımsal üretici birlikleri ile kuruluş amaçlarında kullanılmak üzere tarım kredi kooperatiflerine Hazine taşınmazlarının, harca esas değerin yarısı üzerinden satılması sağlanmaktadır.

Enerji verimliliği ve tasarruf sağlayıcı yatırımların teşvik edilmesi amacıyla;

- Sahibi oldukları veya kira ile kullandıkları meskenlerde, 6446 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi hükümlerine göre lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında kurdurdukları, kurulu gücü azami 10 kW (10 kW dahil) olan, çatı ve cephe uygulamalı yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinden ürettikleri elektrik enerjisini, son kaynak tedarik şirketlerine satan gerçek kişilerin gelir vergisinden muaf esnaf kapsamına alınması,

- Kamu idarelerine enerji performans sözleşmesi uygulaması getirilmesi, sağlanmaktadır.

Ayrıca;

- Ülke arz güvenliğinin sağlanması ve doğal gazın kesintisiz bir şekilde tüketicilere sunulmasını teminen, uzun dönemli bir kontrat şartı aranmaksızın kısa dönemli spot boru gazı ve sıkıştırılmış doğal gaz ithalatının yapılmasına olanak sağlanması,

- Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi ve Japonya Hükümeti ile Ülkemiz arasında akdedilen İşbirliği Zaptı kapsamında yapılacak nükleer enerji santrali yatırımlarının Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda nükleer enerji santrali için öngörülen teşvik ve desteklerden yararlandırılması,

- Yurtiçi pazar payı %2'nin alttnda olan sıvılaştırılmış petrol gazları dağıtıcı lisansı sahiplerinin, Petrol Piyasası Kanunu gereği ulusal petrol stok mükellefiyeti kapsamındaki stok yükümlülüğünden muaf tutulması,

- Türk Petrol Kanunu kapsamında, petrol işlemine etkileri oranında petrol hakkı sahibinin hak ve yükümlülüklerinin ertelenmesine olanak tanıyan ve sadece doğal afet ve savaş halinin sayıldığı mücbir sebep hallerinin, Türk hukukundaki genel yaklaşıma uygun olarak yeniden düzenlenmesi,

- Kaynak veya rezerv içermediği halde Maden İşleri Genel Müdürlüğü kayıtlarında ihalelik ruhsat sahası olarak gözüken sahaların sistemden silinebilmesi amacıyla ihalesi iki defa yapılmasına rağmen hakkında müracaatta bulunulmayan sahaların aramalara açık hale getirilmesi,

- Kaçak madencilik faaliyetlerinin önüne geçilmesi amacıyla bu faaliyetlerde bulunanlara hapis cezası getirilmesi ve bu sebeple hapis cezası alanların infazının tamamlanmasından itibaren on yıl boyunca madencilik faaliyetinden men edilmesi,

- Özel hukuk tüzel kişilerinin işlettikleri yeraltı maden işletmelerinde olduğu gibi, kamu kurum ve kuruluşlarının iştiraklerinin işlettirdikleri yeraltı maden işletmelerine de işçilik giderleri nedeniyle gerçekleşen maliyet artışlarının karşılanması için destek verilmesi,

yönünde düzenlemeler yapılmaktadır.

Koruma ve bakım altındaki çocukların istihdamının iyileştirilmesi amacıyla;

- Bu çocuklar hakkında verilen, korunma/bakım tedbiri kararının veya 2828 sayılı Kanunda belirtilen himaye onayının sona erdiği tarihten itibaren istihdam hakkından yararlanmak üzere başvurma zorunluluğuna ilişkin iki yıl olarak belirlenen süre beş yıla çıkarılmaktadır.

- Öğrenim durumlarına uygun olmayan kadrolarda istihdam edilen koruma ve bakım altındaki çocukların mağduriyetlerinin giderilmesi ve yükseköğrenime devam etmelerinin teşvik edilmesi amacıyla öğrenim durumlarına uygun kadrolara atanması sağlanmaktadır.

Yukarıda belirtilen vergisel düzenlemeler ve diğer hususlara ilave olarak Tasarıyla;

- Öğrenim görmekte olan çocukların anne veya babasından dolayı hak kazanmış olduğu pasaport hakkının, çalışmaya devam edilmesi halinde de korunması,

- Büyük ölçekli bilgi işlem birimlerinde istihdam edilecek sözleşmeli bilişim personeli sayısının ve bunlara ödenecek ücret tavanının artırılması.

- Kuruluşların özelleştirme kapsamına alınmasında, ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlanması amaçlarına ilave olarak kamuya gelir elde edilmesi veya belirlenecek sair bir gerekçe ile özelleştirilebilmesi,

- Özelleştirme İdaresi Başkanlığı teşkilat yapısının, bazı daire başkanlıkları birleştirilmek ve yeniden isimlendirilmek suretiyle yeniden düzenlenmesi,

- Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan asgari nispi ödeme oranının kaldırılması, hizmet ihracatında nispi ödemenin tahsil edilmemesi ve hizmet sektöründe bir İhracatçılar Birliği kurulması halinde gelirlerini oluşturmak üzere giriş ve yıllık aidat belirlenmesi,

- Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan tahsis edilebilecek olan %5Tİk kısmın, engellilerin ve yaşlıların topluma uyumunu kolaylaştıracak proje, faaliyet, yapım ve kiralama işlerinde kullanılması,

- Terör eylemlerinin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinde yardımcı ve faydalı olanlardan hayatını kaybeden sivillerin hak sahiplerine ikinci istihdam hakkı verilmesi,

- Çeyiz hesabı açtıranlara ödenen Devlet katkısının oranı İle azami tutarının artırılması,

- Belirlenmiş taşınmazların, bulunduğu bölgede yer alan Süryani cemaatine ait vakıflar arasından Vakıflar Meclisinin kararı ile belirlenecek vakıflar adına, ilgili tapu sicil müdürlüklerince tescil edilmesi yönünde düzenlemeler yapılmaktadır.

MADDE GEREKÇELERİ

MADDE 1- Madde ile, 5682 sayılı Pasaport Kanununun 13 üncü ve 14 üncü maddeleri kapsamında, öğrenim görmekte olan çocukların anne veya babasından dolayı hak kazanmış olduğu pasaport hakkının, çalışması halinde de devam ettirilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 2- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre amme borçlusunun borcuna yetecek miktardaki mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi, cebren tahsil şekilleri arasında yer almaktadır. Anılan Kanun, kural olarak hacizli menkul ve gayrimenkul malların açık artırma usulü İle satılarak paraya çevrilmesi, menkul malların ise Kanunda öngörülmüş sınırlı hallerde pazarlık usulü ile satılabilmesi esasını getirmektedir.

Madde ile, icra yoluyla yapılan satışlardan elde edilen sonuçlar dikkate alınarak, amme borçlusunun hacizli malı üzerinde tasarrufuna imkan verilmek suretiyle kamu alacaklarının tahsilatında etkinliğin artırılması amaçlanmakta, haczedilen malların 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen değeri esas alınmak suretiyle tahsilat yapılması ve buna bağlı olarak haczin kaldırılabilmesine imkan verilmektedir.

Düzenleme, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı Kanuna göre haczedilen malların, aynı Kanuna göre tespit edilen değerinin %10 fazlasıyla birlikte Ödenmesi ve maddede belirtilen diğer şartların da sağlanması kaydıyla, mahcuz mal üzerine tatbik edilen hacizlerin kaldırılması ve üç ay süreyle aynı mal üzerine tahsil dairelerince haciz konulmamasını sağlamaktadır. Madde ile ayrıca bu hükmün, haczi kaldırılan malın üçüncü şahıslar tarafından amme borçlusu lehine teminat olarak gösterilen mal olması halinde, üçüncü şahsın 6183 sayılı Kanun kapsamına giren borçları için uygulanmayacağı yönünde düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 3- Madde ile, yenilenebilir enerji kaynaklarından en üst düzeyde istifade etme hedefi doğrultusunda elektrik enerjisi üretiminin teşvik edilmesi amacıyla, sahibi oldukları veya kira ile kullandıkları meskenlerde, 6446 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi hükümlerine göre lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında kurdukları, çatı ve cephe uygulamalı yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı ve kurulu gücü azami 10 kW (10 kW dahil) olan, elektrik üretim tesisinden ürettikleri elektrik enerjisini son kaynak tedarik şirketlerine satan gerçek kişiler, gelir vergisinden muaf esnaf kapsamına alınmaktadır. Madde kapsamına giren birden fazla üretim tesisine sahip olanların, söz konusu muafiyetten yararlanabilmeleri için, bir yıl içinde tüm tesislerinden üretip satabilecekleri elektrik enerjisi miktarının tespitinde de 10 kW4ık (10 kW dahil) sınır göz önünde bulundurulacaktır. Bu şekilde ürettikleri elektriği son kaynak tedarik şirketlerine satan gerçek kişilerin, belge düzenleme, defter tutma, beyanname verme yükümlülüğü olmayacak, satış yapan kişiye son kaynak tedarik şirketi gider pusulası düzenlemek suretiyle ödemelerini tevsik edecektir.

MADDE 4- Madde ile, kadınların çalışma hayatına katılmasının teşviki amacıyla, işverenlerce okul öncesi çağındaki çocuklar için verilen ve ücretin bir parçası olan kreş ve gündüz bakımevi hizmetinin vergi dışı bırakılması sağlanmaktadır.

Düzenlemede, işverenlerce kadın hizmet erbabına kreş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmek suretiyle sağlanan menfaatler ile işverenler tarafından söz konusu hizmetin işyerinde verilmemesi durumunda kadın hizmet erbabına aylık olarak, asgari ücretin aylık brüt tutarının %15'ini geçmemek üzere sağlanan kreş ve gündüz bakımevi yardımları ücret istisnası kapsamına alınmaktadır. Ödemenin çalışanlara nakden yapılmadan kreş ve gündüz bakımevi hizmeti sağlayan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine doğrudan yapılması gerekmekte olup, hizmet bedelinin belirlenen tutarı aşması halinde aşan kısım ücret olarak vergilendirilecektir. Ayrıca, kadın hizmet erbabına kreş ve gündüz bakımevi yardımı gibi adlar altında nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan diğer menfaatler istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir.

MADDE 5- Madde ile, Gelir Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının yeniden düzenlenen (7) numaralı bendi ile 1475, 854 ve 5953 sayılı Kanunlara göre ödenen kıdem tazminatlarından istisna edilen tutarlar aynen korunmaktadır.

Madde ile ayrıca, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra hizmet erbabına, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi adlar altında yapılan ödemeler ve yardımların, çalışanın tabi olduğu mevzuata göre kıdem tazminatına ilişkin söz konusu istisna tutarın hesabında dikkate alınması gerektiği hususuna açıklık getirilmektedir. Böylece, anılan Kanunlar uyarınca ödenecek kıdem tazminatlarından istisna edilecek tutar hesap edilirken, metne eklenen (7) numaralı bendin (b) alt bendinde sayılan ödemeler de dahil edilerek, ödemeler toplamı üzerinden istisna uygulanması, istisnayı aşan tutarların ise ücret olarak gelir vergisine tabi tutulması sağlanmaktadır.

Diğer taraftan madde ile, Maliye Bakanlığına (7) numaralı bendin uygulamasına ilişkin usul ve esas belirleme yetkisi verilmektedir.

MADDE 6- Madde ile, bekar ve çocuksuz bir asgari ücretlinin durumu esas alınmak suretiyle, gerek bu durumdaki ücretlilerin gerekse net ücreti vergi tarifesi uygulanması nedeniyle içinde bulunulan yılın Ocak ayına ilişkin ödenen net ücretin altında kalanların, net ücretlerinde meydana gelen bu azalmayı telafi edecek şekilde asgari geçim indirimi ilave edilmesi sağlanmaktadır.

MADDE 7- Madde ile, hizmet erbabına hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar ile iş kaybı, iş sonu ve iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödeme ve yardımların ücret kapsamında olduğu hususu açıklığa kavuşturulmaktadır.

MADDE 8- Madde ile, kamu kurum ve kuruluşları tarafından ilgili kanunlarına istinaden mükelleflerden talep edilebilen ve bu kurum ve kuruluşların görevlerinin ifası için zorunlu ve süreklilik arz eden bilgilerin, bu kurum ve kuruluşlara verilmesinin vergi mahremiyetinin İhlali sayılmayacağına yönelik düzenlenme yapılmakta, ayrıca bu fıkra uyarınca verilecek bilgilerin kapsamı ile bilgi paylaşımına ilişkin usul ve esasları belirleme hususunda Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.

MADDE 9- Madde ile, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası hükmü 213 sayılı Vergi Usul Kanununa taşınmakta, ayrıca adi ortaklıklar gibi tüzel kişiliği olmayan veya vakıflar, dernekler ve üniversiteler gibi tüzel kişiliği olan teşekküllerin sona ermesi durumunda, bunlar hakkında sona erme tarihinden Önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak tarhiyatların vc kesilecek cezaların muhatabı netlcştirilmektedir.

MADDE 10- Madde ile, gıda veya ilaç gibi bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilmesi gereken emtianın, emsal bedelinin, takdir komisyonu kararı olmaksızın mükelleflerce değerlemesinin yapılabilmesine imkan sağlanmaktadır.

Bu kapsamda işlem tesis edilebilmesi için, bu mahiyetteki imha işlemleri süreklilik arz eden mükelleflerce Maliye Bakanlığına başvurulması gerekmektedir. Bu başvuru üzerine mükellefin geçmiş yıllardaki işlemleri, fiili üretimi, satış ve imha süreçleri ile sektördeki diğer mükelleflerin durumu, yetkili idare, oda ve kuruluşların görüşleri de dikkate alınmak suretiyle

mükellefle yapılacak anlaşma ile belirlenecek usul çerçevesinde ve imha oranını aşmayacak şekilde imha edilen emtianın emsal bedelinin sıfır olarak kabul edileceği düzenlenmektedir.

Öte yandan, maddenin son fıkrası ile Maliye Bakanlığı, bu maddeden yararlanmak için başvuruda bulunabilecek mükelleflerde aranaeak şartları, tayin olunan imha oranının geçerli olacağı süreyi, imha oranının süresinden önce İptaline ilişkin kriterleri, madde kapsamına giren emtiayı, sektörler, iş kolları ve işletme büyüklüklerini ayrı ayrı ya da birlikte dikkate almak suretiyle, belirlemeye ve maddenin uygulanmasına İlişkin diğer usul ve esasları tespite yetkili kılınmaktadır.

MADDE 11- Madde ile, yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım yapacak tam mükellef sermaye şirketlerine, işe başladıkları hesap dönemi ve bu dönemi takip eden hesap döneminde sermaye olarak yurtdışından getirilen yabancı paralar için yeni bir değerleme müessesesi getirilmektedir.

Öngörülen düzenlemeyle, bu amaçla getirilen yabancı paraların işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar kullanılmayan kısmı ile yatırım teşvik belgesinde öngörülen yatırımları gerçekleştirmek üzere kullanılan kısmı için yabancı para değerlemesi nedeniyle ortaya çıkacak vergisel sonuçların önlenmesi amaçlanmaktadır.

Madde ile ayrıca, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmaktadır.

MADDE 12- Madde ile, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamında elektronik olarak düzenlenmesi gereken belgelere ilişkin maddede belirtilen fiiller için kesilecek özel usulsüzlük cezaları ile ilgili tereddütlerin giderilmesi amaçlanmakta, ayrıca Kanun kapsamına giren belgelerin hiç düzenlenmemiş sayılması durumunda, özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği hususu da açıklığa kavuşturulmaktadır.

MADDE 13- Madde ile, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesinin başlığı değiştirilmekte, ayrıca Kanunun 107/A maddesinde yer alan yetkiye istinaden Maliye Bakanlığı tarafından getirilen yükümlülüklere uyulmaması durumunda kesilecek özel usulsüzlük cezasıyla ilgili belirleme yapılmaktadır.

MADDE 14- Madde ile, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamında kesilen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında, Kanunun 376 ncı maddesinde yer alan şartlara uyulması kaydıyla, kesilen cezanın yarısı oranında indirim uygulanması yönünde değişiklik yapılmaktadır.

MADDE 15- Madde ile, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları, tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamından çıkarılmaktadır.

MADDE 16- Madde ile, üretim, yatırım, Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinin teşvik edilmesi amacıyla, 6948 sayılı Kanuna göre sanayi sicil belgesini haiz mükelleflerin münhasıran imalat, 4691 sayılı Kanun, 5746 sayılı Kanun ve 6550 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan mükelleflerin ise münhasıran Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanmak üzere iktisap etikleri yeni (kullanılmamış) nitelikteki makina ve teçhizat ile yatırım teşvik belgesini haiz mükelleflerin belge kapsamında iktisap ettikleri makina ve teçhizatın, Maliye Bakanlığınca ilan edilen faydalı Ömür süresinin yarısı dikkate alınmak suretiyle bulunacak amortisman oranlarına göre daha kısa sürelerde itfa edilebilmesine imkan sağlanmaktadır.

Öngörülen düzenlemeden, maddenin yürürlük tarihinden 2019 takvim yılı sonuna kadar iktisap edilecek makina ve teçhizat için yararlanılabilecektir.

Bunun yanı sıra, bu imkandan 6948 sayılı Kanuna göre sanayi sicil belgesini haiz mükellefler, kapsamı belirlenecek makina ve teçhizat için yararlanabilecektir.

Öte yandan, bu düzenlemeden yararlanılması mükellefler açısından ihtiyari olmakla birlikte, bu imkandan yararlanılmaya başlanılmasını müteakiben izleyen yıllarda, madde kapsamında belirlenen oran ve sürelerin değiştirilmesi mümkün değildir.

Bakanlar Kuruluna, imalat sanayiinde kullanılmak üzere iktisap edilen ve madde hükmünden yararlanılabilecek makina ve teçhizatı tespit, Maliye Bakanlığına ise uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi verilmektedir.

MADDE 17- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan minibüs ve otobüs tanımlarına uyum sağlamak için 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde düzenleme yapılmakta, aynı maddeye motorlu taşıtlarla ilgili olarak motor gücü tanımı da eklenmektedir.

MADDE 18- Sadece elektrik motorlu otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtı ve benzeri taşıtlar ile elektrik motorlu motosikletler 197 sayılı Kanun kapsamına alınmakta ve bunların Kanunun

(I) sayılı tarifesindeki vergi tutarlarının %25'i oranında vergilendirilmesi sağlanmaktadır.

MADDE 19- Sadece elektrik motorlu panel van ve motorlu karavanlar 197 sayılı Kanun kapsamına alınmakta ve bunların Kanunun (II) sayılı tarifesindeki vergi tutarlarının %25'i oranında vergilendirilmesi sağlanmaktadır. Ayrıca, sadece elektrik motorlu minibüs, otobüs, kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri taşıtlara ilişkin motorlu taşıtlar vergisinin ise mevcut

(II) sayılı tarifede yer alan tutarların %25'i dikkate alınmak suretiyle hesaplanacağı düzenlenmektedir.

MADDE 20- Madde ile, 197 sayılı Kanunun 11 inci maddesine sadece elektrik motorlu taşıtlar için, motor gücü ibaresi eklenmektedir.

MADDE 21- Sadece elektrik motorlu otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtı ve benzeri taşıtlar 197 sayılı Kanun kapsamına alınmakta ve bunların Kanunun (1/A) sayılı tarifesindeki vergi tutarlarının %25'i oranında vergilendirilmesi sağlanmaktadır.

MADDE 22- Madde ile, 492 sayılı Kanuna hüküm eklenmek suretiyle, dava konusu edilmiş uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözümlenmesinde, karar ve ilam harçları konusunda yaşanan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 23- Kaldırılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde (AYIM) görülen davalar hakkında bu Mahkemenin bağımsız ve tarafsız olmadığı iddiasıyla yapılan başvurularda, Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi (AİHM) istikrarlı bir biçimde başvurucuların adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirterek tazminata hükmetmektedir. Benzer şekilde AİIIM önünde 280 civarında derdest başvuru bulunmakta olup, AİHM'in bu dosyalarda da aynı gerekçelerle ihlal kararı vermesi kuvvetle muhtemeldir.

Madde ile, AİHM'e bu kapsamda yapılmış ve halen derdest olan başvurulara konu AYİM dosyalan bakımından yeniden yargılama yolu açılmaktadır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde veya AİHM'in vereceği kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde başvurucular Ankara idare mahkemelerinden yargılamanın yenilenmesini istemeleri halinde, yeniden yargılama yapılarak karar verilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 24- 2828 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinde belirtilen korunma/bakım tedbiri kararının sona erdiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde istihdam hakkından yararlanmak üzere Bakanlığa başvurma zorunluluğu, yükseköğrenime devam edenler açısından hakkın kullanımını zorlaştırmaktadır. Madde ile, bu sürenin beş yıla çıkarılması ve sürenin himaye onayının sona erdiği tarihten itibaren başlatılması sağlanarak, koruma ve bakım altında yetişenlerin hak kaybına uğramalarının önlenmesi amaçlanmaktadır.

Lisans, ön lisans ve ortaöğretim mezunu olanlardan öğrenim durumları dikkate alınmadan memur kadrosuna atananlar, kamudaki unvan değişikliği sınavlarının kurumdan kuruma göre değişiklik göstermesi, uzun süreler boyunca sınav açılmaması gibi nedenlerle mağdur olmaktadırlar. Madde ile, öğrenim durumlarına uygun olmayan kadrolarda istihdam edilenlerin, öğrenim durumlarına uygun kadrolara atanarak mağduriyetlerinin giderilmesi ve yükseköğrenime devam etmelerinin teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 25- 2828 sayılı Kanuna eklenen geçici 16 ncı madde ile, daha önce ek 1 inci madde kapsamında istihdam edilenlerden öğrenim durumlarına uygun kadrolara atanamamış olanların, kurumların kadroları ve ihtiyaçları gözönünde bulundurularak, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren öğrenim durumlarına uygun kadrolara atanmaları öngörülmektedir.

Ayrıca, bu düzenlemenin yürürlük tarihinden önce hak sahibi olanlar için beş yıllık başvuru süresi getirilmekte ve sürenin bu maddenin yürürlüğünü takip edecek şekilde başlaması amaçlanmaktadır.

MADDE 26- 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesinde, münhasıran Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlar ile Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmazların gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine bu taşınmazlardan alınacak ecrimisilc ve bu taşınmazların tahliyesine ilişkin işlemler konusunda genel esaslar düzenlenmektedir.

Ancak, hem 2886 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde hem de ilgili diğer mevzuatta özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmazların, gerek bu idareler tarafından düzenlenen bir sözleşmeye bağlı olarak kullanılması sonucunda sözleşme süresi bittiği halde tahliye edilmemesi, gerekse herhangi bir sözleşmeye dayanmaksızın kullanılmaları durumunda bu taşınmazların nasıl tahliye edileceğine ve bu taşınmazlardan ecrimisil alınıp alınmayacağına ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemektedir.

Madde ile, özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmazların bu idarelerin izni ve bilgisi dışında kullanılması durumunda, kullananlardan ecrimisil tahsil edilmesi ve bu taşınmazların tahliyesinin nasıl sağlanacağı konusunda uygulamada yaşanan idari ve hukuki ihtilafların giderilmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 27- Madde ile, baraj inşası için yapılan kamulaştırmalarda, taşınmaz mal sahiplerine mücavir alanda kalan taşınmazlarının çevresel, sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması gerekçeleriyle, dava açmadan önce kamulaştırılmaya tabi tutulabilmesi için ilgili valiliğe başvuru yapma imkanı getirilmektedir. Ayrıca, ilgili valilik bünyesinde kurulacak bir komisyon marifetiyle, taşınmazların çevresel, sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulup bozulmadığı gerekçeleriyle taşınmazın kamulaştırtıp kamulaştırtmayacağını değerlendirip bu sonuca göre bir karar vermesi sağlanmaktadır. Komisyon, mücavir alanda kalan taşınmazların hangi sebeple düzeninin bozulduğunu, bu bozulmanın taşınmazın kullanımını etkileyip etkilemediğini, taşınmazdan kısmen ya da tamamen yararlanma imkanının kalıp kalmadığını, baraj kamulaştırmasının tek başına mücavir alandaki taşınmazların kamulaştırılması için yeterli sebep olup olmadığını, bozulmaya sebebiyet veren ya da hukuki kısıtlamayı yapan ilgili idare ya da kurum ve kuruluşu ve benzeri diğer sebepleri tespit ederek gerekli inceleme vc araştırmayı yapacak ve kararını verecektir. Bu inceleme ve araştırmanın kapsam ve şartları yönetmelik ile belirlenecektir. Diğer taraftan, ilgili valiliğe başvuru, dava şartı olarak kabul edilmekte olup bu yola başvurulmadan dava açılması halinde davanın usulden reddedilmesi öngörülmektedir. Ayrıca, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde ilgili yönetmeliğin Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulması amaçlanmaktadır.

MADDE 28- Madde ile, görülmekte olan davalar açısından zorunlu idari başvuru yolu öngörülmektedir. Böylelikle halen derdest olan davalar, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilecektir. Ayrıca, usulden reddedilen davalar ile ilgili olarak yargılama gideri kamu üzerinde bırakılacak ve davalı idare lehine de vekalet ücreti ödenmeyecektir. Bu madde değişikliğinden sonra taşınmaz sahipleri ilgili idareye başvurma ve taşınmazların kamulaştırmaya tabi tutulmasını talep hakkını haiz olacaklardır.

MADDE 29- Madde ile, organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin, su, kanalizasyon, arıtma, doğalgaz, elektrik, haberleşme tesisleri ile yol yapımına ve küçük sanayi sitelerindeki iş yerlerinin inşasına ilişkin, organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerine veya bunlar tarafından oluşturulan iktisadi işletmelere yapılan mal teslimleri ile hizmet ifaları katma değer vergisinden istisna tutulmak suretiyle yatırımlar üzerindeki katma değer vergisi yükünün azaltılması amaçlanmaktadır.

Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerine veya bunlar tarafından oluşturulan iktisadi işletmelere istisna kapsamında teslimde bulunan veya hizmet ifa eden mükelleflerin mal ve hizmet alınılan ise genel hükümlere göre KDV'ye tabi olacaktır.

MADDE 30- Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda kantin olarak belirlenen alanların kiralanması, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununa göre katma değer vergisine tabi bulunmaktadır. Bu husus mükellefler tarafından sıkça dava konusu yapılmakta olup, söz konusu davalar genellikle idare aleyhine sonuçlanmaktadır. Madde ile, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda kantin olarak belirlenen alanların okul aile birlikleri tarafından kiraya verilmesi işlemlerine KDV istisnası tanınarak ihtilafların sonlandırılması amaçlanmaktadır.

MADDE 31- Madde ile, 6948 sayılı Sanayi Sİcİli Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz katma değer vergisi mükelleflerine münhasıran imalat sanayiinde kullanılmak üzere 31/12/2019 tarihine kadar yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri katma değer vergisinden istisna tutulmak suretiyle imalatçı mükellefler üzerindeki katma değer vergisinden kaynaklı finansman yükünün azaltılması amaçlanmaktadır.

Ayrıca, Ar-Ge, yenilik ve tasarım yoluyla ülke sanayisi ve ekonomisinin uluslararası düzeyde rekabet edebilir bir yapıya kavuşturulması için teknolojik bilgi üretilmesini, üründe ve üretim süreçlerinde yenilik yapılmasını, ürün kalitesi ve standardının yükseltilmesini, verimliliğin artırılmasını, üretim maliyetlerinin düşürülmesini temİnen, 4691 sayılı Kanun kapsamındaki teknoloji geliştirme bölgesi ile ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde, 5746 sayılı Kanun kapsamındaki Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde. 6550 sayılı Kanun kapsamındaki araştırma laboratuvarlarında Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara, münhasıran bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere 31/12/2019 tarihine kadar yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri KDV'dcn istisna tutulmaktadır.

Madde kapsamında vergiden istisna edilen işlemleri yapan mükelleflerin istisna edilen işlemleri nedeniyle yüklendikleri verginin indirim konusu yapılması, indirim yoluyla telafi edilemeyen verginin ise iadesi mümkündür.

İstisna kapsamında alınan makina ve teçhizatın, teslim tarihini takip eden takvim yılının başından itibaren üç yıl içinde; Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetleri veya imalat sanayii dışında kullanılması veya elden çıkarılması hallerinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlayacaktır.

Öte yandan madde ile, imalat sanayiinde kullanılmak üzere istisna kapsamında teslim edilecek makina ve teçhizatı belirlemeye Bakanlar Kuruluna, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.

MADDE 32- Madde ile, ihalesi iki defa yapılmasına rağmen, maden sahasına müracaat olmaması halinde söz konusu sahanın müracaata açık hale getirilmesine imkan sağlanmaktadır. Maden İşleri Genel Müdürlüğü kayıtlarında yaklaşık 100.000 adet ihalclik ruhsat sahalarının olduğu, kaynak veya rezerv İçermeyen alanların devamlı ihalelik saha konumunda sistemde bekletildiği gözönüne alındığında, madencilik yapılmayacak bu sahaların sistemden silinerek gerçek anlamda madencilik faaliyeti yapılabilecek sahaların ihalelik saha konumunda olması amaçlanmaktadır.

MADDE 33- Madde ile, kaçak maden ocağı faaliyetlerinin önlenmesi amaçlanmaktadır. Buna göre, ruhsatı olmaksızın maden ocağı açılması, işletilmesi veya faaliyetleri durdurulmuş maden sahasında madencilik faaliyetinde bulunulması fiilleri suç haline getirilmektedir. Öngörülen suç tipine karşılık gelen ceza ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile yirmibin güne kadar adli para cezası olarak belirlenmektedir.

MADDE 34- Madde ile, kamu kurum ve kuruluşlarının iştiraklerinin işlettirdikleri yeraltı maden işletmelerinde çalışan rödovansçılara, yapılan düzenlemeler çerçevesinde çalışma saatindeki azalma, ücret artışı ve yıllık izin düzenlemeleri gibi iyileştirmelere bağlı olarak oluşan maliyet artışlarının karşılanması için destek verilmesi öngörülmektedir.

MADDE 35- Türk sporunun geliştirilmesi ve desteklenmesi amacıyla Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve bağımsız spor federasyonlarına tescil edilmiş olan ve Türkiye'de faaliyette bulunan spor kulüpleri ve sportif alanda faaliyette bulunan sermaye şirketlerinin sporculara yaptıkları ücret ödemeleri üzerinden kestikleri gelir vergisinin, kanuni süresi içerisinde beyan edilip ödenmesinden sonra bu kesintilerin spor kulüplerince veya sermaye şirketlerince oluşturulan özel bir hesaba ilgili vergi dairesi tarafından, amaç dışı kullanım nedeniyle yapılmış tarhiyatlar hariç olmak üzere, 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi hükmü uygulanmaksızın beş işgünü içinde aktarılmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır.

Ayrıca;

- Özel hesaba aktarılan tutarların, amatör sporcuların, bunların çalıştırıcılarının ve diğer spor elemanlarının ücretleri İle bunların sportif faaliyetleri İle İlgili seyahat, sağlık, eğitim- öğretim harcamaları ile amatör spor dallarına ilişkin hazırlık kampları, müsabaka, malzeme ve ekipman, federasyon vize, tescil ve katılım harcamalarında kullanılması,

- Özel hesaptan amaç dışı kullanıldığı tespit edilen tutarlar için, amaç dışı kullanılan döneme gelir (stopaj) vergisi tarhiyatı yapılarak vergi ziyaı cezası kesilmesi,

- Özel hesapta yer alan tutarların, amaç dışı kullanım nedeniyle yapılmış tarhiyatlar hariç olmak üzere, rehin ve haciz dışı bırakılması,

- Özel hesabın oluşturulması, idaresi, bu hesaba aktarılan tutarların kullanılması ve denetlenmesi ile maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların, Maliye Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığınca müştereken belirlenmesi hususlarında düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 36- Madde ile, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu gelirlerinden engellilere ve yaşlılara yönelik hizmetlere tahsis edilebilecek olan %5Tik kısmın kullanım alanı ve usulleri belirlenmektedir. Engellilerin ve yaşlıların topluma uyumunu kolaylaştıracak ve erişilebilirliklerini sağlayacak her türlü proje ve faaliyet ile yapım ve kiralama işlerinin bu kaynak ile gerçekleştirilebilmesi sağlanmaktadır.

MADDE 37- Madde ile, Terörle Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesi kapsamında terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı olanlardan hayatını kaybeden sivillerin hak sahiplerine ikinci İstihdam hakkı verilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 38- Madde ile, kuruluşların özelleştirme kapsamına alınmasında, ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlanmasına İlave olarak kamuya gelir elde edilmesi amaçlarından birisi veya belirlenecek sair bir gerekçe ile özelleştirilebİimesi amaçlanmaktadır.

MADDE 39- Madde ile, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının bazı daire başkanlıkları birleştirilmek ve yeniden isimlendirilmek suretiyle teşkilat yapısı yeniden düzenlenerek daha verimli ve dinamik çalışması ile insan kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılması amaçlanmaktadır.

MADDE 40- Madde ile, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının teşkilat yapısındaki değişikliklere uyum sağlanması amaçlanmaktadır.

MADDE 41- Madde ile, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının teşkilat yapısındaki değişikliklere uygun kadro düzenlemesi yapılmaktadır.

MADDE 42- 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin mülga ek 3 üncü maddesi ile, Konut Hesabı sistemi ile tamamı kendisine ait bir konutu olmayan Türk vatandaşlarının yurtiçinde ilk ve tek konut satın alımlarına destek olunması amaçlanmış olup; hesap sayısı, birikim miktarı ve benzeri veriler incelendiğinde sistemin beklentileri karşılayamadığı görülmüş, uygulamanın daha etkin hale getirilmesi amacıyla mevcut sistemin aksaklıklarının giderilmesi ve sisteme yeni destek unsurlarının eklenmesi ihtiyacı duyulmuştur.

Madde ile, %20 olan Devlet katkısının %25'e çıkarılması, tasarruf süreci ve konut kredisi arasında ilişki kurulmasına olanak tanınması öngörülmekte, mevcut durumda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesine konulması Öngörülen Devlet katkısına ilişkin ödeneğin Hazine Müsteşarlığı bütçesine konulması ve uygulamanın bütünüyle Hazine Müsteşarlığı tarafından yürütülmesi sağlanmaktadır.

Bu düzenleme ile Konut Hesabı sisteminin daha cazip hale gelmesi, konut alimim kolaylaştırması ve ay m zamanda tasarrufları artıcı bir etki yaratılması beklenmektedir.

Ayrıca, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı Tarifenin "I-Tapu İşlemleri" başlıklı bölümünün (20) numaralı fıkrasının (a) bendinde düzenlenen nispi tapu harçlarının, konutları bu madde çerçevesinde açılan konut hesaplarına istinaden devralanlar açısından farklılaştırtmasına yönelik Bakanlar Kuruluna yetki verilmekte, haksız olarak harçların eksik ödenmiş olması durumunda, harcın geri alınmasına ilişkin düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 43- Madde ile, 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin mülga ek 3 üncü maddesi ve anılan maddeye istinaden 22/2/2016 tarihli ve 2016/8559 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Konut Hesabı ve Devlet Katkısına Dair Yönetmelik kapsamındaki katılımcılara öngörülen Devlet desteğine ilişkin koşulların korunması ve 4059 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen ek 6 ncı maddeye istinaden Bakanlar Kurulu kararıyla çıkarılacak usul ve esaslar yürürlüğe girinceye kadar söz konusu Yönetmeliğin uygulanması amaçlanmaktadır.

MADDE 44- 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa eklenen;

- Geçici 19 uncu madde ile, istihdamın artırılması amacıyla kadın, engelli ve gençlere pozitif ayrımcılık yapılmak suretiyle ilave istihdam sağlayan özel sektör işverenlerine yönelik prim desteği sağlanması,

- Geçici 20 nci madde ile, imalat sektöründe faaliyet gösteren küçük işletmelerimize ilave istihdam sağlamaları şartıyla prim desteği ve ücret desteği getirilmesi,

- Geçici 21 inci madde ile, istihdamın artırılması amacıyla kadın, engelli ve gençlere pozitif ayrımcılık yapılmak suretiyle ilave istihdam sağlayan özel sektör işverenlerine yönelik gelir vergisi stopajı teşviki ve damga vergisi desteği sağlanması amaçlanmaktadır.

MADDE 45- 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun ek 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, işverenleri aracılığıyla otomatik olarak emeklilik planına dahil edilen çalışanların, sistem kapsamına alındıklarının kendilerine bildirildiği tarihten itibaren iki aylık dönemde cayma hakkını kullanmak suretiyle sistemden ayrılabileceklerine ilişkin hüküm yer almaktadır. Bu hükme göre; çalışanın sisteme dahil olduğunun kendisine bildirildiği tarihten itibaren iki aylık süre, başlangıç dönemi olarak nitelendirilmektedir. Bu süre boyunca, yatırılan katkı paylarının, çalışanın tercih ettiği fonlarda yatırıma yönlendirilmesi suretiyle değer kaybetmemesinden emeklilik şirketi sorumludur. Çalışanların, maaşlarından/ücretlerinden kesilmek suretiyle sisteme aktarılan katkı paylarının birikime dönüştüğünü görmelerinin, cayma hakkını kullanmama, sisteme karşı olumlu algı oluşturma ve sistemde devam etme kararlarında önemli bir unsur olduğu bilinmektedir. Madde ile. söz konusu üçüncü fıkraya eklenmesi öngörülen cümleyle, bu sürenin çalışanlar lehine üç katına kadar uzatılabilmcsine ilişkin Bakanlar Kuruluna yetki verilmesi amaçlanmaktadır.

4632 sayılı Kanun uyarınca, emekliliğe yönelik olarak bireylerin tasarruf etmesinin özendirilmesi amacıyla, Devlet katkısı adı altında üç farklı ödeme yapılmaktadır. Buna göre, Kanunun ek 1 İnci maddesi kapsamında katkı payları üzerinden yüzde yirmibeş Devlet katkısı; ek 2 nci maddesi kapsamında cayma hakkının kullanılmaması halinde, bin Türk lirası tutarında ilave Devlet katkısı; hesapta bulunan birikimin en az on yıllık, yıllık gelir sigortası sözleşmesi kapsamında alınarak emekli olunması halinde birikimin yüzde beşi karşılığında ek Devlet katkısı sağlanmaktadır.

Kanunun ek 2 nci maddesine göre; Bakan, Devlet katkısı ödemelerinin aylık nakden ödenmesi yerine hak edildikçe ödenmesini teminen taahhüt edilerek hesaplanmasına karar vermeye yetkilidir. Diğer taraftan, taahhüt olarak hesaplanan ve kayda alınan nominal tutarların, hak ediş dönemine kadar geçecek zaman içinde değerini muhafaza edecek şekilde nemalanmak suretiyle ilgilisine ödenmesi, sistemin itibarı, uzun vadede sürdürülebilirliği ve katılımcıların sisteme olan güven ve bağlılığının devamı açısından önem arz etmektedir.

Madde ile, ek 2 nci maddenin yedinci fıkrasında bu amaçlarla değişiklik yapılması öngörülmekte ve taahhüt olarak hesaplanan Devlet katkısı tutarlarının nemalandırılması ve nemalarıyla birlikte ödenmesi hususundaki usul ve esaslar ile birikimin yüzde beşi oranındaki ek devlet katkısının azami limiti ile hak kazanma koşullarının kaybedilmesi halinde iadesine ve bin Türk lirası tutarındaki ilave Devlet katkısının yıllar itibarıyla yeniden değerlemesine ilişkin usul ve esasların Bakan tarafından belirlenebilmesine imkan verilmesi amaçlanmaktadır.

Ayrıca, 4632 sayılı Kanunun 17 nci maddesi uyarınca düzenleme yapma yetkisinin Müsteşarlığın uygun görüşü alınmak suretiyle Sermaye Piyasası Kurulunda olduğu gözetilerek, fonların içeriği ve fonlara sayı sınırı getirilebilmesine ilişkin hükmün anılan fıkradan çıkarılması düzenlenmektedir.

Madde ile, 4632 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinin dördüncü fıkrası, aynı maddenin sekizinci fıkrası kapsamında bu konuda düzenleme yapma yetkisinin Müsteşarlıkta olduğu gözetilerek ve konunun ikincil mevzuatla ayrıntılı olarak düzenlenmesine imkan sağlanması amacıyla yürürlükten kaldırılmaktadır.

MADDE 46- Madde ile, ülkemiz doğal gaz tüketiminin %98'inin ithal yoluyla temin edilen doğal gaz ile karşılandığı hususu dikkate alındığında, günlük ve mevsimlik değişiklikleri karşılamak, doğal gaz temininin azalması veya durması ile meydana gelebilecek doğal gaz açığını gidererek, ülke arz güvenliğinin sağlanmasını temİnen sürekli ve kesintisiz doğal gaz tüketiminin sağlanabilmesi amacıyla, uzun dönemli kontrata bağımlı olmayan anlık boru gazı ithalatı ve sıkıştırılmış doğal gaz ithalatının yapılabilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 47- 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması I Iakkında Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında Hazineye ait taşınmazların, küçük sanayi sitesi yapılmak üzere bu amaçla kurulmuş kooperatifler ile kamu kurum ve kuruluşlarına, borsa yapılmak üzere ticaret borsalarına, serbest bölge olarak kullanılmak üzere, bu amaçla tahsis edilmiş taşınmazlar da dahil, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, teknoloji geliştirme bölgelerinde yönetici şirkete ve toplu konut üretmek amacıyla Toplu Konut İdaresi Başkanlığına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan harca esas değer üzerinden doğrudan satılabileceği ve bu yerlerin amacı dışında kullanılamayacağına dair tapu kütüğüne şerh konulacağı yönünde düzenlemeye yer verilmiştir.

Madde ile, tarımsal üretim yapmak üzere tarımsal amaçlı kooperatifler ve tarımsal üretici birlikleri ile kuruluş amaçlarında kullanılmak üzere tarım kredi kooperatiflerine Hazine taşınmazlarının harca esas değerin yarısı üzerinden satılması sağlanarak, bu kooperatif ve birliklerin önemli bir girdi maliyeti olan arazi temini maliyetlerinin azaltılması ve böylece bunların teşvik edilerek etkin ve günümüz koşullarına, serbest rekabet ortamına uygun bir şekilde faaliyet göstermelerinin teinin edilmesi amaçlanmıştır.

MADDE 48- 4706 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesinde yapılan değişikliklerle; Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflardan öğrencilere yönelik eğitim ve yurt temini faaliyeti bulunanlardan Gençlik ve Spor Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından müştereken belirlenen şartları sağlayanlar lehine, kuruluş amaçlarına uygun olarak kullanılmak üzere, mülkiyeti Hazineye veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazların üzerinde maddede belirtilen süre ve koşullarla bedelsiz irtifak hakkı tesis edilebilmesi ve bunlar adına kullanma izni verilebilmesi imkanı getirilerek, bu şekilde irtifak hakkı tesis edilen veya kullanma izni verilen taşınmazlardan söz konusu vakıflar tarafından elde edilen gelirin tamamının, münhasıran öğrencilere yönelik eğitim kuruluların veya yurtların yapım, bakım, onarım, işletim ve benzeri giderlerinin karşılanmasında kullanılacağı ve bu taşınmazların tapu kütüğüne amacı dışında kullanılmayacağına ilişkin şerh konulacağı yönünde düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeye bağlı olarak 4706 sayılı Kanuna eklenen geçici 21 inci madde ile de anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler ile mülkiyeti Hazineye veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar üzerinde bedelli olarak tesis edilen irtifak hakları veya kullanma izinlerinin 4706 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesine uyarlanmasına imkan sağlanmıştır.

Madde ile, 4706 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesinde ve buna bağlı olarak geçici 21 inci maddesinde yapılan bu düzenlemenin kapsamına, kamu yararına çalışan derneklerin de dahil edilmesi ve bu derneklerin maddede belirtilen imkanlardan yararlanmalarının sağlanması ve geçici 21 inci maddesinde belirlenen sürenin bir yıl daha uzatılması amaçlanmaktadır.

MADDE 49- Madde ile, tek hazine kurumlar hesabı tanımı yapılmaktadır.

MADDE 50- "Tek Hazine Hesabı" kavramı, Devletin tüm ödeme ve tahsilat işlemlerinin gerçekleştirildiği tek bir hesabı ya da birbirine bağlı bir dizi hesabı ve kamu hesaplarının konsolide bir biçimde izlenebilmesini sağlayan bütünleştirilmiş bir yapıyı ifade etmektedir. Literatürde etkin bir nakit yönetim sistemi için tüm kamu hesaplarının toplandığı "Tek Hazine Hesabı" yapısının var olması birincil koşul olarak ifade edilmektedir.

Uluslararası iyi uygulama örneklerinde de tek hazine hesabı sisteminin geniş bir kapsama sahip olduğu gözlemlenmektedir. Bazı ülke uygulamalarında tüm merkezi yönetim sektörü sisteme dahil edilirken, bazılarında merkezi yönetime ek olarak sosyal güvenlik kurumlan, mahalli idareler, yurtdışı menşeili proje özel hesapları ve bütçe dışı fonlar da kapsama dahil edilmektedir. Örneğin, Fransa'da uygulanan tek hazine hesabı sistemi merkezi yönetimin yanında, yerel yönetimleri, kamu kurumu niteliğine haiz diğer kurumlan ve denizaşırı topraklardaki kamu kurumlarını da kapsamaktadır. İngiltere'de uygulanan tek hazine hesabı sisteminde ise merkezi yönetim kapsamındaki kamu kurumlan ile bütçe dışı fonlar tek hazine hesabı kapsamı içerisinde yer almaktadır. Ancak ülkemizde uygulanan tek hazine hesabı sisteminin kapsamı yalnızca genel bütçeli idarelerin bütçe ödeme ve tahsilat hesapları ile sınırlıdır. Dolayısıyla ülkemizde kamu kaynağının büyük bir kısmı tek hazine hesabı kapsamı dışında yönetilmekte, bu durum kamu nakit yönetimi açısından büyük verimsizlik yaratmaktadır.

Bu itibarla, yapılan düzenlemeyle, uygulanmakta olan tek hazine hesabı sisteminin kapsamının genişletilmesi yoluyla kamunun nakit kaynaklarının Hazine Müsteşarlığı tarafından tek bir hesapta etkin bir şekilde takip edilmesi ve yönetilmesi sağlanarak kamu nakit yönetiminin etkinliğinin artırılması amaçlanmaktadır.

Madde ile, uluslararası literatür ve iyi uygulama örnekleri gözönünde bulundurularak halihazırda genel bütçeli İdareler için uygulanmakta olan tek hazine hesabı sisteminin kapsamının, kurumların mevcut idari ve bütçesel süreçlerinde herhangi bir değişikliğe yol açmaksızın, genişletilmesi amacına yönelik olarak getirilen tek hazine kurumlar hesabı uygulamasının genel çerçevesi düzenlenmektedir.

Bu kapsamda, söz konusu uygulamanın işleyişine ilişkin olarak,

- fek hazine kurumlar hesabına yönelik Hazine işlemlerinin yapılmasına imkan verilmesi,

- Hazine hesaplarında oluşacak nakit büyüklüklerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının yanı sıra Türkiye'de yerleşik bankalarda da nemalandırılmasının sağlanması,

- Tek hazine kurumlar hesabı kapsamında değerlendirilecek kaynakların kapsamının belirlenmesine yönelik yetkinin düzenlenmesi,

- Tek hazine kurumlar hesabına yönelik usul ve esasların Müsteşarlıkça hazırlanacak yönetmelikle belirlenmesinin düzenlenmesi,

- Tek hazine kurumlar hesabı kapsamındaki kaynakların değerlendirilmesinden elde edilen gelirlerin genel bütçeye gelir kaydedilmesinin sağlanması,

- Tek hazine kurumlar hesabı kapsamında Müsteşarlık ile kamu kurum ve kuruluşları arasında oluşan her türlü yükümlülüğün ilgili taraflarca faizsiz olarak yerine getirilmesinin sağlanması amaçlanmaktadır.

MADDE 51- 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Kanununa ekli listeler kapsamına giren mallar, Türk Gümrük Tarife Cetveli (TGTC)'nde yer alan Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon (G.T.İ.P.) numaraları itibarıyla tespit edilmiştir.

ÖTV Kanununa ekli listelerde kapsamlı en son güncelleme 2011 yılında yapılmış olup, günümüze kadar, TGTC'de çok sayıda değişiklik olmasına rağmen, ÖTV Kanununda G.T.İ.P. uyumlaştırmaları yapılmamıştır.

Bu nedenle, öngörülen düzenleme ile, 4760 sayılı Kanuna ekli (1), (II), (III) ve (IV) sayılı listelerin güncellenmesi ve halen uygulanmakta olan vergi tutar ve/veya oranlarının bu listelerde yer alması amacıyla söz konusu listeler, ekli (1), (2), (3) ve (4) sayılı cetvellerde gösterildiği şekilde değiştirilmektedir.

Ayrıca, TGTC'nin 38.26 G.T.İ.P. numarasında yer alan bazı malların "biodizel" ile teknik olarak birbirine çok yakın özellik göstermesi, 3801.20.10.00.00 ve 3819.00.00.00.00 G.T.İ.P. numaralarında yer alan malların ise akaryakıta karıştırılarak ya da doğrudan akaryakıt olarak kullanılabilmesi nedeniyle söz konusu mallar ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı liste kapsamına alınmaktadır.

MADDE 52- Madde ile, 4760 sayılı ÖTV Kanununa ekli (IV) sayılı listede yapılan güncelleme çerçevesinde, Kanunun 7 ııci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan tabanca ve revolverlerin G.T.İ.P. numarası "9302.00.00.00.00" şeklinde değiştirilmekte; Milli Savunma Bakanlığına bağlı iken alımları ve ithalatları istisna kapsamında olan "Savunma Sanayii Müsteşarlığı". 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Cumhurbaşkanına bağlandığından, madde metnine eklenmek suretiyle, bu Kurumun maddede belirtilen silah alımları ve ithalinde istisnadan yararlanmaya devam edeceği hususuna açıklık getirilmektedir.

MADDE 53- Madde ile, 4760 sayılı ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listede yapılan güncelleme çerçevesinde, bu Kanunun 7/A maddesinde yer alan motorin türlerinin G.T.İ.P. numaraları da güncellenmektedir.

MADDE 54- Madde ile, ÖTV Kanununun 8 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasında hükme bağlanan ihraç kayıtlı teslimlerde, ihracatın mücbir sebeplerle gerçekleştirilememesi halinde, KDV Kanununda yer alan düzenlemede olduğu gibi, Maliye Bakanlığınca veya Bakanlığın uygun görmesi durumunda vergi dairelerince üç aya kadar ek süre verilebileceğine ilişkin düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 55- 4760 sayılı ÖTV Kanunu gereği, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki taşıtların imalinde kullanılan (IV) sayılı listedeki radyo, hoparlör, monitör gibi mallar için ödenen özel tüketim vergisinin indirimi mümkün olmadığından, madde ile, bu malların alış faturaları ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen ve mükellefi tarafından beyan edilerek ödenen özel tüketim vergisinin, Maliye Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslara göre (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02, 87.03, 87.04, 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alan malların imalatçılarına iade edilmesi sağlanmaktadır.

MADDE 56- Madde ile, 4760 sayılı ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listede yapılan güncelleme çerçevesinde, aynı Kanunun geçici 5 inci maddesinde yer alan fuel oil ile motorin türlerinin G.T.İ.P. numaraları da güncellenmektedir.

MADDE 57- Madde ile, Eti Maden İşletmelerince ihtiyaç duyulan konulardaki Ar-Ge çalışmalarının, Ulusal Bor Enstitüsünün Eti Maden İşletmelerinin desteği ve İşbirliği halinde yapılması ve/veya desteklenmesi öngörülmekte ve Enstitünün yurtdışında da Ar-Ge faaliyetleri yürütmesine ve/veya desteklemesine imkan sağlanmaktadır.

MADDE 58- Madde ile, Ulusal Bor Enstitüsünün İşleyişini hızlandırmak ve etkinliğini artırmak amacıyla; Ar-Ge proje desteklerinin yürütücü idareler tarafından açılacak özel hesaplara aktarılarak harcamaların bu idarelerce doğrudan gerçekleştirilebilmesi, projelerde görev alan kamu görevlilerine ücret ödenebilmesi, ihtiyaç duyulan kritik insan kaynakları gelişimini desteklemek üzere Ar-Ge projelerinde görev alan lisansüstü öğrencilere ve doktora sonrası araştırmacılara burs verilebilmesi amaçlanmaktadır. Diğer taraftan, Enstitünün Ar-Ge projeleri için diğer kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlardan destek alabilmesi öngörülmektedir.

MADDE 59- Mevcut uygulamada, sektördeki küçük dağıtıcıların büyük stoklama yatırımı yapma ve yirmi günlük yakıtı kullanmadan tutma zorunlulukları, bu oyuncuları büyük dağıtım şirketlerine göre daha avantajsız hale getirmekte ve piyasa yapısında sadece yüksek sermayeli şirketlere avantajlı alan bırakmaktadır. Bu küçük şirketlerin önemli bir bölümü, ülkemizin nüfus yoğunluğu düşük bölgelerinde faaliyet göstermektedir. Söz konusu şirketlerin dağıtım hizmeti yaptıkları bölgelerin iktisadi gelişmişlik seviyeleri düşüktür. Bu sebeple madde ile, belirli bir büyüklük seviyesini yakalayana kadar bu şirketlerin yüksek maliyet ve finansman gerektiren yatırımlardan muaf tutulması ile tüketicinin (özellikle düşük gelir grubunun) daha rekabetçi fiyatlarla daha ucuza ürün bulabilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 60- Madde ile, istihdam edildikleri alanlar ve istihdam şekilleri gözönüne alınarak, günümüz teknolojik koşullarında doğan ihtiyacı karşılamak ve istihdam edilebilirliklerini artırmak amacıyla gençlerin sigortalı işe giriş bildirgesinin çalışılmaya başlanılan tarih itibarıyla verilebilmesine imkan sağlanması amaçlanmaktadır.

MADDE 61- Madde İle, ölüm aylığı alan hak sahibi çocuklardan lise ve dengi Öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayan ve öğrencilik nitelikleri devam edenlerin hizmet akdine tabi çalışmaları durumunda da aylık hakkından yararlandırılması amaçlanmaktadır.

MADDE 62- Madde ile, ay içerisinde otuz günden az çalıştırılan sigortalıların bildiriminde işverenin beyanının kabul edilerek, Kurumca bu belgelerin gerekli görülmedikçe istenilmemesi uygulaması getirilerek, Kurumun arşiv yükünün azaltılması, bürokrasi ve kırtasiyeciliğin kaldırılması, eksik güne ilişkin belgeleri ibraz etmeyen veya ibraz etmekle birlikte bu belgeleri geçerli sayılmayanlarla ilgili aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin Kurumca resen düzenlenmeden önce işverenlerden öngörülen sürede istenmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 63- Madde ile, konut kapıcılığı işyerlerinde çalıştırılan sigortalılarla ilgili Kanunun işverenlere getirdiği bildirge ve belge verme yükümlülüklerinin azaltılması, iş ve işlemlerin sadeleştirilerek bürokratik süreçlerin asgariye indirilmesi, her bir işverenimiz kendi işverenliğine ilişkin işlemlerini kendilerinin takip edebilmesi, söz konusu işyeri işverenlerinin yasal yükümlülüklerinden kaynaklı süreleri geçirmeleri nedeniyle maruz kaldıkları idari para cezalarının minimum düzeye indirilmesi ve buna bağlı mağduriyetlerin önüne geçilmesi ve bu işyerlerinde kayıtlı istihdamın artırılması amaçlanmaktadır.

MADDE 64- Madde ile, 5510 sayılı Kanuna eklenen ek 16 ncı maddede, vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumlan ile okul aile birliklerinin ve 5510 saylı Kanunun 73 üncü maddesine göre Kurumun yurtiçindc hizmet satın aldığı vakıf üniversiteleri ve öz

HABERE YORUM KAT

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz