Arkeolojik Keşifler: Buz Bakiresi

Mezarın içindekiler buzla korunmuştu ve arkeologlar dikkatlice eritirken, karşılarına bir kişinin mumyalanmış cesedi çıktı. Tabutun içinde şaşırtıcı bir şekilde korunmuş genç bir kadının cesedi vardı. Derisindeki dövmeler de açıkça görülebiliyordu. Turba ve ağaç kabuğu kullanılarak özenle mumyalanan genç kadının (25-28 yaşları arasındaki) cesedi, sanki uyuyormuş gibi yatırıldı.

Arkeologların en büyük sürprizi prensesin kel olması, peruk ve şapka takmasıydı. 167 cm boyundaydı, soluk teninde bazı kabile dövmeleri vardı: kolunda çiçek şekillerine dönüşen boynuzlu bir yaratık belirdi.

Tabutu, uzun kırmızı ve beyaz çizgili yün etek ve beyaz keçe çoraplarla birlikte giydiği 3 metrelik keçe başlığını alacak kadar büyüktü. Polosmak'a göre dövmeler güzelliğin sembolüdür.

O zamanlar amaç mümkün olduğu kadar iyi görünmekti. Dövme görünür olduğundan mümkün olduğu kadar çekici görünmesi için onu omzuna yerleştirdi.

Ice Maiden'ın hem kollarında hem de parmaklarında dövmeler vardı ama sol omzundaki dövme daha iyi korunmuştu. Polosmak'a göre görünür omuz dövmesi bir grifonun gagasını andırıyor.

Diğer dövmeler arasında koyun ve kar leoparı da vardı. Kadın, MÖ 6. ve 3. yüzyıllar arasında Altay Dağları'nda yaşayan İskit göçebe kabilelerinin bir topluluğu olan Pazyryk kültürüne aitti.

Arkeologların gerekli bilimsel analizler için laboratuvarlara götürülmesi Altay halkında büyük öfke yarattı. Hala Altay prensesinin Altay'ın koruyucusu olduğuna inanıyorlar. Yerel halk, prensesin Altay halkının atası olduğunu ve onun mezar yerine iade edilmesi gerektiğini iddia etti.