Üniversite Çalışanlarının Sorunları ve Beklentileri

Üniversite Çalışanlarının Sorunları ve Beklentileri

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, üniversite çalışanlarının sorunları ve beklentilerinden bahsetti ve Yükseköğretim Kurulu'na yönetmelik hazırlaması için talepte bulundu.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, doktor öğretim görevlisi, doçent ve profesör unvanlarında akademik kadro kısıtlamasını doğru bulmadıklarını bildirdi, 50/d kapsamındaki üniversite çalışanlarına bu görev süreleri sona erdiğinde 1 yıl intibak süresi verilmesini talep etti. 13/b görevlendirmelerinin ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, ancak zaman zaman bu görevlendirmelerde keyfilik yaşandığını öne sürdü. Disiplin kurullarında mutlaka üniversite temsilcilerinin yer almasını istedi. "Yardımcı hizmetler sınıfı"nın görev tanımının yapılmasını istedi.

"Sendikamız, üniversiteler tarafından sözlü sınav yapılması durumunda, Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı gibi, tüm adaylara yazılı sınav puanı kadar mülakat puanı verilmesini talep etmişti. Bu süreçte bazı üniversiteler hakkaniyetli şekilde süreci yürütmüş, mülakatta tüm adaylara 100 puan vermişken, bazıları da maalesef alışılagelen takdir hakkını kullanmıştı. Talebimiz, 'takdir hakkı' adı altında kul hakkı yenmemesidir. Üniversitelerde çalışan memurlar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine tabi olmasına rağmen, üniversitelerin kendilerine özgü hususiyetleri nedeniyle kendileriyle eş değer memurların yararlandığı haklardan mahrum kalmaktadır." dedi.

Yer değiştirme, tayin ve nakil işlemlerinin geldiğini belirten Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, "Bu durum aile bütünlüğünü bozarken, aile birliğine vurgu yapan Anayasa'nın 41. maddesini ihlal anlamına gelmektedir. Talebimiz, mazeret tayinlerinin yapılması için YÖK koordinatörlüğünde bir yönetmelik hazırlanmasıdır. Ayrıca üniversitelerde görev yapan personelin karşılıklı yer değiştirme hakkı sağlanmalıdır. 3 yılını dolduranlara diğer üniversitelere geçebilme hakkı tanınmalıdır. Nakil olmak isteyen bir memur, bir kurum bulduğu takdirde kendi üniversitesinden muvafakat almak zorundadır, bu konuda da sıkıntılar yaşanmaktadır. Dolayısıyla muvafakat isteme şartı kaldırılmalıdır. Yeni usulle birlikte ne yazık ki adaylar çalışanlara hiç bakmıyor. Bu kez lobilerin, cemiyetlerin, derneklerin, vakıfların, siyasilerin peşinde koşuyor. Ne acıdır ki hangi lobinin adayı rektör olursa üniversitede onların borusu ötüyor. Üniversitelerin kurum kültürü vardır, hafızası vardır. Dışarıdan getirilen insanlarla bu hafıza silinmekte, kurum kültürü yok edilmektedir." dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.