Öğretmen Emeğinin Dönüşümünden Okulsuz Topluma: Eğitim 4.0

Öğretmen Emeğinin Dönüşümünden Okulsuz Topluma: Eğitim 4.0

Kamuajans.com – Eğitimci - Yazar Mehmet Yılmaz’dan , Öğretmen Emeğinin Dönüşümünden Okulsuz Topluma; Eğitim 4.0 makalesi ...

Bugün, dünya genelinde yaşanan salgın dolayısıyla UNESCO verilerine göre okul çağındaki öğrencilerin %70'i örgün eğitime erişimi tamamen kaybetti. Tüm dünyada hayat dururken; dünyada sadece üç ülkenin sahip olduğu uzaktan eğitim altyapısına sahip ülkemizde, Millî Eğitim Bakanlığı hızla harekete geçerek EBA üzerinden evde eğitim imkânını harekete geçirdi. İnternete dayalı EBA’yı daha geniş bir kitlenin erişimine imkân sağlamak için uydu yayını üzerinden televizyona taşıdı. EBA İlkokul, EBA Ortaokul, EBA Lise olarak üçü HD üçü SD olmak üzere altı televizyon kanalını hayata geçirerek 18 milyon öğrencinin hizmetine sundu.

Ivan Illich, ‘’Okulsuz Toplum’’ kitabında; okulun yaşanan dünyada sorunların temeli olduğunu öne sürer. Okulun devlete ait bir kurum olmasını eleştirir. Zorunlu eğitimin toplumu kutuplaştırdığını ve okulun sınıfsal farklılıkların da temeli olduğunu iddia eder. Okulun deneyim kazanılacak mekân olarak zaten gündelik hayattan farklı olmadığını, okulların modern proletaryanın dünya dini olduğunu savunur. Okula devam etme, ders başarısı ve uyum kaygısının çocukları gündelik hayatından koparttığını, onları içinde bulundukları ortama yabancılaştırdığını söyler.

Normal şartlarda gerçekleşmesi büyük tartışmalara neden olacak olan ‘okulsuz toplum’ distopyası olağanüstü şartlar altında tepki bir yana destek bularak hayata geçti. 30 Nisan’a kadar uzatılan örgün eğitim molası ile eğitim bir süreliğine de olsa tamamen okul binalarının dışına çıktı. EBA uygulaması daha ilk haftasında manipülatif tartışmalar arasında eğitim sistemindeki yerini aldı. İnternet üzerinden interaktif eğitim, uydu üzerinden televizyon aracılığı ile toplumun kılcal damarlarına ulaştı. Süreç içerisinde eğitim içeriğinin zenginleştirilerek internet sunucularının güçlendirilmesi, EBA’yı milyonlarca öğrencinin aynı anda online olacağı bir platforma dönüştürecektir.

Devletler önümüzdeki süreçlerde olağanüstü durumları göz önüne alarak uzaktan eğitim altyapılarına yatırım yapacaklardır. ‘’1995’de imzalanan Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (GATS) çerçevesinde tam bir Pazar haline dönüştürülecek olan eğitim "sektörü" o tarihlerdeki hesapla yıllık 2 trilyon dolarlık bir pazar durumunda. GATS sürecini başlatan DTÖ belgelerinde eğitim bir kamu hizmeti olarak değil, pazar olarak tanımlanıyor. Aynı belgelerde eğitim "pazarı" beş kategoriye ayrılıyor: İlköğretim, ortaöğretim, üniversite, yetişkin eğitimi ve diğer eğitim.’’

Ülkemizde zaten faaliyette olan özel internet eğitim platformları aracılığıyla da uzaktan eğitimin piyasalaşıp pazar haline gelmesi yaygınlaşacaktır. Tüm dünya genelinde bu sürecin yaşanması durumu ise küreselleşen dünyada paket müfredatı da dayatmaya başlayacaktır.

Önümüzdeki süreçlerde öğretmen emeğinin değersizleşmesi; Halil Buyruk’un ‘’Öğretmen Emeğinin Dönüşümü’’ kitabındaki ifadesiyle öğretmenliğin teknik boyutlarının ön plana alınmasıyla, bireysel ve teknik yönü öne çıkan “Sınav kazandıran öğretmen” imgesi dışında kalan öğretmen emeğinin vasıfsızlaşıp kaybolmasına yol açacaktır.

Halil Buyruk, ‘’Öğretmen Emeğinin Dönüşümü’’ isimli kitabında; ders kitapları, teknoloji kullanımı, merkezi sınavlar, ücretli öğretmenlik, atamalar, formasyon uygulaması, veli tahakkümü, emek, modernleşme, profesyonelleşme, proleterleşme kavramları çerçevesinde öğretmen emeğinin dönüşümünü inceler. 1980 sonrası öğretmenlerin geçirdiği profesyonelleşme sürecinin bir tür vasıfsızlaşma ve proleterleşme olduğunu iddia eder. Eğitimde teknoloji kullanımını eğitimin ticarileşmesi sorunu olarak görür. Merkezî sınavları, okullarda kamera kullanımını da biri bizi gözetliyor evleri gibi panoptikonizm uygulaması olarak görür.

Cumhurbaşkanımız dünkü ulusa sesleniş konuşmasında: ‘’Dünya bu salgın hastalığın ardından hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yepyeni bir küresel, siyasi, ekonomik, sosyal sistemin inşa edileceği bir döneme doğru gitmektedir. Türkiye olarak bu yeni döneme çok büyük avantajlarla ve güçlü bir altyapıyla giriyoruz. Önümüzdeki 2023 hedeflerimize umduğumuzdan daha kısa sürede ulaşabileceğimiz bir fırsat duruyor. Aydınlık yarınlar bizi bekliyor.’’ diyerek bir anlamda bizim vurgulamaya çalıştığımız yeni dönemi işaret etti.

Endüstri 4.0 günümüz de gerçek ve sanal dünya arasındaki sınırı kaldırmaya yönelik siber-fiziksel sistemlerin kullanımına çalışırken; Eğitim 4.0, Endüstri 4.0’ın ihtiyaçlarına cevap verecek yeni eğitim sistemini hayata geçirecektir.

Dünyada ve ülkemizde bu gelişmeler olurken eğitim camiasının en büyük temsilcisi durumundaki kitle örgütleri olan eğitim sendikaları ne durumda peki? Dijitalleşmeden sendika üye programını mobilize ederek Google Play ve App Store’a yüklemeyi anlayan sendikalarımız, öğretmen emeğinin dönüşümü gerçeğinden de okulsuz topluma giden yoldan da bihaber şekilde ‘’efendi’’ kavgası yapıyorlar. Dünyada; insanı istemeyen, insansız, kontrol edilebilir, nötr (cinsiyetsiz) insan, modifiye edilmiş insan projeleri peşinde üst üste hamleler yapılırken seyirci kalanlar vebal altındadırlar.

Eğitimin okul binaları dışına çıkmaya başladığı, eğitimin metalaşıp öğretmenin nesneleşmeye doğru evrildiği, vasfını kaybetmeye başladığı bir süreçte; yaşanan sürecin farkına varamayan sendikaların, uzaktan eğitimin içeriği üzerinden kavgasına şahit olduk. Adeta sele giden değirmende maşrapa kimde kavgası yapıyorlar. Yıllardır eğitimci bir Bakanımız olsun diye sayıkladınız. Eğitimci bir Bakanınız var. Oturun öğretmenlik mesleğinin geleceğini konuşun. Eğitimi konuşun. Kaybeden ülke olur başkası değil. Ellerindeki maddi imkânları öğretmenlik mesleğinin geleceğini kurtarmaya yönelik kullanamayan/kullanmayan sendikaların yöneticileri ağır vebal altında kalacaklardır.

Efendiler! Nesnelerin interneti çağında öğretmen emeği nesneleşip vasıfsızlaşıyor; eriyor, tehlikenin farkında mısınız? 

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.