MEB Yöneticilik Sınavı Değerlendirmesi

MEB Yöneticilik Sınavı Değerlendirmesi

Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme Sınavı ile ilgili sınavın kapsamı, içeriği, tartışılan yönleri ve özellikle tartışmalı sorularla ilgili değerlendirmelerimiz yapılarak siz değerli okurlarımıza sunulmuştur.

Ülkemizde torpil ve kadrolaşma belasının kökünün kazınması için her türlü kariyer ve liyakat sisteminin sınav odaklı olması gerektiği düşüncesinden hareketle tüm yazılı sınavları önemsediğimizi ve tüm kusurlardan arınmış bir sınav için kamuoyu denetiminin önemini vurgulamak adına Lider Eğitimci Yazarlar Derneği olarak biz de üzerimize düşeni yapmaya çalıştığımızı öncelikle belirtmek isteriz. Bu anlayıştan hareketle sınava girmiş olan eğitimcilerimizden ve sosyal medyadan edindiğimiz ön bilgiler çerçevesinde genel bir değerlendirme yapmak gerekirse aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür.

Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme Sınavı (EKYS-2021) 14 Mart 2021 Pazar günü yapıldı. Sınav sorularının yüzde onu kamuoyuna açıklandı ancak telif hakları gereği soruların tamamını ve cevap anahtarını yalnızca sınava girmiş olanların kendi ösym sayfalarından görmeleri mümkündür.

Sınavın genel bir değerlendirmesini yapmak gerekirse öncelikle sınavın bilgi odaklı değil yorum odaklı sorulardan oluştuğunu söylemek mümkündür. Özellikle eğitim bilimleri sorularının daha çok bir olay üzerinde yorumlayarak çıkarımda bulunmayı esas alan sorulardan oluştuğunu söylemek mümkündür. Elbette bilgilerin pratiğe yansıması adına bu durumun olumlu olduğunu düşünmek mümkün olsa da soruların farklı cevaplara açık olması yönüyle dava konusu edilebileceğini de dikkate almak yerinde olacaktır. Bu sebeple bu tür yasal sonuç doğuran sınavların yorumdan ziyade net bilgiye dayanması daha isabetli olacaktır. Nitekim henüz detaylı bir kamuoyu değerlendirmesi yapılmamakla beraber dava konusu edilebilecek soruların çıkması da ihtimal dahilindedir.

İkinci olarak ise bu sınavın kapsam geçerliliğinin olmadığını söylemek mümkündür. Bilindiği üzere ölçme değerlendirme bilimi açısından sınavın kapsam geçerliliğinin olmaması sınavı bilimsel açıdan sakatlayan, tartışmalı kılan bir eksikliktir. Bir başka ifadeyle sınavda ilan edilen tüm konulardan soru çıkmamış olması sınavın kapsam geçerliliğini tartışmalı hale sokmaktadır. Örneğin Türkçe, Matematik ve güncel konulara genel kültür kapsamında yer verilmemiş olması bu durumun örneğidir. Ayrıca Tarih ve Coğrafya konu alanından detaylı bilgi sorularının çok fazla olması da bu soruların genel kültür soruları kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği bakımından da tartışmalıdır. Zira bu durum bazı branşları yönetici olma konusunda öne çıkarırken, bazılarını dezavantaj duruma düşürmektedir.  Bu yönüyle sınavın öğretmenlere yansıyan yönüyle de kapsamını tartışmalı kılmaktadır.

Eğitim bilimlerinin bu sınavın belirleyicisi konumunda olması ise sınavın yordama geçerliliğini tartışmalı kıldığını söylemek mümkündür. Nitekim bu sınav öğretmen mi seçmek istiyor, yönetici mi?  Bir başka ifadeyle bu sınavda çok yüksek puan alanlar iyi öğretmenlik mi yapar yoksa iyi yöneticilik mi yapar sorusunun cevabı öğretmenlik olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle içeriğin daha çok yöneticilik görevine yönelik olması gerektiği açıktır.

Mevzuat konusuna gelince bu alandaki soruların ise gereğinden fazla kolay olması, hem sınavın seçiciliğini düşürmekte hem de yöneticilerin asıl bilmesi gereken konuları sonraki sınavlarda hafife almak gibi hataya sebep olmaktadır.

Sorular bazında tartışmalı denebilecek sorulara gelince şimdilik sosyal medyada üzerinde sıkça tartışılan birkaç soruyu şöyle özetlemek mümkündür.

1. Coğrafya sorusunun birinde Ege Bölgesi Menteşe Yöresinin, Doğu Karadeniz bölgesinden daha fazla sanayi ürün çeşidine sahip olduğu şeklindeki bir sorunun tartışıldığı görülmektedir. Zira Menteşe Yöresinin her ne kadar Ege bölgesinde olsa da mikro iklim olup, karasal özellikler gösterdiği ve ürün çeşidi açısından verimsiz olduğu, oysa Doğu Karadeniz Bölgesinin ihraç edilen sanayi ürün çeşidi bakımından daha fazla olacağı tartışılmaktadır.

2. Eğitim Bilimlerinde “Okul Kültürü-Okul iklimi” yaklaşımına sahip olan bir okulda eğer güvenlik kamerası bulunmayacaksa, sınıf mevcutlarının azaltılmasının da güvenlik tedbiri kapsamında yapılmış olacağından bunun da yapılmaması gerektiği  şeklinde tartışmalar yapılmaktadır.

3. Eğitim Bilimlerinde “Enstrüman  Kursuna” giden öğretmenin özel bir kursa da gitmiş olma ihtimali olduğundan bu cevabın yaygın eğitim kapsamında olabileceği bu nedenle örgün eğitiminde dışında hizmetici eğitim ve  informal tanımlarına da uygun düşebileceği Halk Eğitim cevabının ise resmi ve dar bir cevap olması yönüyle tartışıldığı anlaşılmaktadır. 

4. Eğitim Bilimlerinde 2018 Yılı Öğretim Programlarında “öz denetim ve  vatanseverlik”  her ikisi vardır. Soruda ise “hem vatanseverlik hem de öz disiplin”şıklarda bulunmakta olup, cevap vatanseverlik olarak verilmiştir. Oysa öz disiplin ile öz denetimin aynı anlamı verdiği bu nedenle her iki şıkkın da doğru olduğu yönünde tartışmalar bulunmaktadır. 

5. Tarih sorusunda ise İslami Türk Devletlerinin tamamında Halifesinin isminin paraların üzerinde bulunmasının söz konusu olmadığı, aksine nüfuz mücadelesinin sembolü olduğu için buna karşı çıkan Türk Devlet adamlarının da olabileceği ancak bu durumun kısmen doğru olabileceği, bu nedenle bu sorunun da tartışmalı olduğu yönünde diyaloglar vardır.

Sonuç itibariyle henüz çok yeni olması nedeniyle bu tartışmaların önümüzdeki günlerde daha da netleşeceği anlaşılmaktadır. Hatasız, kusursuz sınavların yapılması, çalışanın kazanması ve hak edenin liyakatle istediği yerlere geleceği bir ülke olma umuduyla tüm adaylarımıza başarı dileklerimizi iletiyoruz.

Lider Eğitimci Yazarlar Derneği

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.