MEB, Yönetici Atamada Yetki Devri Mi Yaptı?

MEB, Yönetici Atamada Yetki Devri Mi Yaptı?

MEB 2019 yılı yönetici atama takvimini yayınladı. Buna göre 21 Nisan’da Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme Sınavı (EKYS) yapılacak, 27 Mayıs -9 Ağustos arasında da müdür ve müdür yardımcısı görevlendirmeleri gerçekleştirilecek.

 MEB YÖNETİCİ ATAMA SÜRECİNDE YETKİ DEVRİ Mİ YAPTI?

Bu yıl pek çok değişiklik yapılan atama sürecinde yazılı sınavı ilk defa ÖSYM gerçekleştirecek. Ayrıca yönetici atama yönetmeliği değiştirilerek yazılı sınav puanı yüzde 80, sözlü sınav puanı yüzde 20 etkili hale getirildi. Daha önce 60’a 40 olan oranlamanın 80’e 20 haline getirilmesi, mülakatın etkisini daraltacağı ve atamaların adil yapılabileceği gibi bir beklentiye yol açsa da aslında hiçbir şeyin değişmediğini yapılanın basit bir algı oyunu olduğunu anlıyoruz. Zira yüzde 20 oranında etkiye sahip olan mülakatta 60 puan barajını geçemediğiniz takdirde sınav notunuz 100 dahi olsa eleniyorsunuz. 

Bu aşamada devreye yönetici atamadan sorumlu(!) sendika giriyor ve adalet duygularını yerle bir eden haksızlıklarla, önceden hazırlanmış listelerle puanlamalar yapılarak atamalar gerçekleştiriliyor.

Üç yıldır uygulanan mülakatlarda geçtiğimiz yıllardaki bazı istatistiklere bakıldığında yapılan istismar tüm çıplaklığıyla görülecektir.

Mesela İstanbul’da 100 tam puan alan 86 kişinin 81’i, 90 ve üzeri alan 214 kişinin 199’u malum sendikanın üyesiydi. Tüm illerde aynı sonuçların yaşandığı atamalarda gerçekler anlaşılacağı endişesiyle sonuçlar artık liste şeklinde açıklanmıyor. MEB, yönetici atama sonuçlarını tam liste olarak, atananların hangi sendikaya üye olduklarını da sayısal olarak gösterir şekilde yayınlarsa ne demek istediğimiz net olarak görülecektir.

Söz konusu sendikanın yönetici atamada mülakatı canhıraş bir şekilde savunurken sözleşmeli öğretmen atamasında ‘’kamu vicdanını yaraladığı ve adalet duygusunun zedelediği’’ gerekçesiyle mülakata karşı çıkmasını ironik buluyor ve insanları aptal yerine koyan bu söylemi en hafif deyimle samimiyetsizlik olarak değerlendiriyoruz.

Yeni Türkiye'de eskiyi mumla aratacak, adaletsizliği, istismarı ve iltiması üst seviyeye çıkarıp çığ gibi büyüyen mağduriyetlere sebebiyet verecek bir uygulama olan, nesnelliği ve güvenilirliği tartışmalı mülakat sistemi, müdür atamaları gibi öğretmenlere de uygulanmış ve sayısız adaletsiz uygulamalar kamuoyuna yansımıştı. Mülakat yolu ile atanan yandaş sendikaya üye liyakatsiz, tecrübesiz müdürlerin ne kadar başarısız oldukları ve okullarda büyük sorunlara yol açtıkları orta yerde dururken ağır kriz içindeki eğitim sistemini felç edecek mülakat uygulamasına bu yıl da devam edilmesi çocukların eğitiminin ve ülke geleceğinin kimsenin umurunda olmadığını gösteriyor.

MEB okulları liyakatsiz, donanımsız, yönetici olma yeterliliğine sahip olmayan bizim oğlanlarla dolu. Yazıktır, günahtır, ayıptır. Bir kenar mahalle okulunda kadrolaşmak gibi abuk-sabuk hedefler peşinde koşarak ait oldukları geleneğin itibarını yerle bir ettiklerinin farkında olmadıkları gibi uyguladıkları yöntemlerle münafık ürettiklerinin de farkında değiller maalesef. Cumhurbaşkanı kaç defa söyledi ‘’bakkal yönetmiyoruz devlet yönetiyoruz’’ diye. Devlet organları bu ciddiyetten kendilerini azade kılabilirler mi? Koskoca bir bakanlığın personel istihdamını bir sendikanın inisiyatifine bırakmak ne büyük bir ciddiyetsizliktir. Bakkal dükkânına çırak bile bu ciddiyetsizlikte alınmıyor. 

15 Temmuz'da yaşadığımız darbe kalkışmasının en belirgin karakteri, kamu personel sisteminin liyakat-ehliyet ilkelerinden uzak, açık ve şeffaf olmayan bir istihdam politikasına yaslanmasıydı. Ülke paralel cemaatin ihanetinden bu halkın özverisi ve canını ortaya koymasıyla kurtuldu. Yeni paralel örgütler yaratmaya yarayacak mülakat gibi uygulamalara artık son verilmeli. Kimse kusura bakmasın tekrar eden aptallığa kimse tecrübe demiyor.

Özgür Eğitim Sen, mülakat uygulamasının ilk gününden beri bu adaletsizliğin karşısında yer alıyor ve son verilmesi için çağrıda bulunuyor. Bu uygulama insanları ahlaksızlaştırıyor. Eline kazanacakların listesi tutuşturulan komisyon üyelerini de; siyasi referans bularak, sendikayı aracı kılarak mülakatı geçen adayı da ahlaksızlaştıran bu sisteme son verilmeli.

MEB okullarına idareci olmak için gerekli şartlar bellidir. Bu şartlar içerisinde en nesnel ve herkesin rıza göstereceği, şaibe barındırmayan ölçü, merkezi sınavdır. Emaneti ehline veren, liyakati gözeten bir anlayış hâkim kılınmalı. Eğer öğretinizi hâkim kılmak istiyorsanız bunu; haksızlığa, adaletsizliğe sapmadan, kul hakkı yemeden, kimseyi mağdur etmeden, fırsatçılara prim vermeden, toplumda kamplaşmaya kutuplaşmaya yol açmadan, partizanlık ve tarafgirlik batağına düşmeden, zulme bulaşmadan en doğru ve en dürüst yöntemlerle yaparsanız kazanırsınız. Aksi takdirde zulüm ile âbâd olunmayacağını bir gün hatırlasınız fakat artık âhirinizin berbâd olduğunu, çok geç kaldığınızı anlarsınız. 

Özgür Eğitim Yönetim Kurulu

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.