Ancak aradan geçen süre de söz konusu eksiklik, yanlışlık ve öncelik sıralaması hala MEB tarafından düzeltilmemiştir. İlgili yönetmelik ek ders ücretlerine ilişkin bir haksızlık olduğu gibi aynı zamanda bu düzenlemeden bağımsız şekilde eğitim çalışanlarının ek ders ücretlerinin iyileştirilmesi zarureti önümüzdedir.

Eğitim çalışanlarının temel problem alanlarından birisi mali hakların yetersizliğidir. Bunun bir parçası olan "ek ders" mevzusu mevcut düzenleme ile hakkaniyetsiz, gayrı adildir ve "eşit işe eşit ücret" ilkesine aleni şekilde aykırı niteliktedir.

Milli Eğitim Sistemi'nin ana akım yapılanması söz konusu düzenlemeyle ikincil bir hale itilmiş, destekleme ve yetiştirme gibi ana akım yapılanmayı tamamlayıcı unsurlar öncelikli hale getirilmiştir. Esasın ötelenip yardımcı unsurun öncelenmesi gibi izah edilmesi mümkün olmayan bir kafa karışıklığını ve yönetim zafiyetini belgelemektedir.

Diğer taraftan zaman, içerik vs. gibi tüm yapılanması benzer olan bir etkinliğe, aynı yapılanma içerisinde farklı ücretlendirmenin yapılıyor olması izaha muhtaçtır. Aynı kişilerin girdiği ve aynı şeyleri aynı şekilde anlattığı bir etkinliği farklı ücretlendirmek sistemdeki savrukluğu ve yönetsel akıl yoksunluğunu belirtiyor. Benzer şekilde sistem içerisinde "ücretli öğretmen" olarak nitelendirilen ve tabiri caizse modern bir kölelik formatında istihdam edilen çalışanların yaşadığı sistemik sömürülme ve mağduriyet durumu var. Ücretli öğretmenlerin yaşadığı mağduriyetin giderilmesi hak ve adaletin gereğidir. Dolayısıyla sistemin hak, adalet, liyakat, işin gereksinimleri ve personel ihtiyacı doğrultusunda yapılanması MEB’in acil görevlerinden birisidir.

Bu açıdan sistemdeki adaletsizliğin, merkezi ve çeperi birbirine karıştıran düzenlemenin ve "ücretli öğretmen" formatı altında açıkça yaşanan istismarın ortadan kaldırılması için Özgür Eğitim-Sen olarak ilgili, yetkili, sorumlu tüm bileşenleri ahlak, adalet ve vicdan doğrultusunda görevlerinin başına çağırıyoruz.

08.10.2016

Abdulbaki DEGER

Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı