1999’da 100 öğretmenden 60’ı atanırken bugün 100 öğretmenden 2,5’i atanabildi

1999’da 100 öğretmenden 60’ı atanırken bugün 100 öğretmenden 2,5’i atanabildi

Ataması yapılmayan öğretmenler eylemde: 1999’da 100 öğretmenden 60’ı atanırken bugün 100 öğretmenden 2,5’i atanabildi

Ataması yapılmayan öğretmenler, 50 bin atama talebiyle Ankara’da eylem yaptı. Öğretmen adayları adına yapılan açıklamada, “1997, 1998, 1999’lu yıllar, bizim doğduğumuz seneler. Bu senelere baktığımızda ne öğretmenlik sınavı var ne de 100 binlerce atama bekleyen öğretmen. Üstelik atama bekleyen öğretmenlerin yarısından fazlası da kurayla atanıp göreve başlıyor. Örneğin 1999 yılında 46 bin öğretmen atanmak için başvuruyor ve 28 bin öğretmen atanıyor. Yani 100 öğretmenden 60’ının atanması demek. Tabii doğduğumuz seneler gibi kurayla atama olmadığı için üç sınava girdik. Sonuç ne? 373 bin öğretmen sınava girdi ve 14 bin 500’ü atanabildi. Yani 100 öğretmenden iki buçuğu atanabildi” denildi.

Ataması yapılmayan öğretmenler, bugün Ankara’daki Ulus Meydanı’nda 50 bin atama taleplerini yetkililere duyurmak için basın açıklaması yaptı. Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Ataması yapılmayan öğretmenlerin sesi, burada olduğumuzdan binlerce fazlasıdır. Çığ gibi büyüyen atanamayan öğretmenler sorunu, biliyorsunuz ki ekonomik sorunları da beraberinde getiriyor. Bugün, bu sebeplerden ötürü gelmek isteyip de gelemeyen öğretmenlerin desteği bizimle, biliyoruz.

“ÖMRÜMÜZÜN EN GÜZEL YILLARINI MASAMIZIN BAŞINDA TEST KİTAPLARIYLA ÇÜRÜTTÜK, SESİMİZİ DUYAN OLMADI”

Öğretmenlik mesleğini yapmak yerine seyyar satıcı olan, inşaatlarda çalışan, bir markette kasiyer olan, tekstil atölyesinde çalışan, inşaatlarda çalışan ve hiçbir işi olmayan 100 binlerce öğretmenin derdine çözüm bulmak ve sesi olmak için bugün buradayız. Yıllarca ders çalıştık. Bitirmediğimiz ders kitabı, okumadığımız ders anlatım kitabı kalmadı. Bizler, öğretmen olmak için eğitim fakültesine gittik, başarıyla okullarımızı bitirdik. Fakat görev almadık, alamadık. Atama bekleyen öğretmenlerin yerine öğretmen olmayan kişiler derslere giriyor. Gençlik çağımızı, ömrümüzün en güzel yıllarını masamızın başında test kitaplarıyla çürüttük; gözlerimiz bozuldu, saçlarımıza aklar düştü, sesimizi duyan olmadı. Ömrümüz atama beklemekle geçiyor. Yetkililer kulak tıkamamalı; bizi görmeli, duymalı ve çözüm sunmalı. Bizler, sayıdan ibaret değiliz. Her birimiz, eğitim meşalesini emin adımlarla ileriye taşıma potansiyeline sahip genç öğretmenleriz. Ailelerimize yük olmak istemiyoruz. Görevimizin başında olup artık hayata atılmak istiyoruz. Hayallerimiz var, umutlarımız var.

“SAYIŞTAY’IN 2019 YILI MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DENETİM RAPORU’NDA 138 BİN 393 ÖĞRETMEN İHTİYACI BULUNMAKTADIR”

Öğretmen ihtiyacı ciddi miktarda fazladır. Sayıştay’ın 2019 yılı Milli Eğitim Bakanlığı Denetim Raporu’nda 138 bin 393 öğretmen ihtiyacı bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı, var olan bu ihtiyacı gidermemektedir. Atama da yapılmadığından ötürü ücretli çalışanlarla ihtiyacı kapatmaya çalışmaktadır. Ücretlilerin sayısı 85 bin 513’e kadar dayanıyor. Bu ücretli çalışanların 51 bin 68 kişisi eğitim fakültesi mezunu bile değildir. Yani öğretmen dahi değillerdir. 8 bin 993’ü ise ön lisans mezunudur. Eskiden öğretmen bulunmadığı için lise ve ön lisans mezunlarını birkaç aylık eğitimle öğretmen olarak yurdun dört bir yanına görevlendirdiler. Ne pedagojik formasyonları vardı ne de mesleki bilgileri. O öğretmenlerin öğrencileri matematiği, feni, sosyal bilgileri ve Türkçeyi doğru düzgün öğrenemeden mezun oldular. Günümüzde öğretmen mezunu açısından eksiklik yok. Yüz binlerce atama bekleyen genç öğretmenimiz var. Buna rağmen yine geçmiş senelerdeki gibi öğrencilerimize bu kişiler ders vermektedir. Bu bir hatadır. Yarattığı tahribat büyük ve düzeltilmesi güçtür. Ücretli çalışanların görevi sürekli olmamalı ve amacı dışında kullanılmamalıdır. Ücretlilerin görevine son verilip yerlerine nitelikli ve genç öğretmenler atanmalıdır.

“ÖĞRETMEN İHTİYACI DA ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMEN SAYISI DA 1999 YILINDAN DAHA FAZLA”

1997, 1998, 1999’lu yıllar, bizim doğduğumuz seneler. Bu senelere baktığımızda ne öğretmenlik sınavı var ne de 100 binlerce atama bekleyen öğretmen. Üstelik atama bekleyen öğretmenlerin yarısından fazlası da kurayla atanıp göreve başlıyor. Örneğin 1999 yılında 46 bin öğretmen atanmak için başvuruyor ve 28 bin öğretmen atanıyor. Yani 100 öğretmenden 60’ının atanması demek. Yıl oldu 2022. Ailemiz, bizleri büyütüp yetiştirdi. Öğretmen olmamız için üniversiteye gönderdi. Tabii doğduğumuz seneler gibi kurayla atama olmadığı için üç sınava girdik. Sonuç ne? 373 bin öğretmen sınava girdi ve 14 bin 500’ü atanabildi. Yani 100 öğretmenden iki buçuğu atanabildi. 3 bile değil. Öğretmen ihtiyacı da atama bekleyen öğretmen sayısı da 1999 yılından daha fazla. Peki atama sayısı neden daha az?

“KARMA ALIM İSTEMİYORUZ”

Devletimizin her daim yanında olan, devletinin aydınlık geleceğinin inşasını üstlenmek isteyen ve bunun için yıllarını masa başında kitaplara harcayan genç ve nitelikli öğretmenleriz. Biz, okuduk ama okutamadık. Biz, öğrendik ama öğretemedik. Biz, çalıştık ama atamamız yapılmadı. Tarihte daha önce hiçbir KPSS sürecinde edinilmemiş başarılı puanlara ve netlere sahibiz. Fakat KPSS tarihinin en başarılı sonuçlarına sahip olan biz öğretmenler, bu yıl sadece 14 bin 500 atamaya tabi tutulduk. Karma alım istemiyoruz.

“50 BİN ADİL KONTENJANLI ATAMA DUYURUSU ÖĞRETMENLER İÇİN STRESİN, ÜZÜNTÜNÜN VE BEKLEYİŞİN SON BULMASI DEMEKTİR”

Mülakat mağduriyeti istemiyoruz. Biz, artık okullarımızda olmak, sınıflarımızda yeşermek istiyoruz. 2021 KPSS ile 50 bin atamanın hemen mart ayında açıklanması talebimizdir. İlan edilecek atama için de ‘adil kontenjan’ diyoruz. Eğitim politikası bir veya birkaç branş etrafında dönmemeli. Her branş değerli ve özeldir. ‘Atama var mı, yok mu’ ikilemi arasında ezilen biz genç ve heyecanlı öğretmenler için 50 bin adil kontenjanlı atama duyurusu öğretmenler için stresin, üzüntünün ve bekleyişin son bulması demektir. Bu dram, üzüntü ve bekleyiş son bulsun. 50 bin adil kontenjanlı atama duyurusunun hemen mart ayında ilan edilmesini ve mağduriyetsiz tamamlanmasını temenni ediyoruz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.