Milyonlarca çalışanın merakla beklediği 2026 yılı asgari ücret zammı görüşmeleri öncesinde, işçi tarafını temsil eden TÜRK-İŞ'ten masayı kilitleyecek bir hamle geldi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Konfederasyon Genel Merkezi'nde düzenlenen Başkanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, mevcut komisyon yapısını sert bir dille eleştirdi.
Geçen yıl asgari ücretin 2025 yılı için net 22 bin 104 lira olarak belirlenmesine tepki gösterdiklerini hatırlatan Atalay, 25 Aralık 2024'te yaptıkları "adil bir yapıya dönüşmedikçe komisyona katılmama" kararının arkasında durduklarını vurguladı.
"Yönetmelik Değişmezse Masada Yokuz"
Atalay, komisyona katılmama kararlarının geçerliliğini koruduğunu belirterek şartlarını net bir şekilde ortaya koydu:
"Yönetmelik değişmezse biz aynı noktadayız. Biz katılmıyoruz. Ama asgari ücretlilerin problemini, sorunlarını her gün söylemeye devam ederiz. Bir an evvel yönetmelik değişirse gene Başkanlar Kurulu'nu toplarız. Kurul'un alacağı karara göre hareket ederiz."
"Adil Değil"
TÜRK-İŞ Başkanı, mevcut komisyon yapısının (5 işçi, 5 işveren, 5 hükümet temsilcisi) adaletsiz olduğunu savundu. 2000 yılından bu yana asgari ücretin 29 kez belirlendiğini ve bu kararların 21'inde hükümet ve işveren tarafının oylarının belirleyici olduğuna dikkat çekti.
Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na taleplerini ilettiklerini belirterek, "adil yapı" formülünü şöyle açıkladı:
"O masada işçinin dediğinin olacağı bir tablo olursa adil bir tablo olur. Formül ne, adil bir yapı. Yani, burada 5 kişi işveren var, 5 kişi biz varız, 5 kişi hükümet var. Komisyonda 5 kişi işveren, 5 kişi bizden olur. Bir de tarafsız birisi olur."
"Dimyat'a Pirince Giderken Bulgurdan Oluruz"
Atalay, komisyona diğer işveren kuruluşlarının da dahil edilmesi yönündeki bir soruya ise net bir yanıt verdi. Bunu kabul etmeyeceklerini belirten Atalay, "Bu durumda Dimyat'a pirince giderken, tam bulgurdan oluruz" ifadelerini kullanarak, mevcut durumu daha da kötüleştirecek bir adıma karşı olduklarını belirtti.
Toplantıda gündeme gelen bir diğer önemli konu ise Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) oldu. Sisteme katılımın zorunlu olacağı yönündeki haberlere tepki gösteren Atalay, şunları kaydetti:
"Sıkıntımız yetmiyormuş gibi bir de TES çıktı. Biz zaten yüzde 14 prim ödüyoruz. Bize 'Yüzde 3 daha öde' diyorlar. Bunu kimse bize mecbur etmesin. İsteyen katılsın, isteyen katılmasın. Yüzde 3 az rakam değil. Vergiyi bizim maaşımızdan kesiyorsun. 12 ay çalışıyorum, 2 ayı vergiye gidiyor. Bunlar adil düzenlemeler değil. BES vardı, şimdi bir de TES çıktı. Bunu mecburi yapmasınlar. Bu kabul edilir bir düzenleme değil."