Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz facebook dün hesabından yaptığı paylaşımda:
“ADRESE TESLİM
- Sınıfta kalmaya yeniden işlerlik kazandırılacak,
- Açık liseye göçe izin verilmeyecek,
- Öğretmenlerimiz önlük giymek için teşvik edilecek,
- Karma eğitim dayatması değil demokratik seçim hakkı ile sadece kız/erkek okulları,
- İl/ilçe emri ile aile birliği sağlandı,
- KPSS taban puan şartı ile ‘alan değişikliği’ yapılabilir,
- ÖZETLE: ‘Öğretmenler bizim için kıymetlidir, eğitim de ciddiyet ister.” Açıklamasına yer verdi.
Talat Yavuz’un paylaşımına konu olan başlıklardan “Karma eğitim dayatması değil demokratik seçim hakkı ile sadece kız/erkek okulları” maddesi Eğitim-bir-Sen’in talepleri arasında yer alabilecek bir başlık.
Ancak diğer maddeler incelendiğinde; Talat Yavuz’un Toplu Sözleşmenin Hakem Heyetine gittiği bir haftada sendikal kazanımlardan bahsetmek yerine adete ‘Bakanlığın Basın Sözcüsü’ tavrıyla yeni dönem uygulamalarını sahiplenen tarzdaki açıklamasını “Mor Menekşeler” fotoğrafıyla paylaşması anlaşılamadı. Yazısına “Adrese Teslim” başlığını atması ise hiç anlaşılamadı. Hangi adrese teslim? Bakanlığın uygulamaya geçirmek istediği konular hakkında “biz” tamam da ötekileştirilenler kim? Anlaşılamadı. Başarısı tartışmalı Toplu Sözleşme süreci bu şekilde bir kutuplaşma ile mi kapatılacak? Eğitim-Bir-Sen kılık kıyafet özgürlüğüne adadığı 12 milyon imzayı ne yapmayı düşünüyor? Soruları cevabını arıyor.
Mor Menekşe fotoğrafını görünce yıllar önce Nilüfer’in seslendirdiği “Mor Menekşe” şarkısının dizeleri geldi aklımıza:
“Akşam oldu penceremde
Yorgun rüzgâr esiyor geçiyor renkler suskun
Bir mahsun mor menekşe
Ağlıyor mu ne”
Özgürlüğe adanan mor menekşeler suskun ve ağlıyor. Gerçek bu…